1. YAZARLAR

  2. Mustafa Ünal

  3. CHP, Arıtman'ı susturmalı
Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

CHP, Arıtman'ı susturmalı

24 Aralık 2008 Çarşamba 05:47A+A-

Bir AK Parti milletvekili, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in etnik kökenini tartışma konusu yapsaydı neler olacağını tahmin etmek zor değil. Herhalde konuştuğuna konuşacağına bin pişman edilirdi.

'Bu çağda bu kafa' diye başlayan açıklamalarla yaylım ateşine tutulurdu. Sağlı sollu vuruşlarla neye uğradığını şaşırırdı. Ve bir daha ağzını açamazdı. Miting bile yapılırdı. Üstelik tepkiler sadece milletvekili ile kalmaz, partisi de nasibini alırdı. Muhtemel bir kapatma davasını bile tetikleyebilirdi.

CHP'li Canan Arıtman'ın söylediklerine sessiz kalınıyor demek istemiyorum. Hem kamuoyundan hem de partisinden, Arıtman'a tepki gösteriliyor. Ancak yeterli değil. Daha ileri laf etmesini engelleyecek düzeyde değil. Baksanıza, sözlerinin arkasında duran Arıtman, aynı üslup ve anlayış içinde konuşmasını sürdürüyor. Bir yanlış anlaşılma veya sürç-i lisan söz konusu değil yani, bilinçli ve kasıtlı.

Gül ailesinin kamuoyuyla paylaştığı soy ağacı karşısında söylediği sözlere bir bakın... 'Soy ağacı yetmez, DNA testi gereklidir' cümlesi aklı başında bir insanın söyleyeceği söz müdür? Belki Nazi Almanya'sında veya Mussolini İtalya'sında karşılığı olabilirdi. 2008 Türkiye'sinde asla. Gelin görün ki bu sözü bir CHP milletvekili söyleyebildi. Evrensel değerleri önemseyen sosyal demokrat olma iddiasındaki bir partinin milletvekili 'etnik köken' üzerine tartışma açabiliyor.

CHP tartışmadan hoşnut değil izlenimi veriyor. İlk günden itibaren 'Arıtman yanlış yaptı' diyor. Bir daha konuşmaması için dikkati çekildi, uyarıldı. Sonrasındaki açıklamalar uyarının hiçbir işe yaramadığını, aksine daha da ateşlediğini gösteriyor. CHP'nin tepkisi yetersiz. Arıtman'a daha esaslı sonuç verecek tepki koymalıydı. Disiplin mekanizmasını daha sağlıklı işletmeliydi. Arıtman'ın açıklamalarından parti de zarar görüyor çünkü. İçeride ve dışarıda ağır ve sert eleştirilerin muhatabı durumunda. Arıtman'ın çıkışı çarşafla başlayan olumlu havayı tersine döndürebilir.

Arıtman kadar CHP de akla ziyan sözlerin sorumluluğu altında. Hatırlanacağı gibi bu, Arıtman'ın ilk vukuatı değil. Daha önce de siyasî etikle pek bağdaşmayan sivri çıkışlar yaptı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün anne tarafının etnik kökenine ilişkin sözleri diğerlerine benzemiyor. Görmezden gelinmesi veya tolere edilmesi mümkün değil. Aklı başında her insan sosyal ve etnik yapısı zengin ayrıca imparatorluk geçmişi bulunan bir coğrafyada etnik ayrımcılığın ne büyük felaketlere kapı aralayacağını az çok bilir. Bırakın siyasî arenayı sokakta bile etnik kökenlerin bir itham olarak kullanılması ciddi tehlike demek.

Keşke Cumhurbaşkanı Gül, savunma amacıyla açıklama yapmak ve Arıtman'ı mahkemeye vermek zorunda kalmasaydı. Bir insanın etnik kökeni nereye dayanırsa dayansın herkes ona saygı duymak durumunda. Gül'ün açıklaması ve konuyu yargıya taşıması kamuoyu tepkisinin zayıflığının bir sonucu. Tartışmanın rahatsız edici boyutu var, sessizlikle geçiştirilecek gibi değil. AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu, aileden bir isim. Dün onunla konuştum; "Çok üzüntü duyuyoruz. Bizim geçmişimize dair hiç tereddüdümüz yok. Soy ağacımız ortada. Bunların konuşulması bizi çok rahatsız etti." dedi. Arıtman'ın DNA testi sözleri için de, "Ciddiye almıyoruz. Onun düzeyine inerek cevap verme gereği bile duymuyorum." dedi.

Sosyal dokuyu dinamitleyen bu etnik köken tartışması daha fazla uzamamalı. Arıtman susmuyorsa partisi CHP, bir yolunu bulup susturmalı. Çünkü bu tartışma yarın başkalarının etnik kökenlerine uzanabilir. Herkes Cumhurbaşkanı Gül kadar şanslı olmayabilir. Yedi göbek öteden soy ağacını ortaya koymakta zorlanabilir...

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT