1. HABERLER

  2. HABER

  3. Erdoğan: Anadilde Eğitim Diye Bir Şey Yok!
Erdoğan: Anadilde Eğitim Diye Bir Şey Yok!

Erdoğan: Anadilde Eğitim Diye Bir Şey Yok!

Erdoğan’dan Suriye konusunda olumlu ancak anadilde eğitim konusunda oldukça olumsuz açıklamalar geldi.

09 Ekim 2012 Salı 13:00A+A-

HAKSÖZ-HABER

AK Parti grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, Suriye gündeminin yanı sıra PKK saldırıları ve anadilde eğitim hakkında da açıklamalarda bulundu.

Suriye politikası konusunda CHP’yi sert bir şekilde eleştiren Erdoğan, Suriyeli mazlumların yanında yer alamaya devam edeceklerini; kapıları kapatıp onları katliama terk etmeyeceklerini açıkladı.

Esed hakkında kendilerini eleştirenlere cevap veren Erdoğan, “Dün kol kola olduğumuz bugün ihanet ediyorsa onunla işimiz bitmiştir. Esed şu anda koltuk değnekleri ile ayakta durmaktadır. Esed'e reform yapması için destek verdik ama babası gibi halkını katletti.” dedi.

Tezkerenin caydırma amaçlı bir tedbir olduğunu da söyleyen Erdoğan sözü Kürt sorununa getirdi. “Sorunu Kürt kardeşlerimizle çözeceğiz.” diyen Erdoğan, anadil konusunda ise milliyetçi üsluptan kaçamadı. Kürtçe için sadece seçmeli derslerin olacağını söyleyen Erdoğan, anadilde eğitimi PKK’nın istismar ettiğini ve böyle bir şeyin olmayacağını ifade etti.

Erdoğan, Diyarbakır Emniyet Müdürü’nün, “Bir çocuk dağa çıkıyorsa bunda hepimizin payı var. Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz.” sözlerini de “Elinde silah olan, kan döken, can alan hiç kimseye en küçük müsamahamız yoktur.” diyerek eleştirdi.

***

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Türkiye olarak aktif bir dış politika izliyoruz.

Türkiye'nin sesini her platformda en gür şekilde duyurma peşindeyiz.

Gelişmelere at gözlüğü ile bakanların bizim dış politikamızı anlamalarını beklemiyoruz.

Türkiye gölgesinden korkanların değil 7 düvele meydan okuyanların omuzlarında yükselmiştir.

AK Parti iktidarı milletimizin, ülkemizin can güvenliğini her şeyden üstün tutar.

CHP, MAZLUMLARA DEĞİL, ESED’E ARKA ÇIKIYOR

Türkiye'ye komşu bir ülkeden silah doğrultuluyor, insanlarımız hayatını kaybediyor, ana muhalefet partisi onun avukatlığına kalkışıyor. CHP zihniyetinin Suriye'de katledilen mazlumlara arka çıkmak yerine Esed yönetimine arka çıktığını biliyoruz.

Biz Suriye'ye can kaybı yok diye toprağımıza düşen bombalardan sonra sadece nota verdik, ama en son can kaybımız olduktan sonra buna da sessiz mi kalacağız?

O gece ciddi kararlar alınmıştır ve misliyle cevap verilip karşılığı alınmıştır.

Blöf yapıyor deniliyor. Blöf olup olmadığı zamanı geldiğinde görüşülür ve nitekim görüldü de.

CHP Amerika'nın karşısına geçip el pençe duran bir zihniyet. CHP yönetimi böyle bir meselede milli görüş koyamayacak kadar farklı bir yerdedir.

Sizin toprağınıza saldırı yapılıp canınıza kastedildiğinde sessiz mi kalırsınız? Somut bir sorun var. Egemenlik hakkınıza saldırıda bulunulduğunda sessiz kalamazsınız.

Biz Milli Marşımızdan aldığımız ilhamla hareket ediyoruz.

Siz destek verin ya da vermeyin egemenliğimize yönelecek her türlü tehdit karşısında bizi bulacak.

TEZKERE BİR TEDBİRDİR

Angajman gereği gelen top mermilerine karşılık veriyoruz, tezkeremizin amacı gerektiğinde gerekeni yapmak için alınan bir tedbirdir. Biz de tedbirimizi almakta mecburuz.

Caydırıcılık özelliğini yitirirseniz devletin de milletin de hakkını koruyamazsınız.

CHP bir kez daha Suriye konusunda BDP'nin kuyruğuna takılmıştır.

Tezkere konusunda ilkeli tutum sergileyen MHP liderine ve milletvekillerine teşekkür ediyorum.

Esed aşkının CHP'nin gözünü kör etmesi anlaşılır gibi değil.

KAPILARI KAPATIP İNSANLARI KATLİAMA MI TERK EDELİM?

Suriye'deki kardeşlerimize sessiz kalmamız mümkün değil. Oradan gelen kardeşlerimize elimizden gelen yardımı yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.

Kapıları kapatalım binlerce insanı o katliamın içinde bırakalım. Bunu mu istiyorsunuz? Bu Türkiye'ye yakışır mı?

CHP neden o mazlumları görmüyor?

Esed'e gösterdiğiniz empatiyi oradaki mazlumlara neden göstermiyorsunuz?

Suriye politikamızı eleştirenler yaşanan insanlık dramı hakkında ne düşünüyor?

Gerekirse sıkıntı çekeriz ama her zaman mazlumların yanında olacağız.

Biz Bulgaristan'da, Bosna'da yaşananlar karşısında, Kıbrıslı soydaşlarımıza yapılanlar karşısında da aynı tutum içerisinde olduk. 1990'da Saddam'ın zulmünden kaçanlara da ev sahipliği yaptık.

Suriye politikamızı başka ülkelerin politikalarına göre belirlemiyoruz.

Oğul Esed, babasının katliam rekorunu kırma peşindedir.

Biz bu insanlarla ortak bir tarihi paylaşıyoruz. Bütün iyi niyetimizle Suriye'de yaşayan kardeşlerimizi bağrımıza bastık.

Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Tek arzumuz o mazlumların egemenliğine kavuşmasıdır. Bizim Suriye halkı ile değil, Suriye rejimi ile sorunumuz var.

Tezkere konusundaki tutumu CHP yönetiminin Suriye rejimiyle ortak hareket ettiğinin bir resmidir.

ABD’YE RAĞMEN İRAN’I DESTEKLEDİK

Bizde hiçbir zaman mezhep ön planda olmamıştır. Arap Baharında devrilen iktidarların çoğu Sünniydi.

Amerika'ya rağmen biz İran'ın yanında yer aldık. İran yönetimi Şii ama nükleer konusunda ABD'ye rağmen İran'ın barışçıl nükleer sahibi olmasını destekledik.

Biz dün Esed ile kol kola imişiz de bugün karşısına geçmişiz şeklinde yorumlar yapılıyor. Dün kol kola olduğumuz bugün bize ihanet ediyorsa orada bırakıyoruz. Esed bitmiştir, Esed şu anda koltuk değnekleri ile ayakta durmaktadır. Esed'e reform yapması için destek verdik.

***

EVLATLARIMIZI KATLEDEN TERÖRİSTLER İÇİN AĞLAMAYIZ!

Terör örgütü son saldırılar ile bir sonuç alamayacağını gördü.

Elinde silah olan kan döken can alan tehdidi yöntem olarak benimsemiş hiç kimseye en küçük müsamahamız yoktur, olamaz. Evlatlarımızı katledenler hakkında 'İyi çocuklar' açıklaması yapan hiç bir katili masum göstermedik. Elinde silah olanı masum gösteren bir anlayışa prim vermedik.

Terör saldırısında evlatlarımızı katleden ve ölen terörist için ağlamadık, ağlamayız. Siyaseti bırakın siyasetçiler yapsın, herkes kendi görevini yapsın.

KÜRT SORUNUNU KÜRT KARDEŞLERİMİZLE ÇÖZECEĞİZ!

Kürt kardeşlerimin sorunlarını hiç kimseyle değil sadece onlarla çözeceğiz.

BDP belediyelerin olduğu il, ilçe, beldelerde yaşayan halkıma sesleniyorum, güllük gülistanlık mı yaşıyorsunuz? Onların amacı belediye yönetmek değil, hizmet yapmak değil, bunları çok iyi bilmemiz lazım.

KCK operasyonları Kürt kardeşlerimin hakkını farklı yerlere gönderenlere karşı yapılmıştır.

SEÇMELİ OLABİLİR AMA ANADİLDE EĞİTİM DİYE BİR ŞEY YOK!

Üç kırmızıçizgimiz olduğunu söyledik, etnik milliyetçilik yapmayacağız.

Biz hiçbir etnik kimlik ayrımı yapmayacağız, çünkü biz yaratılanı severiz Yaradandan ötürü.

Terör örgütünün bazı istismar politikaları var, ana dilde eğitim gibi. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz.

Ana dilde eğitim diye bir şey yok, resmi dil Türkçedir. Seçmeli ders olabilir, Kürtçeyi seçmeli ders yaptığımız gibi.

Türk vatandaşlarının başka ülkelerde azınlık olduğu yerde bile anadilde Türkçe eğitim yok.

Milli birlik ve kardeşlik projesine sıkıntı kılıfı giydirme peşinde olanlar var. Bu oyuna gelmeyiz.

Terör sorununu vatandaşlarımızla el ele vererek çözeceğiz.

Önümüzdeki dönemde vatandaşımıza daha fazla istihdam sağlayacağız.

Orta vadeli programın amacı ekonominin direncinin korunmasıdır.

Hac yolculuğuna hazırlanan bütün kardeşlerimizin hac ibadetlerinin şimdiden kabul olmasını temenni ediyorum ve hayırlı yolculuklar diliyorum.

 

HABERE YORUM KAT

6 Yorum