1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Doğu Perinçek TSK’nın Kendisine Bağlanmasını mı İstiyor?
Doğu Perinçek TSK’nın Kendisine Bağlanmasını mı İstiyor?

Doğu Perinçek TSK’nın Kendisine Bağlanmasını mı İstiyor?

TSK’da belli klikleri elinde tutmaya çalışan ve onlar üzerinden parmak sallama geleneğine sahip cuntasever Aydınlık grubunun lideri Doğu Perinçek TSK’daki değişikliklerden rahatsız oldu.

01 Ağustos 2016 Pazartesi 22:43A+A-

HAKSÖZ HABER

Kuvvet Komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması, Jandarma’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanması, askeri okulların ve GATA’nın kapatılması Perinçek ve ekibini rahatsız etti. FETÖ militanı darbecilerden temizlenmeye çalışılan ve darbeci zihniyetin tümüyle ordudan atılması için hızlı çalışmalar yapmaya çalışan hükümetin kararlarının Aydınlık ekibinde oluşturduğu rahatsızlığın altındaki temel etkenin FETÖ’den boşalan kadrolara, kendi cuntacı ekiplerinin gelme isteğinin önüne bazı setlerin çekilmesi olması herhalde. Doğu Perinçek’in konuşmasından anladığımız Genelkurmay ve Kuvvet Komutanlıklarının kendisine bağlanmasını istiyor...

Doğu Perinçek’in konuşmasından bazı notlar:

Vatan Partisi Başkanlık Kurulu, İzmir'de toplanarak AKP hükümetini ilan ettiği Ordunun düzenlenmesine ilişkin Kanun Hükmünde  Kararnameyi görüştü ve Partinin tutumunu belirledi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İzmir'de yaptığı basın toplantısıyla Başkanlık Kurulunun kararını kamuoyuna sundu. 

Perinçek özetle şunları belirtti:
 
AKP iktidarının dün çıkardığı Kararname, Türk Ordusunun ve Türkiye Cumhuriyetinin İstiklal Savaşı ile kurulan temelini ve Türk Milletinin bağımsızlığını hedef almaktadır.
 
AKP iktidarı, ABD ve AB’nin Türk Ordusunu zayıflatma planını uygulamaktadır. Kararnamede öngörülen her şey, Soros'un ünlü TESEV programından kopyalanmıştır. Yunan Silahlı Kuvvetleri 2002 yılına kadar bu Amerikan sistemini uyguladı ve Kardak krizinde fiyaskoyla sonuçlandığını gördü. Ders çıkaran Yunanistan, Türk Ordusunu örnek alarak tekrar Ordunun emir- komuta birliğine döndü.
      
Savaş ilkelerin birincisi, emir-komuta birliğidir. O nedenle Başbakan Yardımcısının  bugün Hükümet adına yaptığı açıklamada, “Silahlı gücün tek bir elde toplanmasına karşı olduklarını” beyan etmesi, Hükümetin Türkiye’yi savunacak asgari bilgiden yoksun olduğunu gösteriyor.
 
Hükümet, FETÖ darbecilerinin programını hayata geçirmektedir.
 
DÜŞMANIN PROGRAMI
 
Anayasanın 117. Maddesine göre, Genelkurmay Başkanı Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık  görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. Genelkurmay Başkanı görev  ve yetkilerinden dolayı Başbakana karşı sorumludur.
 
Yeni düzenleme,  Anayasayı çiğnemektedir. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları arasındaki emir-komuta zinciri     bozulamaz  ve TSK  Başbakana sorumlu olmak dışında herhangi bir sıradüzen içinde tanımlanamaz.
       
Kuvvet komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığına ve Jandarma Genel Komutanlığının İçişleri Bakanlığına  bağlanması, Türk Ordusunun komuta yeteneğine indirilen bir darbedir. Bunu ancak düşman yapar.
       
Genelkurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıkları arasındaki emir komuta zincirin tahrip edilmesi, Ordumuzun savaş yeteneğine indirilen bir darbedir. Bunu ancak düşman yapar.
       
Emir- Komuta yetkisinin Genelkurmay Başkanlığının elinden alınması, silahlı kuvvetler komutanını bina amiri durumuna düşürür. O zaman savaşı kim yönetecektir. 
 
Askerî okulların kapatılması, Türk subayının halk içindeki     köklerini zayıflatır ve  İstiklal Savaşı ruhuyla eğitilmesine darbedir. Bunu ancak düşman yapar. 
 
Polis, Jandarmanın görevini yapamaz. Polisleştirilen bir Jandarma da görev yapamaz. Türk Milletinin askere duyduğu geleneksel bir saygı var. İç güvenlik de Türk askerinden vazgeçmeye kalkanlar,halk üzerinde Cumhuriyet otoritesi kuramazlar.
 
Türk Ordusunun Harp Akademileri, Dünya ölçeğinde kurumlardır. Harp Akademilerini tasfiye  etmeye kalkanlar, Kurmaylığın yerine neyi getireceklerdir? Subaylar bundan sonra  “doktor”, “doçent” gibi akademik unvanlarla mı alınacaklardır?
 
Hastanesi olmayan Ordu savaşamaz.
 
Genelkurmay Başkanlığı ve MİT’i  Cumhurbaşkanlığına bağlama iddiası, Anayasaya aykırı olmanın ötesinde Anayasa sistemini bozar. Çünkü Cumhurbaşkanı sorumsuzdur Genelkurmay Başkanı ve MİT bağlandığı zaman sorumlu duruma düşer. Böylece Meclisin
 
Hükümet üzerindeki denetimi de ortadan kaldırılır.
 
FETÖ VE PKK ALKIŞLIYOR
 
FETÖ mensupları, Türk Ordusu için “bunlar Yeniçerilerdir.
 
Yeni Ordu lazım” diyorlardı. AKP iktidarının Orduyu Yeniden Yapılandırma Planı FETÖ’nün planlarıyla örtüşmektedir. FETÖ darbesi  başarıya ulaşsaydı, bu kararnameyi ABD güdümlü Yurtta Sulh Konseyi çıkartacaktı.
       
Nitekim AKP Hükümetinin  kararnamesini  düşmanla işbirliği yapanlar alkışlıyor. Şu anda PKK, FETÖ ve ABD işbirlikçileri bayram yapıyor.
 
ORDUSUZ HALK AYAK ALTINDA KALIR
 
AKP iktidarı açıkça Türk Ordusunu hedef almaktadır. Askerî birliklerin önüne çöp kamyonları yığarak Orduya karşı psikolojik savaş yürüttü. Ve şimdi Ordunun ve devletin dayandığı İstiklal Savaşı temelini tahrip etmektedir.
 
Oysa darbeyi önleyen silahlı güç, Türk Ordusudur.
 
Yüz yüze olduğumuz dış tehdidi önleyecek olan Türk Ordusudur.
 
ABD'nin iç yıkıcılığını ezecek güç, Türk Ordusudur.
 
Ordusuz kalan halkların halini görüyoruz, ayak altında kalmışlardır.
 
TÜRKİYE TAŞIMAZ
 
Türkiye darbe ortamına sürükleyenler ve Ordunun yapısını bozanlar, Türkiye'yi yönetemezler.
 
AKP, Türkiye'yi yönetemeyeceğini ispatlamaktadır.
 
Tayyip Erdoğan yönetimi, devlet tecrübesi olmadığını, Cumhuriyet geleneği ile bir türlü uyum sağlayamadığını, emperyalistlerin beslediği  31 Mart yobazlığının Ordu düşmanı hınçlarından kurtulamadığını göstermektedir.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devleti ve Orduyu sıfırlamaktan söz ediyor. Buna kalkışanlar, kendisini sıfırlar.
 
Bu yönetim, bu haliyle Türkiye'yi ABD tehdidine karşı birleştiremez, Türkiye'yi savunamaz.
 
Türkiye'yi birleştirmeyen ve Türkiye'yi savunamayanlar Türkiye'yi yönetemezler.
 
SESLENİYORUZ
 
Genel Kurmay Başkanlığı'na sesleniyoruz:
 
Türk Ordusunun savaş yeteneğini tahrip eden bu uygulamalar karşısında sessiz kalamazsınız! Anayasa size Ordunun savaş yeteneğini güçlendirme görevini veriyor. Bugün sessiz kalırsanız, yarın görevinizi yapamaz ve asker şerefini koruyamazsınız!
       
Türk milletine, özellikle AKP'ye oy veren vatandaşlarımıza sesleniyoruz: AKP iktidarının Ordunun yapısını bozan bu uygulamalarına karşı kararlı tavır almak, günün vatan görevidir. Orduya düşmanlığını açığa vuran Tayyip yönetimini sırtımızda taşıyamayız.
 
AKP iktidarına sesleniyoruz:
 
Ordu düşmanlığının altında kalırsınız. Çünkü Ordu düşmanlığı  Millet düşmanlığıdır. Tarihe bakın, Ordu düşmanlarının ne hale düştüğünü görürsünüz. Kuvayı İnzibatiye kurmaya kalkanların sonunu incelemeniz hayırlı olur.
 
Ordu Türkiye için tehdit değildir, tehdide direnecek biricik  silahlı gücümüzdür. Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki ABD koridorundan tehdit ediliyor. Bu tehdide Türk Ordusu ile karşı koyacağız. Bu koşullarda  Türk Ordusunun yapısını bozmaya kalkmak, sizi vatana ihanete götürür. Bakın ABD, FETÖ'yü kurtaramadı, yarın sizi de kurtaramaz.
 
Sizi uyarıyoruz: Kararnameyi derhal geri alın!
 
GÜÇLÜ VATAN PARTİSİ GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE
       
ABD güdümündeki Tayyip Erdoğan- Abdullah Gül- Fethullah Gülen işbirliğiyle sahnelenen Ergenekon- Balyoz tertibi, Türkiye’yi bugünkü çıkmaza getirmiştir.
 
Vatan Partisi, Amerikancı FETÖ darbesinin bozguna uğratılmasında görevini yapmıştır ve FETÖ'nün hem devlet hem de Ordu içinden temizlenmesini zorunlu görmektedir.
         
Vatan Partisi bugün siyasal düzlemde AKP’nin karşısındaki tek kuvvettir, biricik iktidar seçeneğidir. Milletimizden Ordumuzu güçlendirmek ve Millet Ordu birliğini pekiştirmek için yetki istiyoruz.
 
Vatan Partisi, dış tehdide ve iç yıkıcılığa karşı Ordumuzu güçlendirmek için iktidar görevine hazırdır.
 
Vatan Partisi, Türk Ordusunu güçlendirmek için Türk Silahlı Kuvvetlerini  İstiklal Savaşı geleneği temelinde yapılandıracak programını uygulayacaktır.
 
Güçlü Vatan Partisi, Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye!

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

3 Yorum