Adana'da 30 üzerinde STK'ların bir araya gelerek oluşturdukları kriz masası bugün saat 12:00'de Adana İnönü parkında basın açıklaması yaptı.

Mazlumder Adana Temsilcisi Ali Aygün yardım filosunun Gazze'ye sorunsuz bir şekilde ulaşıncaya kadar ve tekrardan o gemide bulunan yolcuların ülkelerine dönünceye kadar teyakkuz halinde olacaklarını bildirdi.

Basın açıklamasına katılım yoğundu ve konuşmacıların sesi sık sık sloganlarla kesildi. Basın açıklamasında; "Yaşasın Küresel İntifada", "Hamas'a Selam Direnişe Devam", "direniş Adalet Özgürlük" ve "Firavunlar Ümmete Hesap Verecek" gibi çeşitli sloganlar atarak "mektebinde şehadet olan bir milletin esareti olamaz" sözleri ile ve de tekbirlerle açıklama son buldu.

 

 

 

Basın açıklamasının tam Metni:

29.05.2010

DÜNYANIN VİCDANI GAZZE ÖNLERİNDEN SES VERİYOR

Yıllardır İsrail katliamları sürüp giderken; zulümle beslenen bu anlayışın mağdurları her gün can çekişiyor. Gün geçmiyor ki Filistin topraklarından hüzün feryatları gökyüzünü inletmesin.. Buralarda gökten yağmur, Filistin'de ise yağmur yerine bombalar yağıyor. Hem de fosforlusundan!..

Daha kaç ay öncesi, 2009 yılının başında; İsrail'in "Dökme Kurşun" adlı operasyonu ile tam 1500 Can, çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek ve bebekler öldürüldü. Hem de acımasızca. tüm dünyanın gözünün içine baka baka.. Eğer yüreğiniz el veriyorsa hep beraber seyirci kalalım.. Hem de sonsuza kadar! Yok, şayet buna bir dur demek gerekiyorsa, şimdi değil de ne zaman? Bunun için kenetleniyoruz, kenetleneceğiz.

Yıllardır süren acımasız zulüm yetmiyormuş gibi, tam dört yıldır, zalim İsrail tarafından; tarihin en büyük açık hava hapishanesine dönüştürülen bir koca şehir var! Adı Gazze.. Dört yıldır süren bir ambargo!. Bebeklerin mamalarını, çocukların oyuncaklarını bile korku ve endişe ile karşılayan, onlara hiç acımayan, taş üstüne taş koymayan, dirilerine yaşam hakkı vermeyen, ölülerine saygı duymayan, soykırımın en canicesini uygulayan, başkalarına ait bir sahil şeridini, kendi keyfi tasarrufu ile abluka altına alan, bir yudum suyu, bir tablet ağrı kesiciyi geri çeviren, milyonlarca insanı bir lokma ekmeğe muhtaç eden, zalim, korsan, acımasız bir anlayış!..

Bu acımasız zulme seyirci mi kalacağız? Asla!

Somali karasularında meydana gelen "Deniz Korsanlığı" bir bakıma "çete" korsanlığı sayılabilir. Gazze karasularında yapılan bu hukuk ihlali bundan da beter, tam olarak İsrail'e yakışan bir "Devlet Terörü", kelimenin tam anlamı ile; "Devlet Korsanlığı"dır.

Dokuz gemi, On bin ton yardım malzemesi, elli'ye yakın ülke vatandaşının katıldığı, yedi yüz civarındaki yardım gönüllüsü insan ile birlikte, İHH öncülüğünde; "Rotamız Filistin, Yükümüz İnsani Yardım/Özgürlük" sloganı ile yola çıkan Uluslar arası Yardım Organizasyonu, onurlu bir misyon yüklenerek karanlığa ışık tutmuştur. Karanlıklar, ışık doğduğunda geri dönmek, çekilmek zorundadır. Bu hep böyle olmuştur. Şimdi de böyle olacaktır.

Yıllar önce Nazi zulmü altında aşağılanmaktan intikam alırcasına, insanları aşağılamaktan, Filistin ve Gazzelilere, Nazileri aratan zulümleri ile, zulüm üstüne zulüm işlemekten zevk alıyor..

Kendi kendine keyfi hukuk ihdas eden, her istediğini yapmaya alışmış şımarık bir çocuk edasındaki bu zalim devlet, tüm Uluslararası hukuku ayaklar altına alarak çiğnemektedir. Dünyanın pek çok ülkesindeki sivil inisiyatif gerekeni yapmıştır ve yapacaktır. İsrail'in içinde bile, bu barbarlığa isyan bayrağını açanların varlığı, durumun vahametini daha açık bir şekilde bize göstermektedir.

Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir, olmayacaktır.

Bu İsrail zulmüne karşı, Uluslararası bir İntifada hareketidir. Bu bir Uluslararası Sivil İnisiyatif organizasyonudur. Bu zulme başkaldırının, tarihin şerefli sayfalarında yer alacak özgürlük hareketinin şanlı bir eylemidir. Sonucu ne olursa olsun, asla mağlup sayılmayacağımız, tarihi tanık tutmak ve bizzat şahid olmakla, bu organizasyonun onurlu bir parçası olarak bir şekilde içinde bulunmaktan şeref duyduğumuz onurlu bir duruştur. Bu yaşananlar; savaşan ruhsuz, zalim bir devlet ve üstün bir teknolojiye karşı, iyilik dolu cesur yüreklerin karşı koyma asaletidir.

Tüm bu yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız, atacağımız her adım, soluduğumuz her nefes, alacağımız her karar, koyacağımız her katkı, taşıdığımız sorumluluk gereği, geleceğimize ilişkin olarak, tarihe ayna tutan en çetin sınavlarımızdan biridir.

Bundan alnımızın akı ile çıkmak zorundayız.

Biz; üzerimize düşeni yapmakla mükellef değil miyiz?

Zoru; Birlikte, Sevgi ve kardeşlik, birlik ve beraberlik ile,
el ele, gönül gönüle, paylaşarak aşacağız!
Yeter ki, Bir ve Beraber olalım! Kardeşçesine..

Sonuç nasıl olursa olsun, tüm karanlıklara inat, kazanan; İnsanlık onuru olacaktır!

"Filistin davası kendisine özgürlüğü yakıştıran bütün özgür insanların davasıdır"

 

ADANA FİLİSTİN DAYANIŞMA PLATFORMU ADANA SİVİL TOPLUM TEMSİLCİLERİ VE FİLİSTİN GÖNÜLLÜLERİ

 

DESTEKLEYEN KURUMLAR VE GÖNÜLLÜLER

1-ADYAR

2-MAZLUMDER ADANA TEMSİLCİLİĞİ

3-HİLALDER

4-ÇUKUROVA ERDEM DERNEĞİ

5-KALEM VAKFI

6-ANADOLU ÇINARI

7-ALFABE KİTABEVİ

8-BARIŞ RADYO

9-RİBAT EĞİTİM VAKFI

10-ÜLFET DERNEĞİ

11-TÜKETİCİLER BİRLİĞİ

12-İMAM ALİ EHLİ BEYT KÜLTÜRÜ DERNEĞİ

13-ADANA DOSTELLER DERNEĞİ

14-ÖĞ-DER

15-ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ

16-TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ ADANA TEM.

17-ADANA TİMES

18-HAYAT RADYO

19-ADANA MEMURSEN

20-GÖKKUŞAĞI DERNEĞİ

21-TOÇ-BİR SEN ADANA ŞUBESİ

22-SOSYAL YARD. GÖNÜLLÜLERİ DERMNEĞİ

23-KÖPRÜ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ

24-MUSİAD ADANA ŞUBESİ

25-PLATFORM ADANA

26-ÖZGÜN DURUŞ GAZETESİ ADANA TEMSİLCİLİĞİ,

27-TEKİL HABER COM