1. YAZARLAR

  2. Mustafa Ünal

  3. Baykal'dan 27 Nisan'a reddiye
Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

Baykal'dan 27 Nisan'a reddiye

18 Nisan 2010 Pazar 00:09A+A-

CHP lideri Deniz Baykal konuyu önce parti toplantısında açtı. 'Diyanet'ten davet aldım, çok önemsedim, Kutlu Doğum programına katılmak ve konuşma yapmak istiyorum.' dedi.

Ardından İslam'ın insanoğlunun her türlü sorununa çözüm ürettiğinden söz etti. 'Hazret-i Muhammed'in örnek olduğu İslam ahlakını her yere yaymalıyız.' dedi.

Kimi parti yöneticileri duydukları karşısında kulaklarına inanamadı, şaşırıp kaldı. İçlerinden biri davete sıcak bakmadığını söylerken bir diğeri 'Katılmanız acaba siyasi açıdan ne kadar doğru olur' diye sorarak muhalefet şerhi koydu.

Baykal itirazlara aldırmadı, davete icabet etti ve Kutlu Doğum Haftası'nın açılış programına katıldı. Orada yankıları hâlâ süren çok da güzel bir konuşma yaptı. Dinlediyseniz mutlaka dikkatinizi çekmiştir, dil ucuyla değil üstüne basa basa 'Hazret-i Muhammed insanlık tarihinde bir dönüm noktasıdır.' dedi.

Ardından 'Hazret-i Muhammed'in taklit edilmeye değil anlaşılmaya ihtiyacı var.' dedi. Buna kim hayır diyebilir. 'Hazret-i Peygamber Kur'an-ı Kerim'in yaşanabilir olduğunu ortaya koymuştur.' dedi. Her bir cümlesi makale değerinde...

Ayrıca dinin, insan ve toplum hayatındaki önemine de vurgu yaptı. Adaletten, istişareden, şûradan anlattı. 'Cennete ancak hak eden girer. Cennette hiçbir cemaate toplu rezervasyon yapma imkanı yoktur.' dedi.

Bu metni partinin internet sitesine de koydu. Sadece kamuoyu değil partililerin de okumasını istedi.

O tarihî konuşmayı altını çizerek defalarca okudum. Keşke şunu söylemeseydi diyebileceğim hiçbir cümlesi yok. Bırakın paragrafları, her kelime özenle seçilmiş... 'Konuşmayı kim hazırladı?' diye herkes merak etti. Bu soruya cevap vermedi.

Benim tanıdığım Baykal bir yerlerde hazırlanan bir metne hiç dokunmadan, üzerinde oynamadan alıp aynen okumaz. Kuşkusuz katkı verenler olmuştur... Kanaatim nihai metni bizzat kendisinin kaleme aldığı yönünde.

Pek dışa vurmaktan hoşnut olmaz ama toplumdaki algının aksine bu konulara ilgi duyduğunu yakından biliyorum. Bir gün siyaseti geride bırakırsa bambaşka bir Deniz Baykal'la karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz. O gün bu toprakların değerleri ve kutsallarıyla daha barışık ve daha iç içe bir Baykal görürseniz şaşırmayın...

Fazla iyimser bulabilirsiniz, ben 'Baykal, Kutlu Doğum Haftası'na neden gitti?' sorusuna tereddütsüz 'İnandığı için' cevabını veriyorum. Samimi düşüncem bu... Niyet sorgulanmasını doğru bulmuyorum, siyasî hesapları olduğunu asla düşünmüyorum. Kaldı ki bir seçim atmosferinde de değiliz.

O konuşma metninin gelişigüzel hazırlandığını sanmıyorum. Dikkatlice okunursa 'Kutlu Doğum' etkinliklerini rejim açısından tehlike addeden 27 Nisan Muhtırası'na 'reddiye' sonucu çıkar. Üçüncü yıldönümünde 27 Nisan'a en iyi cevap...

Dört sayfalık o konuşma baştan sona, adını açıkça koymasa da Deniz Baykal'ın 27 Nisan bildirisine cevabı niteliğinde. 'Biraz geç olmadı mı?' diye sorabilirsiniz. CHP'nin geleneksel çizgisi ve sistem içindeki statüsü düşünüldüğünde, hiç geç sayılmaz.

O konuşma parti tabanına da mesajdır. Birkaç yıl önce bazı CHP'li belediyelerin, sırf 'Kutlu Doğum Haftası'na alternatif olsun diye Atatürk'ün doğumunu referans alarak 'Mutlu Doğum Haftası' tertipleme girişimleri olmuştu. Dün gibi hatırlıyorum, o zaman haberi ilk duyduğunda 'Kabul etmemiz mümkün değildir.' diyerek sert tepki göstermişti.

Dini, peygamberi yerli yerinde konumlandıran CHP'nin internet sitesindeki o tarihî konuşmayı bir daha saçmalamamak için özellikle bazı CHP'li belediye başkanları iyi okumalı.

'Hazret-i Muhammed'in anlaşılmaya ihtiyacı var.' diyen CHP lideri Deniz Baykal, Kutlu Doğum mesajıyla bir adım attı. Hem kendisi hem de CHP açısından dev bir adım... 27 Nisan Muhtırası'nın cevabını da verdi. Bu adımı toplum da tarih de unutmayacak...

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT