1. YAZARLAR

  2. Merve Kavakçı

  3. Çok mu mantıksız?
Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

Yazarın Tüm Yazıları >

Çok mu mantıksız?

25 Ocak 2011 Salı 00:17A+A-

Yalova Valisi Dursun Ali Şahin geçtiğimiz günlerde yapılan valiler toplantısında bir çıkış yaptı.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gibi resmi bayramlarda yapılan törenlerde çocukların kullanılmasına karşı çıkan Şahin,  "Bu dönemler artık geçti. Çocukları robot gibi kullanmak hoş değil. Bunlar Doğu Bloku'ndan ithal edilen şeyler" demiş ve eklemiş: “İnsanların beyinlerinde güzel şeyler oluşturmak gerekli. Zarfın içi önemli, beyin önemli." Doğru söylemiş vali bey. Sovyetler Birliği’nde vardı benzer manzaralar. Onun uydu ülkelerindeki doğu bloğunda da. Bugün doğu bloğu denen bir şey kalmadı, yerini alan ülkelerde de göremezsiniz artık bunları. Bugün Çin'de var ama. Çin. Kuzey Kore'de de. Veya Libya'da. O beğenmediğimiz, aklından, dengesinden şüphe duyulan Kaddafi'nin Libya'sında. Yani totaliter zihniyetin ürünü olan diktatoryal rejimlerin islediği simgelerden bu manzaralar. Kimse Cumhuriyet'e bağlılık sorunu olarak görmemeli bu teklifi. Konu ne cumhuriyet ne de rejim. Konu sembollere sıkışıp kalmayıp kendini güncelleyebilmek, demokrasiyi içine sindirebilmeyi başarabilmek. 

Çocukluğumun bir bölümü Erzurum'da geçti. Hatırlarım. O öldürücü soğukta üzerimizde incecik okul üniformaları, o zamanlar şehrin dışındaki, ilkokulumuzun da bulunduğu üniversite kampusundan şehre iner, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda saatlerce tir tir titrerdik. Bir defasında annem beni o vaziyette bekler görünce öyle telaşlanmıştı ki “Senin manton nerede” diye biraz azarlamış, etrafına bakınmış, bir şey bulamayınca da elindeki gazete sayfalarını sırtıma sokuşturarak anne içgüdüsüyle soğuğa siper hazırlamıştı. O günlerden bugünümüze köprünün altından çok sular aktı ama çocukların törenlerdeki hali hiç değişmedi. Vali beye bundan hak verdim.

Bir de tabii şu var: Dışarıdan yani dünyadan bakıldığında hoş karşılanmayan bir manzara bu. Yine komünizm rüzgarına kapılmış rejimlerle özdeşleşmiş bir resim. İmajı konusunda endişeler yaşayan bir ulus-devlet olarak, zaman zaman doğru anlaşılamadığından serzenişte bulunan bir ülke olarak böyle fotoğrafların ülkemize bir şey kazandırıp kazandırmadığını ve hatta varsa bizden neler götürdüğünü de düşünmek durumunda değil miyiz.. Bence öyle.

Vali Şahin'in kayda değer bir başka eleştirisi daha var: "Komşu ülkelerle sıfır sorun diyoruz, ama ilkokul çocuklarının önünde düşmanı yatırıp süngülüyoruz. Bunlar birbirine tezat şeylerdir. Zaman israfıdır. Ayrıca, kurtuluş günleri olmayan kentler kurtuluş günü düzenliyor." Bu daha da önemli, sembolik değil temel bir soruna işaret ediyor. Kim olduğumuz sorusuna. Kendimizi tanımlama sorununa. Sıfır sorunsa geçmişteki bazı olayları aşmış, yeni hedeflere kilitlenmiş, barış elini uzatır konumda olmak gerekiyor. Bunun ötesinde, Avrupa Birliği’ne giden yolda yürüyüşe devamsa suya dökülen düşmanı, süngülenen küffarı açıklamak gerekiyor. O da bizim değil, rejimin işi!

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT