HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) girişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Özbek, yasal düzenlemenin kendilerini ve hukuk devletini ilgilendirmesi nedeniyle taraf olma durumunda kaldıklarını savundu. Bu zaman diliminde çok ağır, zaman zaman çok acımasız bir kampanya dönemi yaşadıklarını ileri süren Özbek, bu dönemde yapılması gereken neyse onu yapmaya çalıştıklarını söyledi.

"Bundan sonra halkımızın çoğunluğunun tercihi bu yönde olduğuna göre fazla söyleyebilecek bir şeyimiz de kalmadı demektir." diyen Özbek, referandum süresince ne halka ne de basına gerçek dışı bir şey söylemediklerini savundu. Yargıç disiplini içerisinde hareket etmeye çalıştıklarını dile getiren Özbek, yeni anayasanın uzlaşmayla çıkıp çıkmamasına ilişkin bir soruya "Geçmişteki uygulamaya bakarsak fazla umutlu olduğumu söyleyemem, o çalışmanın tarafı olup olmayacağımızı şimdiden söyleme imkanımız yok." karşılığını verdi.

Türkiye'yi bundan sonra nasıl günlerin beklediğine ilişkin açıklamalarda da bulunan Özbek, şunları ileri sürdü: "İsterdik ki hukuk devleti ilkesi zedelenmesin. Yargı daha bağımsız olsun ama bundan sonra bulunduğumuz bugünkü nokta dünden daha geride bir noktadır." HSYK'da sonuçlandırmaları gereken işler bulunduğunu anlatan Kadir Özbek, referandumun ardından HSYK'da yapılması öngörülen düzenlemeler hayata geçirilinceye kadar çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. Geçici maddeye göre yeni yapının bir ay içerisinde oluşturulması gerektiğinin altını çizen Özbek, ancak nasıl hareket edileceğini bilmediklerini ifade etti.

YARSAV: Halk Kandırıldı

YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan ise hükümetin halkı yanılttığını ve ortaya serdiği ses kayıtlarıyla yargı bürokrasisi aleyhinde bir hava oluşturduğunu belirterek, sonucu bu aldatmaya bağladı.

Habertürk'e konuşan Emine Ülker Tarhan şunları söyledi: "Biz bu anayasa değişikliğinin öznesiyiz. Yargı olarak öznesi olduğumuz konuda elbette söz söyleme hakkında sahibiz. Tuzaklarla doludur bu anayasa paketi. Sadece yargıya ilişkin değil, ama asıl öznesi yargıdır. Yargı denetiminden yoksunlaştırmak için hazırlanmış bir pakettir. Kimsenin yargıcı olmamak üzeredir mücadelemiz. Çünkü bu yapı ile bizim 13 Eylül itibarıyla yargı denetiminden yoksun bir yürütme ile karşılaşacağız. Diktatörlüğe giden yolların taşları düzenlenmiştir. 12 Eylül 82 anayasası yüzde 92 ile kabul görmüştür. Hazırlanış süreci aynen 12 Eylül anlayışı ile örtüşmüştür."