İsrail’in 8 gün boyunca Gazze saldırısı ve ateşkes anlaşmasının hemen ardından gelen kazanan ve kaybeden taraf, tartışması devam ediyor. Türkiye kamuoyunun Gazze ateşkesinin kazanan tarafa Mısır ve Katar’ı, kaybeden tarafa da Türkiye’yi yerleştirdiğine şahit oluyoruz, etkisiz faktör konum tartışması ve dış politika aktörlerine eleştiriler devam ediyor.

Gazze ateşkesinin hemen ardından Filistin ve Hamas liderleri tüm basına verdikleri demeçlerde özellikle Mısır Türkiye ve Katar’ın desteklerine teşekkür etti. Türkiye Gazze ateşkes anlaşmalarının başından sonuna kadar tüm süreçlerde etkili bir şekilde yerini almış olmasına rağmen bunun medyamız tarafından çok fazla görülmemesi ve olayın Mısır ve Türkiye arasındaki liderlik mücadelesi boyutunda değerlendirilmesi akıllara ziyan bir durumdur.

Başbakan Erdoğan Arap devrimleri Mısır’a sıçradığında Tahrir meydanındaki devrimci halkın yanında yer almış ve Mısır cumhurbaşkanı Mübarek’e artık bırakıp gitmelisin telkininde bulunmuştu, seçkin yazarlar Başbakanı çok riskli bir tutum içersinde olmakla itham etmişlerdi. One minute, 2008 Gazze saldırılarında Arap dünyası İsrail’e karşı temkinli davranırken, hükümetin İsrail’e olan sert tutum ve söylemini de sakıncalı bulmuşlardı.

Arap devrimleri birçok batı yanlısı liderleri koltuğundan ederken geride kalan liderleri de temkinli olmaya sevk etti. İsrail’in son Gazze saldırısında ilk defa İslam dünyası ve Arap liderleri Hamas’ın meşruluğunu teyit ettiler ve Gazze halkının yanında İsrail’e karşı aktif bir tavır sergilediler. Arap liderleri bu kez halkın sesine kulak verdi. Bu tutum hem batı hem de İsrail için Ortadoğu’da Arap devrimlerinin etkisini, gücünü bir kez daha ciddiye almayı gerektiren durum olarak ön plana çıktı.

Gazze’de Mısır’ın lider pozisyon da görülmesi gayet doğal tabii bir durum Mısır-Gazze tarihi coğrafi açısından kardeş topraklardır, Mübarek döneminde Gazze sorunu Mısır ve İsrail istihbaratları tarafından kilitlenen ya da menfaatler noktasında çözülen bir pozisyona sahipti.

Mübarek Filistin halkının yararına değil İsrail’in güvenlik politikalarına hizmet etmekte idi. Mısır devrimi ise en çok İsrail’i rahatsız etti. Artık İsrail’in güvenlik politikalarını önceleyen değil, Filistin halkının güvenlik politikalarını önceleyen bir yönetim var. Gazze Ateşkesinin kazanan tarafı Filistin halkı olmuştur.

Filistin’in tüm liderleri El Fetih ve Hamas Örgütü, Arap devrimlerine adeta bir umut gibi sarılmakta. Tunus, Mısır, Libya ve Suriye devrimlerini Filistin’in kurtuluşu olarak görmekteler. Türkiye medyası ve muhafazakar camiamız gerçek manada Arap devrimlerinin dinamikleri ve sosyolojik etkilerini anlama noktasındaki şüpheci yaklaşımını üzerinden atabilmiş değil. Gazze ateşkesinin gerçek mimarı ne Mısır, ne Katar, ne de Türkiye’dir, Gazze ateşkesinin gerçek mimarları Arap devrimleri olmuştur. Kazanan Arap devrimlerinin şehidleri olmuştur.

YENİ AKİT