HAKSÖZ-HABER

Örnek bir hayat, kutlu bir cihad ve mütebessim çehre ile süslenmiş bir gönül... Rabbine adadığı hayatının zirvesini şehadet ile taçlandıran bir mücahid…

Suriye'de mücadele eden ve uzun süre Halep'in önemli bir kısmını kontrol eden İslami direniş grubu Liva et-Tevhid'in komutanı Abdulkadir Salih, 14 Kasım 2013’te Baas uçaklarının Liva et-Tevhid karargâhına attıkları varil bombası sonucunda yaralanmıştı.

Daha önce de birkaç kez yaralanan ama her defasında yeniden direniş saflarına dönen Abdulkadir Salih, bu kez dönememiş; ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede iki gün sonra şehit düşmüştü.

Adanmışlıkta yarışan erlerden biriydi Abdulkadir Salih. Yüzünden hiç eksik etmediği gülüşü, mütevazı duruşu, cesareti, birleştiriciliği ve samimiyetiyle sivrilen Salih, 1979 doğumluydu. Gencecik ömründe tarihe yazılacak bir direnişe imza attı.

Suriye halkının yiğit evladı ve komutanı Abdulkadir Salih; seni unutmayacağız!

Malını mülkünü satıp yola koyulmuş, dostlarının kapısını teker teker çalıp onları en hayırlı amele davet etmişti. Ev ev, sokak sokak, cephe cephe dolaşıp direnişin ırmaklarını bir araya getirmişti.

Profesyonel bir asker ya da usta bir savaşçı değildi öncesinde. Halep’te ticaretle meşgul olan, kendi halinde hayat meşgalesi olan bir kişilikti. Ancak kıyam başladığında her şeyi bir kenara bırakıp Allah'ın izniyle hakkı ve adaleti yerine getirmek için mücadeleye koştu. Halep'in önemli oranda özgürleşmesinde büyük bir rol oynadı. Zillet altında yaşamaktansa izzetli bir ölümü tercih etti.

Hayat tarzı olarak cihadı yaşayan muttaki ve mücahid öncülerden biri olarak Suriye direnişini bereketlendirdi Abdulkadir Salih. Ölüm, işkence, sürgün korkusuna teslim olmadığı gibi bu korkuları cephelerde mağlup etmek üzere seferber oldu. Suriye topraklarını ve toplumunu fazlasıyla aşan bir sevgi halesinin merkezine bu fedakârlık sayesinde oturdu.Güzel bir miras, anlamlı bir kazanım ve izi silinemez bir mücadele bıraktı bizlere.

Bir sabah hamd libasını giyip aramızdan ayrıldı. “Halepli gençlerin en hayırlısı, cihadın bayraktarı” dediler onun için. Kefeni ecirle bezenmişti. Gece çöktüğünde yemyeşildi. Bir direniş evreni, bir cihad ve şehadet ormanı gibi. Ümmetin ihyasını kahramanlığıyla, şehadetiyle örneklendirdi.