1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Bu kafa değişmez ve iflah olmaz! 
Bu kafa değişmez ve iflah olmaz! 

Bu kafa değişmez ve iflah olmaz! 

Cumhuriyet yazarı Özer Çetinkaya Mısır üzerinden dolaylı mesajlarla AK Parti'nin seçmen iradesini tanımayacağı korkusu pompalarken açıkça darbeciliği savunuyor! 

08 Mart 2023 Çarşamba 18:00A+A-

HAKSÖZ HABER

Sol-Kemalistler bugün farklı bir söylemle toplum karşısına çıkmaya çalışsalar da gerçekte değişim sadece bir laftan ibaret!

Cumhuriyet gazetesinde Özer Çetinkaya imzalı yazı Mısır örneği üzerinden Türkiye’de yaşananları “anlamlandırmaya” çalışırken cehaletin en dip kuyusundan güç alıyor. Müslüman Kardeşler’in ne olduğunu basit bir “Google” araması ile dahi öğrenmeye tenezzül etmeyen yazar, akıl dışı yazının girişinde Müslüman Kardeşler’in İngilizler tarafından desteklendiğini ve Enver Sedat-Hüsnü Mübarek dönemlerinde sistemle uzlaştıklarını iddia ediyor.  

İhvan mensuplarının Süveyş’te İngilizlerle bir fiil savaştıklarından başlanarak Sedat ve Mübarek dönemlerinde hareketin maruz kaldığı baskılar ve nihayetinde Mübarek’i deviren en büyük toplumsal aktörün Müslüman Kardeşler olduğunu falan bu zihniyete anlatmaya çalışmanın bir anlamı yok! Müslüman Kardeşler hakkında dile getirdiği saçma sapan iddialar yazının ciddiye alınmaması gerektiğini kanıtlarken Mısır üzerinden dolaylı mesajlarla AK Parti'nin seçmen iradesini tanımayacağı korkusu pompalayıp açıkça darbeyi desteklemesi ise yazıyı “ilginç” kılıyor.

Müslüman Kardeşler 1920’lerde Mısır’da yükselen antiemperyalist mücadeleye karşı İngiltere’nin aktif desteği ile 1927’de kuruldu.

“Nasırcılık”ın ardından gelen Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek, Müslüman Kardeşleri otokratik sistemlerine entegre ettiler. Din, eğitim, medya ve hukuk İhvan’ın kontrolüne bırakıldı. Zalimleşen iktidarın bir parçası haline gelen İhvancılar, bu yüzden 2011’deki demokratik gösterilere sonradan katıldılar ve bir yıl sonra Muhammed Mursi ile seçimleri kazandılar.

İhvancılar açısından “devrim” tamamlanmıştı fakat Mısır halkı için özgürlükler ve yoksulluğun giderilmesi gibi talepler yerinde duruyordu. Milyonlarca işsiz Mısırlı, çalışmak için gittiği zengin Arap ülkelerinden geri dönmek zorunda kalmıştı. Çünkü yerlerini daha ucuza çalışan Asyalı göçmenler aldı. Fetvaları El Ehzer’in verdiği din soslu eğitim sistemi, Mısır gençliğinin eğitim ve araştırma kapasitesini tüketmişti. İhvan; toplumun bu en yoksul, işsiz ve dinamik kesimlerini dikkate almadı. Tüm sorunların kaynağı olarak gördüğü ve elitist diye nitelendirdiği muhalefeti suçladı. Yükselen toplumsal talebe karşı seçimlere gitmek yerine Anayasa Mahkemesi’ne darbe yaparak yetkilerini artırmaya çalıştı. Sonuçta ordu yönetime el koydu ve Müslüman Kardeşleri terör örgütü ilan etti.

Sol-Kemalistlerin zihin dünyası değişmez önyargılar ve kalıp düşüncelerle dolu. Bu kafadan iflah olmasını beklemek en hafif ifadeyle safdilliktir! Seçimle iktidara gelen bir partiye yapılan askeri darbeyi savunacak kadar ahlaksız insanlarla bir araya gelip ortak aday çıkartanların da şapkayı önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum