Polis, olay yerindeki çantanın içinde bulunan güçlendirilmiş patlayıcı mühimmatın PKK taktiği olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, mayınların güvenlik güçlerinin envanterinde bulunmadığı ve benzerlerinin İran-Irak savaşında kullanıldığı belirtiliyor.

Hakkari'nin Geçitli köyü yakınlarında yola döşenmiş mayınların patlaması sonucu 9 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili polis, olay yerindeki iki sırt çantasından çıkan 2 anti tank mayını ve havan mühimmatı içine tuzaklanmış C-4 patlayıcıları incelemeye aldı ve elindeki istihbarat bilgileri doğrultusunda tespitlerde bulundu.

Polisin tespitinde, imam Aziz Tan cinayetinden sonra 29 Ağustos sabahı 2 kilo C-4 patlayıcı ve el bombalarıyla yakalanan M.E.'nin verdiği bilgilerin de kullanıldığı ifade edildi. M.E.'nin, bölgede Serhat kod adlı Ferhat A.'nın kontrolünde 40 kişilik bir PKK'lı grubun bulunduğunu ve Durankaya mevkiinde askere yönelik saldırı planladığını anlattığı belirtildi. Grubun Kato bölgesinden gelerek bölgede eylem yapmak istediği de bu bilgiler arasındaydı. M.E.'nin anlattıkları ve içi mühimmat dolu çanta bölge halkına yönelik provokasyon olarak değerlendirildi. Ayrıca mayınların NATO standartlarına uygun olmadığı, güvenlik güçlerinin envanterinde bulunmadığı ve benzerlerinin İran-Irak savaşında kullanıldığı vurgulandı. Çantanın saldırıdan sonra bölge halkını provoke etme amacıyla kullanıldığı değerlendirmeleri de buna eklendi.

Hakkâri polisinin saldırıyı organize ettiği iddia edilen 3 PKK militanının kimliğine ulaştığı da ileri sürüldü. Buna göre, Geçitli köyündeki saldırıyı gerçekleştirenlerle daha önce Hakkâri merkezde Aziz Tan isimli imamı katleden grubun aynı olduğu söyleniyor. PKK ise saldırının hemen ardından olayla ilgisi olmadığını açıklamıştı.

Saldırının Arkasında Örgüt İçi Ayrılık ve Liderlik Çekişmesi Olabilir mi?

Saldırının, PKK'da bir süredir yaşanan 'liderlik' çatışmasına dayandığı iddia ediliyor. Buna göre saldırının Suriye uyruklu olan ve geçen yıl PKK silahlı kanadının başından uzaklaştırılan Fehman Hüseyin'in adamları tarafından gerçekleştirildiği belirtiliyor.

Güvenlik birimleri, yaptıkları teknik çalışmalar sonucu, Hakkari'deki mayınlama eyleminin örgüt içerisinde şiddet yanlısı 'Şahinler'in lideri konumundaki Suriye uyruklu 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin'e bağlı olarak Hakkari kırsalında faaliyet gösteren 'Masiro' kod adlı Bedirhan Abo liderliğindeki grup tarafından gerçekleştirildiğini iddia ettiler.

PKK'nın tek taraflı 'eylemsizlik' kararının sona ermesine 4 gün kala, örgüt içerisinde silah bırakılmasına karşı çıkan ve şiddeti tırmandırmaya çalışan Fehman Hüseyin liderliğindeki güçlerin, Türkiye'de 12 Eylül halkoylaması sonrasında sorunların demokratikleşme sürecinde çözümüne yönelik oluşan ortamı sabote etmeyi hedeflediği kaydedildi.

Murat Karayılan ile Fehman Hüseyin arasında yaşanan liderlik kavgası, Abdullah Öcalan'ın da desteğiyle, geçen yıl (15 Nisan 2009) örgütün silahlı kadrolarının (HPG) başındaki Fehman Hüseyin'in görevden alınmasıyla sonuçlanmıştı.

Kandil'in talimatlarını dinlemeyerek, özellikle Türkiye içerisinde sivilleri hedef alan kanlı eylemleri nedeniyle örgüt politikasına zarar verdiği gerekçesiyle görevden alınan Fehman Hüseyin'in yerine Murat Karayılan'a bağlılığı ile bilinen bir başka Suriye uyruklu 'Sofi Nurettin' kod adlı Nurettin Halef Al Muhammed getirilmişti.

Örgütün silahlı kanadının üst kademesinde yaşanan bu değişiklik örgüt içerisinde Fehman Hüseyin yanlılarınca tepkiyle karşılanmıştı. Değişikliğin ardından Türkiye ve İran'da iç çatışmalar yaşanmış, bazı örgüt üyeleri bu çatışmalarda hayatını kaybederken, Fehman Hüseyin'inden yana tavır gösteren örgüt sorumluları Kandil'e çağrılarak sorgulanmışlardı.

Zaman'daki bir habere göre örgütte 'eylemsizlik' kararı alanlar ile Hakkari'deki kanlı eylemi gerçekleştirenlerin PKK'da farklı merkezler olduğunu belirten "terör uzmanları", geçmişte Diyarbakır'da dershane önünde yaşanan bombalı eylem, Batman'da 3 BDP'linin mayınlama eylemi sonucu öldürülmesi gibi saldırıların örgütte yaşanan iç çatışmanın yansıması olduğunu söylediler.