1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. İdlib’deki Gelişmeler Karşısında Putin Neden Suspus?
İdlib’deki Gelişmeler Karşısında Putin Neden Suspus?

İdlib’deki Gelişmeler Karşısında Putin Neden Suspus?

Yazısında İdlib özelinde gerilen Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendiren Ahmet Taşgetiren, Putin’in suskunluğu üzerine sorular sormuş.

27 Şubat 2020 Perşembe 14:27A+A-

Ahmet Taşgetiren’in Karar’da yayınlanan “Biz Konuşuyoruz, Putin Susuyor” başlıklı yazısında (27 Şubat 2020) yaptığı bazı değerlendirmeler ve sorduğu sorular şöyle:

Putin bir sfenks gibi susuyor. Türkiye’de herkes onun konuşmasını istiyor.

Konuşsun ve Türkiye ile “stratejik ilişki”yi kurtarsın. Ama o konuşmuyor. Anlaşılan konuşmamak da bir diplomatik dil niteliği taşıyor.

Onun yerine Kremlin sözcüsü konuşuyor, Dışişleri Bakanı konuşuyor. Bizim en üst seviyeden konuşmalarımızı bile onlar cevaplandırıyor.

Putin konuşmuyor, hatta yüzü ne düşündüğüne dair bir renk bile vermiyor.

Sahada konuşan bir Rusya var. En son iki askerimizi şehit etti bu Rusya. Putin o zaman bile konuşmadı. Yani “özür” babında bir tek kelime kullanmadı.

Hatta Suriye’de olan bitenlerin neresinde olduklarına dair de konuşmuyor. Oysa orada her yerde olduklarını biliyoruz, üstelik bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dilinden ifade de ediyoruz, ama Putin’in sessizliği değişmiyor.

Türkiye ile Rusya arasındaki sıcaklık Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin’in ilişkileri ile gelişmişti. İki liderin de ülkelerinde sonsuz gücü vardı. Ne söylerlerse olurdu. En azından bizdeki beklenti bu yöndeydi ve “stratejik ilişki” söz konusu olduğunda Suriye küçük mesele sayılmalıydı. Suriye sayılmasa bile İdlib küçük mesele olmalıydı. Hatta biz iki askerimiz Rus uçaklarının bombardımanında şehit düştüğünde bile “Rusya ile karşı karşıya gelecek değiliz” gibi “peşin” bir vazgeçiş de sergiledik. Belki Putin iyi niyetimizi anlar, iyi bir şeyler söylerdi.

Ama öyle olmadı.

Bizimle Rusya arasında önemli bir fark var. Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen her gün konuştu, konuşuyor. Doğrusu sitemli de konuşuyor. İçeriye karşı konuşuyor ama belli ki dışarda sonuç almak istiyor. Yani Rusya’da… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika’ya, Avrupa’ya yönelik yumuşak – sert sözlerinin bile Rusya – Putin nezdinde karşılık bulmasının beklendiğini de düşünmek mümkün.

Amerika’ya – Avrupa’ya tavır koymanın da, Amerika ve Avrupa ile ilişkileri ısıtmanın da Rusya’da bir karşılık oluşturması mümkün gibi görünüyor çünkü. 

Ama Putin’den Nuh’u ve Peygamber”i bir araya getirecek söz bir türlü çıkmıyor.

Niye acaba?

İlişkilere biz mi çok duygusal yaklaşıyoruz yoksa Putin mi çok katı?

Yoksa Rusya - Suriye  ilişkilerini doğru mu okumuyoruz? Yoksa Putin’in Esed’i kolayca gözden çıkaracağı gibi bir algımız var da bu algı doğru mu değil? Yoksa Putin, nihai planda Esed’in Suriye’de her şeyi kontrol edebileceğine mi inanıyor, yoksa Putin, Amerika’nın da böyle bir sonuçtan rahatsız olmayacağı kanaatinde mi, yoksa Putin, Türkiye’nin politikalarını stratejik değerlendirmelerden yoksun hatta hayalci mi buluyor? Yoksa Putin hem Türkiye ile ilişkileri yürütüp hem de Suriye’de hedeflere adım adım ilerleriz, Türkiye de reel duruma zamanla intibak eder gibi bir hesabın içinde mi? Yoksa Putin, hem Tayyip Erdoğan’a hem de onun Suriye’de birlikte hareket ettiği muhalif gruplara temelden mi karşı ve bu noktada Amerika ile aynı yaklaşımda olduğu kanaatinde mi?

HABERE YORUM KAT