1. HABERLER

  2. HABER

  3. Hantepe'de Ön Mevziler Boşaltılmış!
Hantepede Ön Mevziler Boşaltılmış!

Hantepe'de Ön Mevziler Boşaltılmış!

Heron skandalının yaşandığı Hantepe’de PKK’lılarla çatışan Kılıç, baskın öncesi ‘Saldırı ihtimali yok, gereksiz bunlar’ denilerek 50 askerin bulunduğu alt ve üst mevzilerin boşaltıldığını söyledi.

17 Ağustos 2010 Salı 13:33A+A-

Hakkâri'nin Çukurca İlçesi Hantepe mevkiinde yedi askerin can verdiği PKK saldırısından sağ kurtulan Hataylı Piyade Er Yusuf Kılıç, baskından bir kaç gün önce alt ve üst noktalarında bulunan ve içlerinde 50 askerin konuşlandığı iki ayrı mevziinin "saldırı ihtimali yok, gereksiz" denilerek boşaltıldığını söyledi. Kılıç, baskın sırasında da mevzilerinde bulunan ağır silahların tutukluk yaptığını, bu nedenle sızmaları engelleyemediklerini ve çok can kaybı verdiklerini belirtti. Saldırıdan önce kendilerine üst komutanlıklardan en ufak bir uyarı gelmediğinin altını çizen Kılıç, "Çatışma anında bir anda PKK'lılarla burun buruna geldim. Hatta teröristi şehit olan komutanım sandım ama bombayı atıp kaçtı" dedi.

Taraf'ın Hantepe baskınının Heronlar tarafından önceden saptandığı, saldırı anının bile Genelkurmay'daki 30 ayrı komuta merkezinde adeta canlı yayın gibi izlendiğini ortaya çıkardığı manşetinin üzerinden günler geçti. Saldırıda yaşamını yitiren veya yaralanan askerlerin aileleri adeta ikinci kez evlat acısı hissetti. Acılarının biraz olsa dinmesi için Genelkurmay'a "Açıklama yapın. Bu skandalın sorumluları hesap versin" dediler. Ama Genelkurmay, kapılarına kadar gelen asker ailelerine kulaklarını tıkadı. Ama ilk kez bu saldırıda yaralanan bir asker hem de ismini gizlemeden ortaya çıktı ve yaşananları Taraf'a anlattı.

Yaralı askerin ağzından Hantepe katliamı

Hantepe'de yedi arkadaşını yitiren ve saldırıdan yaralı kurtulan er Yusuf Kılıç, şimdi Hatay'ın Belenli İlçesi'ne bağlı Kömürçukuru Köyü'nde. Saldırıda dizlerinden, bacaklarından yaralanan Kılıç'ın tedavisi sürüyor. Önce isminin yayınlanmasından, fotoğrafının çekilmesinden rahatsız olacağını söylüyor. Sonra bu endişesi geçiyor ama. "Ben yalan söylemiyorum ki. Kimseyi de kötülemeyeceğim. Neyse olanlar onu anlatacağım. Kim niye kötülük yapsın ki bana" diyor ve başlıyor anlatmaya:

"Akşamları koğuşumuza çekildiğimizde kendi aramızda bazen de komutanlarımızla konuşurduk. Karakol baskınlarını sorar 'komutanım bizi de böyle basmasınlar' derdik. Onlar da bizi rahatlatırdı ellerinden geldiğince. Baskından bir hafta önceydi. Bulunduğumuz, yani baskın yediğimiz mevziimizin altında ve üstünde iki mevziimiz daha vardı. İçlerinde 50 tane askerin bulunduğu bu mevzileri bir anda boşalttılar. Çok şaşırdık. Sonra nedenini sorduğumuzda bize 'baskın falan olmaz. Gerek yok bu mevzilere' yanıtını aldık. İşte bu ilginç olayın yaklaşık bir hafta sonrası gece 01.00 ya da 01.30 arası PKK'lılar bastı. Sabah 05.00'e kadar da sürdü."

'Ağır silahlarımız çalışmadı'

Baskına ilişkin uyarı yapılmadığını söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: "Baskından çok kısa süre önce görüntü aldık biz de. Şehit olan komutanıma verdik, o da üst komutanlığa iletti. O tarafa doğru birkaç atış yaptık hatta ama karşılık gelmedi. Karşılık gelmedi ama baskın geldi. Biz yine de baskına rağmen toparlandık ve direndik ama bu sırada da inanılmaz bir olay yaşadık. Mevziimizde bulunan ağır silahlarımız çalışmadı, tutukluk yaptı. Eğer onlar çalışsaydı bu kadar kayıp vermezdik inanın. Direncimiz, ateş gücümüz artardı ama olmadı, çalışmadı o silahlar. Bir de adamlar birden sızdılar. Hatta bir ara ben bir teröristle resmen burun buruna geldim. Adamı komutanım sandım birde. Kim o diye bağırdım, terörist de el bombası attı. Kendimi mevziden zor attım."

'Komutanımın sesi kulaklarımda'

Saldırı sırasında kendilerine hiç bir yardım gelmediğinin altını çizen Kılıç'ın unutamadığı bir anı ise yürekleri sızlatıyor: "Saldırıda şehit düşen komutanım, üsteğmenim bizden biraz üst taraftaydı. Baskının ilk anından itibaren sürekli telsiziyle komutanlığı bilgilendirip yardım istedi.' Askerlerim ölüyor' diye bağırması hâlâ kulaklarımda. O kadar çok bağırıyordu ki o silah seslerinin içinde bile duyuyorduk. Bizi kurtarmak için çabaladı son nefesine kadar."

'Kucağımda son nefesini verdi'

Yusuf Kılıç baskında ölen Hataylı Uzman Çavuş Ayhan Say'la hemşehri. "Ayhan uzmanım bizden biraz üst mevzideydi. Yanına gittiğimde daha yaralıydı. Tampon yapıp kanı durdurmaya çalıştık, suni teneffüs falan yapıldı ama kurtarılamadı. Sabah ancak geldi helikopterler ama Ayhan Uzman son nefesini vermişti" derken gözleri dolan Yusuf Kılıç'ın ailesi de çok tepkili. Yusuf Kılıç'ın ağabeyi Bilal Kılıç, Heron skandalının sonuna kadar takipçisi olacaklarını, avukatlarıyla konuştuktan sonra şikayetlerini gerekli yerlere yapacaklarını söyledi.

(Faik Hanas / Taraf)

 

Hantepe'de naklen katliam yaşanmış

Hantepe'deki çatışmada yaşamını yitiren altı askerden biri olan uzman çavuş Ayhan Say'ın babası Hasan Say, Heron görüntülerini izledikten sonra adeta bir kez daha öldüklerini söyledi.

Say, "Çocuklarımız ölürken komutanlar izlemiş o görüntülere göre. Öyle anlaşılıyor ki Hantepe'de bir çatışma değil resmen katliam yaşanmış"dedi. Taraf'a konuşan Hasan Say, oğlunu yitirdikten sonra ortaya çıkan gelişmelerin kendilerini bir kez daha yıktığını söyledi. Taraf'ta yayımlanan haberi görünce adeta şok olduğunu vurgulayan Hasan Say, şöyle devam etti:

Komutanlar sinema gibi seyretmiş

"O görüntülere göre altı askerin öldürüldüğü an, öncesi ve sonrasının görüntüleri Heronlar tarafından saniye saniye Genelkurmay'a bildiriliyor, komutanlar izliyor ve hiç bir önlem alınmıyor. Bu ihmal değil resmen bir katliam görüntülere göre. Ama mevcut sisteme güvenmiyorum ki. Kimi kime şikâyet edeceğim. Bunu seyredip de sessiz kalıyorlarsa Allah'a havale ediyorum onları. Bu olamaz, bu katliamı sinema gibi seyretmek için çocuklara film çevirtmişler. O kutsal makamlarda duranlara tek tek hesap soralım. Koskoca bir ordu, her imkana sahip bir ordu, karıncayı bile gece izleyebilen bir ordunun, nasıl olur da böyle bir duruma düşürüldüğünü veya düştüğünü genel kurmayın veya birilerinin bize bunu izah etmesi lazım. Bu savaşta ölen çocuklar hep gariban çocukları biz artık buna bir çözüm bulunsun istiyoruz. Türk olarak benim Kürt bir kardeşimle hiçbir sorunum yok, soruna taraf olanlar çözümü de bulsunlar başka kınalı kuzular ölmesin."

 

Hantepe ile Gediktepe ihmalleri

Tümgeneral Gürbüz Kaya, baskının yapıldığı mevziye giden Erdoğan ve Başbuğ'a, PKK'lılar için "çoban sandık" demişti.

Taraf, PKK'nın 20 temmuzdaki Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde yedi askerin yaşamını yitirdiği Hantepe baskınında yaşanan ihmalleri 2 ağustosta "Generaller askerlerin ölümünü seyretti" başlığıyla duyurmuştu. Baskını, Genelkurmay olmak üzere 30'ya yakın birimin canlı olarak izlendiği ortaya çıkmıştı. Saldırıdan 20 dakika önce bölgeye giden Heron, PKK baskınını saniye saniye Karargâh'a iletti. Heron'un çektiği görüntülerde mevzilere yaklaşan PKK'lıların, askerlerin üzerine attığı bombalar büyük gürültüyle patlıyor. Bu sırada kaçışan askerler, pusuya yatan PKK'lılar tarafından kurşun yağmuruna tutuluyor. Bütün bunları canlı izleyen komutanlar, bölgeye bir helikopter bile göndermiyor. Görüntüleri, Balyoz davasında hakkında yakalama emri çıkarılan Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın başında bulunduğu Hakkâri 3. Taktik Tümen Komutanlığı'ndan da canlı izlendiği ortaya çıkmıştı.

Aynı ihmaller Gediktepe'de de yaşandı

11 askerin öldüğü Gediktepe'ye ilişkin ihmaller ise 30 temmuzda yayımlanmıştı. Baskın sonrası "PKK'lıları çoban sandık" diyen Tümgeneral Gürbüz Kaya'yı, Emniyet'in saat ve gün vererek uyardığı ortaya çıkmşıtı. Emniyet çektiği faksta "Tekeli Taburu'na örgütün saldırı ihtimali çok yüksek. Bilginize arz ederim" demişti. "Geliyorum" diyen baskın, 30 saatlik bir sapmayla 19 Haziran 2010 günü saat 02:00'da gerçekleşmişti. Başka bir ihmal ise PKK'lıların saldırıdan 15 gün önce sınır girişinden itibaren insansız hava araçları Heronlar tarafından görüntülenmesiydi. İki saatlik görüntüler baskınından 15 gün önce çekilmişti. Heronlar, sınırdan sızan PKK'lıları en ince detaylarına kadar izlemişti. Bölgeye bir helikopter gitmiş, ancak ateş etmeden geri dönmüştü. Görüntüler, Genelkurmay Başkanlığı ile 30 ayrı birime de canlı olarak gönderilmişti.

(Kaynak: Taraf)

HABERE YORUM KAT

1 Yorum