1. HABERLER

  2. HABER

  3. “Bitlis’i de Ersever’i Doğan İnfaz Etti!”
“Bitlis’i de Ersever’i Doğan İnfaz Etti!”

“Bitlis’i de Ersever’i Doğan İnfaz Etti!”

Eşref Bitlis'i, kendi yardımıyla Cem Ersever ve ekibinin öldürdüğünü itiraf edenAlbay Doğan'ın sözlerini eski JİTEM'ci Abdülkadir Aygan da doğruladı.

23 Eylül 2010 Perşembe 17:33A+A-

JİTEM'in kurucusu olduğu belirtilen Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan'la ilgili önceki gün internet sitelerine düşen ses kaydı, önemli bir suikastı yeniden gündeme getirdi. 

Eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'i, kendi yardımıyla Cem Ersever ve ekibinin öldürdüğünü itiraf eden Doğan'ın sözlerini eski JİTEM'ci Abdülkadir Aygan da doğruladı. İsveç'te siyasi sığınmacı olarak yaşayan Aygan, "Arif Doğan'lar, Eşref Paşa'nın öldürülmesiyle bir taşla iki kuş vurdu. Bitlis'i de, Ersever'i de kendileri infaz etti." dedi. Aygan'a göre böylece hem Doğu meselesinin diyalogla çözümünü isteyen bir paşa ortadan kaldırıldı, hem de hain durumuna düşürülen Ersever'in öldürülmesinin önü açıldı.

İsveç'te siyasi sığınmacı olarak yaşayan eski PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan, Eşref Bitlis'in ölümüyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Tutuklu Ergenekon sanığı Albay Arif Doğan'a ait olduğu ileri sürülen ses kayıtlarındaki konuşmaları doğrulayan Aygan, "Arif Doğan'lar Eşref Paşa'nın öldürülmesiyle bir taşla iki kuş vurdu. Hem Doğu sorununun diyalogla çözümünden yana olan bir paşa ortadan kaldırıldı hem de hain durumuna düşürülen Cem Ersever'in öldürülmesinin önü açıldı." dedi.

Doğan'ın Alevi-Sünni kavgası çıkarmak için sakallı militan yetiştirdiği yönündeki itiraflarını hatırlatan Aygan, 28 Şubat sürecine giden yolda rol oynayan Aczimendilerin JİTEM yapılanmasının bir parçası olduğunu söyledi. Arif Doğan'ın JİTEM Grup komutanlığı yaptığı sırada emir altında 10 bin silahlı adamın olduğu yönündeki bilgileri de değerlendiren Aygan, "Resmi ve gayri resmi olarak görev yapan binlerce personel var. Bunlar JİTEM kimliğiyle faaliyette bulunmuyorlar ama JİTEM'in politikası yönünde hareket edip bu yönde icraatlar yapıyorlar. İnegöl ve Dörtyol'daki olaylar bunun tipik örneği." şeklinde konuştu. İnternete düşen ses kayıtlarına rağmen savcıların harekete geçmemesine anlam veremediğini belirten Aygan, "Kayıtlar delil sayılmıyor ancak ortada birçok maddi delil var. Bunlar görmezden geliniyor." ifadelerini kullandı.

Savcıları göreve çağıran PKK itirafçısı Aygan, "İfadelerime başvurmak yerine beni Türkiye'ye iade için uğraşıyorlar. Konuştukça birilerinin işine gelmiyor ve iade talep edildikçe sıkıntı yaşıyorum. Bir noktadan sonra ben de susmak zorunda kalacağım." dedi.

BİLİRKİŞİ RAPORU: EŞREF BİTLİS BİLE BİLE ÖLDÜRÜLDÜ

Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'le ilgili tartışmaya düşen uçakla ilgili bilirkişi raporunu hazırlayan heyetin başkanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Yüksel de katıldı.
Olayın kesinlikle buzlanma, pilotaj, motor ve dizayn hatasından kaynaklanmadığını belirten Yüksel, "Uçak bal gibi düşürüldü, hiç şüphem yok." dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi'nden emekli olan Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ahmet Nuri Yüksel, Eşref Bitlis'in uçağının bir gün önce test edildiğine ve hangara çekildiğine dikkat çekerken, bilirkişi raporunda yer alan ve kazadan bir gün önce hangarda nöbet tutan erin ifadelerini hatırlattı. Yüksel, askerin bir rütbelinin gece geç saatlerde hangara geldiğini söylediğini aktardı.

Yüksel, "O günün gecesi nöbet tutan bir er, raporda ismi var. Diyor ki: 'Karargah tarafından bir üniformalı pilot, bir astsubay geldi. Parolayı sordum bildi, işareti sordum bildi, benden üst personel olduğu için girişine izin verdim. Ben şu ana kadar kaç zamandır burada nöbet tutarım, bu saatlerde burada hiç kimseyi görmedim.' diyor." ifadelerini kullandı.

Kazada uçağın iki motorunun 50 saniye arayla aynı arızayı verdiğini belirten Yüksel, bunun milyonda bir ihtimali olduğunu dile getirdi. Yüksel, "Havacılıkta bütün motorlar arızalanır mı? Arızalanır. Aynı anda arızalanır mı? Arızalanır. Fakat her zaman bir motor arızasına göre proje yapılır ve hesap yapılır. 4 motorlu bir uçağın iki motorunun aynı zamanda arızalandığı zaman ne olacak? O dikkate bile alınmaz. Hele böyle bütün motorlar aynı anda aynı arızayı versin, böyle şey görülmedi denebilir. Ama bu şartlar altında olay gerçekleşmiş. İki motor aynı anda 50 saniye arayla büyük çapta arızalanıyor. Öyle azıcık basınç düşmesi falan değil. Sabotaj arızası olabileceğini raporda belirttik."

Uçağın her yerinin sağlam olduğunu tek arızanın ise motorda görüldüğünü anlatan Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü: "Uçak sağlam, her şeyi sağlam. Motoru yok edildi, güç yok. Eğer hiç olmazsa birinde olsaydı. İkisine birden yapılmış. İkisinin de aynı anda olması. 50 saniye nedir? Hatta 50 saniye nedir biliyor musunuz? Siz onu görüp de eyvah dediğiniz anda ondan birkaç saniye sonra bitmiştir olay. Aradaki şeye intikal ve intibak zamanı deriz. Bu kısa zaman içerisinde iki motorun da bu şekilde yok edilmesi, patlatılmış olması."

 

HABERE YORUM KAT