1. YAZARLAR

  2. Mustafa Ünal

  3. Danıştay'ın bayram hediyesi!
Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

Danıştay'ın bayram hediyesi!

27 Kasım 2009 Cuma 13:53A+A-

YÖK katsayı farkını ortadan kaldırırken 'Üniversiteye girişte lise diploması olan herkes eşittir.' dedi. Aksi düşünülebilir mi? Yanlış olan eski uygulamaydı. O da 28 Şubat'ın ürünüydü, zaten. Olağan olması mümkün değildi. Dönemi gibi olağanüstüydü.

Katsayı adaletsizliği meslek liselerini öldürdü. Birçoğunun kapısına kilit vuruldu. Amaç imam hatiplerin önünü kesmekti. Ancak darbeyi bütün meslek liseleri yedi. YÖK'ün adaletsizliğe son veren kararı meslek okullarına ilgiyi tekrar artırdı. Anadolu'da sadece imam hatipler değil tüm meslek liseleri cazibe merkezi oldu.

Ancak adaletsizliğin düzeltilmesinden rahatsız olanlar boş durmadı. 367'nin mimarı Sabih Kanadoğlu yol gösterdi, 'Dava açın' dedi. Durumdan vazife çıkaran İstanbul Barosu derhal harekete geçti. Ve yürütmenin durdurulması için Danıştay'a başvurdu. İstanbul Barosu'nun böyle bir görevi var mı? Acaba baroyu oluşturan avukatlar yönetime bu yönde yetki verdi mi? Bir baro belirli siyasi çizginin değil mensubu olduğu tüm avukatların hissiyatlarını yansıtmalı.

Danıştay'ın kararı tam da bayrama girerken geldi. Ne yazık ki hediye falan değil bayramı zehir eden bir karar. Danıştay mealen 'Üniversite sınavında eşitlik olmaz, meslek liseleri geride dursun, adaletsizlik sürsün.' dedi. Danıştay'ın bugüne kadar tartışmalı kararlara imza attığını biliyorum ama doğrusu böyle bir sonuç beklemiyordum. Epey de umutluydum.

Neden mi? Çünkü İstanbul Barosu'ndan önce katsayıdan muzdarip olanlar her kapıyı çaldıktan sonra eşitsizliğin düzeltilmesi için son çare olarak Danıştay'a başvurmuştu. O zaman Danıştay 'Yetki YÖK'ündür.' diyerek müracaatı geri çevirmişti. Sınavı düzenleme yetkisini YÖK'e veren Danıştay bu tutumunu devam ettirebilirdi. Ancak öyle yapmadı.

Katsayı adaletsizliğine karışmadı, lise diplomalarının eşitlenmesine itiraz etti. Üstelik her iki karar da kısa aralıklarla aynı daireden çıktı. Meslek liseleri ile liseler eşit olamazmış... Karara dayanak oluşturan şu cümleye bakın; 'Eşit katsayı uygulaması farklı hukuki statüdeki öğrenciler aynı statüde değerlendirileceği için anayasal eşitlik kuralı ile çelişir'.

Hukuk tarihine geçecek bir karar bu. Üniversite sınavlarında lise diplomalarının aynı muamele görmesi Anayasa'nın eşitlik kuralı ile çelişirmiş. Diploma eşitliği ayrı, Anayasal eşitlik ayrı... Öyle mi?

Danıştay Anayasa'ya göre idareyi denetler ama kural koyamaz. Sınav sistemindeki düzenlemenin nasıl olacağının kararı YÖK'ündür. Katsayıyı koyarken de YÖK'ündür, kaldırırken de... Burada ise Danıştay katsayıyı koyarken yetkiyi YÖK'e bırakıyor, kaldırırken ise kendisi devralıyor. 'Kemal Gürüz yaparsa doğrudur, Yusuf Ziya Özcan yaparsa yanlıştır.' denebilir mi?

Maalesef Danıştay'ın son kararı sorunlu... Gerekçeler hiç de tatmin edici değil. Hukuki yönü zayıf, siyasi yönü daha ağır basıyor. Hatta ideolojik olduğu bile söylenebilir. Oysa Danıştay'ın tek referansı hukuktur. Asla siyasi etki düşünülemez. Herkesin kanaati aynı; Danıştay'ın katsayı kararı siyasi ve ideolojik... Temelinde de meslek liseleri falan değil açıkça imam hatip alerjisi var.

Yargının siyasallaşması bugüne kadar Adalet Bakanlarının politik kimliğinden hareketle tartışıldı. Oysa asıl siyasallaşma yüksek yargı kararlarının üstüne düşen siyasal gölge. Yargıyı en çok yıpratan da bu. Nitekim son karar hukuktan ziyade buram buram siyaset ve ideoloji kokuyor.

YÖK düzeltti, Danıştay durdurdu. Peki, şimdi ne olacak? Yeni düzenlemeye göre üniversite hayalleriyle meslek liselerine kaydını yaptıran öğrencilerin durumunu bir düşünün. Keşke 'Anayasa'ya göre liseler daha eşittir' diyen Danıştay da düşünseydi. Katsayı adaletsizliği sürdüğü müddetçe meslek liselerinin ayağa kalkması mümkün değil. Mutlaka gerçek eşitliği sağlayacak bir yol bulunmalı. Görev Meclis'in...

NOT: Tüm okurlarımızın mübarek Kurban bayramını tebrik ederim.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT