1. YAZARLAR

  2. Hüseyin Öztürk

  3. Hangi Somalili Korsanlar
Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yazarın Tüm Yazıları >

Hangi Somalili Korsanlar

16 Eylül 2009 Çarşamba 01:17A+A-

Somalili Müslümanların en büyük şikâyetlerinden biri de dünya medyasından. Görmeden, bilmeden, araştırmadan ve olup bitenleri yaşamadan;

 “Somalili korsanlar Aden Körfezi’nde gemi gasp ediyor” diye yapılan haberlerden çok rahatsızlar.

Somali de iç çatışma olduğu doğru, Aden Körfezi’nde gemilere saldırıldığı da doğru. Yalnız bunları gerçekten kimler nasıl yapıyor ve kimler yaptırıyor? Medya işin bu kısmına neden hiç yaklaşmıyor?” İşte Somaliler bu soruları dünya medyasına soramıyor ve uğradıkları haksızlığa, yanlılığa isyan ediyor.

Allah’a şükür gittim, gördüm, sordum, soruşturdum ve cevaplarını aldım. Bir kere hemen şunu söyleyeyim. Aden Körfezi gelişmiş ülkelerin kimyasal atıklarının döküldüğü kocaman bir çöplük. Zehirli atıklarını Aden Körfezi’ne dökmeyen Batılı ülke yok gibi. Somali’de istikrarsızlık sürmeli ki, çöplük rahatlıkla kullanılabilsin.

Somalili korsanlara gelince: 1980’li yılların başında Türkiye’de dört yıl kalmış emekli bir doktor, meseleyi basitçe şöyle anlatıyor.

“Ben Türkiye’de kaldım ve biraz tanıyorum. Sizin dağlarınızda ve ovalarınızda çobanlarınız var. Sizin çobanlarınız en azından ilkokul mezunu, ortaokul mezunu. Hiç şehir görmemişleri bile bir kasaba görmüştür, kent nasıldır bilir.

Bizde ise çobanların çok büyük bölümü, okul nedir bilmez, şehir nedir bilmez, köy nedir bilmez. Çölün ortasında duvarları dikenli ağaçlardan, üzeri de bez parçalarıyla örtülü evlerde yaşar ve bütün dünyayı bulunduğu yerlerden ibaret zannederler. Okuma, yazma, kalem, defter, araba, şehir, kasaba nedir bilmez. Hatta köy nasıl olur onu da görmemişlerdir.

Şimdi bu adamların adı dünya kamuoyunda “Somalili korsanlar” olarak geçiyor ve bütün Somali halkı aynı kefeye konuluyor. Düşünebiliyor musunuz, adamların ellerine önce para veriyorlar, sonra; “Ülkenizin korunması ve koruması sizin elinizde” diyor ve hayatlarında ilk defa gördükleri denizde yine ilk defa gördükleri botlara bindirilerek, 200 bin tonluk gemiye; “Haydi saldırın” diyorlar, o gemilerde bunlara teslim oluyor öyle mi?

Böyle bir komediyi dünyanın en başarılı oyun yazarı dahi yazamaz. Ve işin garibi o botları nedense Somalili çobanlar değil de daha profesyonel birileri kullanıyor. Halbuki 200 bin tonluk gemi, şöyle hafif bir dümen kırsa, o botu dalgalarıyla boğar fakat adamlar kuzu kuzu teslim oluyor ve dünya kamuoyuna; ‘Somalili korsanlar gemileri kaçırıyor, gasp ediyor, yakıyor, yıkıyor’ diye duyuruluyor.

Oysa bütün dünya biliyor ki, ABD ve İsrail işbirliği ile yapılan bu korsan hareketleri, Çin mallarının Aden’den geçmemesi için malum güçlerin bir tezgâhı. Eğer Çin malları Aden Körfezi’nden geçmez ise Çin ekonomisi çöker. Çünkü en az 3000 km yeni bir yolu denemek zorunda kalırlar ki, bu da Çin için bir felakettir. (Burada anlatıcı Çin’i savunmuyor.)

Daha da ilginci var. Sözü edilen gemilerin pek çoğu korsanlar tarafından tutulurken, arkalarından denize bir sürü zehirli madde döküyorlar. Yani bu kadar gülünç olmanın âlemi var mı Allah aşkına. Üstelik gemilerin kendilerini savundukları silahlar, korsanların taşıdığı silahlardan bin kat daha güçlü fakat nasıl oluyorsa teslim oluyorlar.

Somali dünyaya anlatıldığı gibi teröristlerin hüküm sürdüğü bir ülke değil. Gerçekleri görmek ve bilmek isteyen herkes, namusluca gelip gitmek kaydıyla gelip, istediği gibi araştırma yapabilir. Dürüstçe gelip ülkemizi tanımak isteyen ve tanıdıktan sonra da adam gibi yazacak herkes için yine Somali en güvenli topraklardır, yeter ki ikiyüzlülük yapılmasın.”

Evet, aklı eren her Somalili, korsan meselesini böyle anlatıyor. İç savaş ya da iç çatışmaya ayrıca değineceğim. Dünyanın bütün ülkelerinde benzeri kargaşalar yok değil. Hemen hepsinde var. Ama nedense sadece Müslüman ülkeler gündeme geliyor. Türkiye’deki medya kuruluşlarının bir kısmı da bile bile Müslüman halkların yanında yer almıyor.

“Kullanılanlar olduğu sürece kullananlar elbette olacaktır.” Bu kaide bozulmaz. Hele bir de işin içinde zorunlu açlık ve sefalete sürüklenme varsa, Allah aşkına böyle ülkelerde; huzursuzluk, kargaşa, terör ve kaostan başka ne olur? Somali’ye bir de bu yönden bakılmasına masum Somali halkının büyük ihtiyacı var vesselam.

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT