1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. Bu zulüm artık bitsin!
Bu zulüm artık bitsin!

Bu zulüm artık bitsin!

Madımak olayları sonrasında delil ve belge olmaksızın cezaevlerine doldurulan Sivas mazlumları zindanlarda 28 yıldır çile doldururken onlar içeride, aileleri dışarıda perişan oluyor.

30 Kasım 2021 Salı 13:53A+A-

2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta yaşanan Madımak olayları sonrası haklarında hiçbir delil ve belge olmaksızın cezaevlerine doldurulan Sivas mazlumları, demir parmaklıklar arkasında 28 yılı geride bıraktı. Akit’e konuşan mazlumların eşleri, “28 yıldır çile çekiyoruz, dava dosyası yeniden açılsın ve bu zulüm artık bitsin” dedi.

Sivas mazlumu Cafer Tayyar Soykök’ün eşi Songül Soykök, gözyaşları içerisinde yaşadıklarını anlattı. Soykök, “28 yılın nasıl geçtiğini bir biz, bir Allah bilir. Saçımızın sayısı kadar çile çektik. Artık yaşlandık, cezaevi görüşüne bile sürünerek gidiyoruz. Ameliyattan çıktım bir hafta geçmeden yeniden görüşüne gittim. Çünkü o da bizi bekliyor. Hiç suçsuz yere yatıyor. Diyorum ki ‘Hiç değilse bir taş atmış olsaydın, oteli görmüş olsaydın’ yok, hiçbirisi yok. Cezaevindeyken 4 torunu oldu, hiçbirisinin doğumunu göremedi, kucağına alıp sevemedi, kulağına ezan okuyamadı. Cezaevine girdiğinde 33 yaşındaydı, şimdi 61’ine geldi eşim” dedi.

Mazlumların duasını alın

5 yaşındaki torununun her akşam yatarken ‘Allah’ım Cafer dedemi bize kavuştur’ diye dua ettiğini aktaran Soykök, gözyaşları içinde şöyle devam etti: “Eşim suç işlemedi. Eşim kabahatli bir eylemde bile bulunmadı. Allah diğer Müslümanlara böyle ağır imtihan yaşatmasın. Devlet idarecilerimiz artık sesimizi, feryadımızı duysun. Bu masumlar yeniden yargılansınlar. 28 sene artık yeter. Bu haksızlığın giderilmediği, bu gözyaşlarının dinmediği bir ülke refah bulmaz. İdarecilerimiz adaleti sağlasın, mazlumların duasını alsın istiyoruz.”

Bizi en iyi Erdoğan anlar

Sivas mazlumu Bülent Düvenci’nin eşi Buket Düvenci de olay gününde İstanbul’da bulunan eşinin, diğer sanıklar gibi suçsuz-günahsız yere 28 yıldır mahpus olduğunu ifade etti. Düvenci, “Eşim olay günü Sivas’ta dahi olmamasına rağmen, otobüs şoförü olarak İstanbul’dayken ‘olayların elebaşı’ denilerek tutuklandı. Sadece 3 polis memurunun ‘bunu gördük’ demesiyle tutuklandı. 33’e 33 olarak ‘kısasa kısas’ verilen idam cezalarının müebbete çevrilmesiyle 28 senedir zindanda eşim ve bütün Sivas Davası sanıkları. Bizi en iyi, bir şiir okudu diye 7 ay haksız yere cezaevinde yatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anlar. Bu mazlumlar 28 yıldır haksız yere zindanda tutuluyor” dedi.

28 yılın çok zor geçtiğini ancak başlarını hiçbir zaman eğmediklerini anlatan Düvenci, “Bunu hep imtihanımız olarak kabul ettik. O dönemde yeni doğan ve 6-7 yaşında olan çocuklarım şimdi 28, 35 ve 36 yaşındalar. Sivas mazlumları ceza aldıklarında filinta gibi gençlerdi, şimdi dede oldular. Dile kolay. Dualarla, ibadetlerle geçirdiğimiz 28 sene. 28 yılda nice suçlular girdi çıktı, nice hainler cezaevine girip çıktı. Sivas mazlumları ise aralıksız güneşe hasret bırakıldı” ifadelerini kullandı.

Bizden daha mağduru var mı?

Madden ve manen mağdur edildiklerine dikkati çeken Düvenci şöyle devam etti, “Biz her yıl onların yemek parasını, elektrik faturalarını ödüyoruz. Hiç sorulmuyor bu yükün altından nasıl kalkıyorsunuz diye. Maddi-manevi olarak ağır yük yüklendi üstümüze. ‘Kadın hakları’ deniliyor, bizden daha mağdur edilmiş kadınlar var mı? Allah rızası için dosyalar yeniden açılsın ve yeniden yargılansınlar. Kimseden korkmasınlar. Mazlumların duasına talip olsunlar. Bu vebali üzerinden atsınlar. Dosya yeniden açıldığında göreceklerdir ki, ‘Pardon’ filmindeki gibi suçla, olayla hiçbir alakası yokmuş bu insanların. Biz hiçbir zaman af istemedik. Genel af bile gelecek olsa, ben eşimin bundan faydalanmasını istemiyorum çünkü onun hiçbir suçu yok. Dosyalar incelenmeden onlara müebbet hapis cezası verildi. Bizim tek istediğimiz dosyaların yeniden açılması ve yeniden yargılamadır. Bunun için çok gecikildi ama adalet umudumuz hiç bitmedi.”

Olaylar sırasında başka şehirde olanların da müebbete mahkûm edildiği mazlumlar, hapse girdiklerinde gencecik insanlardı. Bugün çoğu birçok hastalıkla da mücadele eden yaşlı insanlar olarak adaletin tecelli edeceği günü bekliyor.

 

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

4 Yorum