1. YAZARLAR

  2. Mehmet Altan

  3. Bahçeli askerliğini nerede yaptı?
Mehmet Altan

Mehmet Altan

Yazarın Tüm Yazıları >

Bahçeli askerliğini nerede yaptı?

22 Ağustos 2009 Cumartesi 03:18A+A-

Önce pusu atmış... Ailenin dönüş için  kullandığı güzergâhtaki yolu büyük bir kütükle kapatmış. Kim?  1,5 yıl önce Hakkâri’deki birliğinden terhis olan 22 yaşındaki Şafak Köksal...

Sonra...    İlk olarak araçtan inerek kütüğü yoldan kaldırmak isteyen baldızları İlknur ve Zülfiye Köroğlu’nu...

Ardından da...

Zonguldak, Çaycuma İlçesi, Çayır Köyü’nde bir süredir eşiyle ayrı yaşamasından sorumlu tuttuğu kayınbabası Hüseyin Köroğlu ve kayınvalidesi Havva Köroğlu’nu tabanca ve pompalı tüfek kullanarak öldürmüş.

Bu yetmemiş... Katliamı gerçekleştirdiği yerden beş kilometre uzaklıktaki eşinin bulunduğu eve yürüyerek gitmiş.

Camı kırıp kapının kilidini açarak içeri girmiş, eşi Ayşe Köksal ve kayınbiraderi Aydın Köroğlu’nu da gene aynı şekilde ve aynı silahlarla vurarak öldürmüş. Köksal, 5 aylık oğlu Doğu’yu alarak yaşadığı eve gitmesinin ardından da jandarmaya kendini ihbar etmiş.

Dün sabah tüm Türkiye’yi sarsan ve Zonguldak’ta profesyonel bir soğukkanlılıkla gerçekleşen katliamın detayları bunlar.

***

Peki katliamın nedeni ne?

Görünür nedeni Şafak Köksal’ın eşiyle ayrı yaşamasından karısının ailesini sorumlu tutması. Ama olayı biraz kazıyınca altından başka gerçekler çıkıyor.

Şafak Köksal, yaklaşık 1,5 yıl önce Hakkâri’deki birliğinden terhis olmasından üç gün sonra Ayşe Köksal’ı ailesinin vermemesi üzerine anlaşarak kaçırmış. Ne yazık ki... İki genç arasında bir süre sonra anlaşmazlıklar artmış. Sürekli eşi Ayşe Köksal’ı hırpaladığı, hatta hamileyken bile eşini dövdüğü belirtilmekte... Şafak Köksal en son yaklaşık bir ay önce tekrar eşini dövmüş. Bunun üzerine kız tarafı durumu jandarmaya bildirmiş, Ayşe Köksal kocasının kendisini öldüreceğine yönelik suç duyurusunda bulunmuş.

Daha sonra çocuğunu alarak babasının evine gelmiş... Ancak, kocası cep telefonuyla “senin aileni şöyle öldüreceğim, böyle öldüreceğim” türünden tehditlere devam etmiş.

Katliamı gerçekleştirdikleri de dâhil sürekli evde bulundurduğu 3-4 silahı varmış.

***

Televizyonda tanıkları izledim. Pusu kurarak eşinin ailesini ortadan kaldıran Şafak Köksal’ın Hakkâri’deki askerliğinin nasıl zor geçtiğini, yardıma gönderildiği “Dağlıca Baskını”ndan nasıl etkilendiğini, terhis ertesinde psikolojisinin eskisi gibi olmadığını, sürekli baskın ve pusu konuştuğunu öğrendim.

***

Güneydoğu’da yaşanan acıların toplumsal etkilerinin tüm boyutlarını görmekten çok uzağız. Bölgeye ilk kez bundan yirmi yıl önce rahmetli Erdal İnönü ile gitmiştim.

Erdal Bey’in korumaları, bölgedeki savaşın bize daha sonra büyük bir toplumsal kâbus olarak geri döneceğini söylemişlerdi. Şimdi aynı Vietnam Sendromu gibi bunun ürkütücü ve üzücü sonuçlarını görmeye ve yaşamaya başlıyoruz galiba.

***

Güneydoğu’da yaşanagelenlerin yarattığı tahribatı, bunun toplumsal vicdan ve psikoloji üzerinde açtığı derin yaraları ve çözüme ulaşılması halinde bunların ne kadar zamanda aşılabileceğini hiç bilmiyoruz.

Zaten sorunu çözme noktasının da daha başındayız. Buna rağmen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hükümetin “açılım” çalışmalarını değerlendirme biçimini hayret ve şaşkınlıkla izliyorum.

MGK’nın da dün topluca arkasında olduğunu bir kez daha teyit ettiği “demokratikleşme açılımı”, MHP Genel Başkanı Bahçeli için, “yıllardır PKK adı altında terörle sonuç almaya çalışan ihanet odaklarının sahiplendiği bütün emellerin şimdi hükümet eliyle ve silahsız olarak sürdürülmesine yönelik bir yıkım projesi...”

Zonguldak’taki kanlı dram ve ardındakileri görünce Bahçeli’nin çıkışını anımsadım.

Güneydoğu’nun zorlayıcı atmosferindeki bir sürecin devamında atılan pusu, gerçekleştirilen katliam “yıkıcı” değil de, bu süreci bitirip, bunun derin etkilerini zaman içinde tedavi etmeye yönelik arzu ve irade “yıkıcı”... Anlaşılır gibi değil... Tabii kabul edilir gibi de değil...

***

Güneydoğu’da 25 yıldır süren durumun ağır tahribatının bilânçosunu henüz kimse yapmadı... Barışı sağlayabilirsek, Güneydoğu’nun toplumda açtığı ve tedavisi yıllarca sürecek derin yaralarını ancak göreceğiz.

Dün Zonguldak’tan gelen dehşet verici katliam haberi bunun hangi boyutlara ulaştığının küçük bir örneği...

MHP ve CHP, barış sürecine karşı çıkarken, dünkü olayı da unutmamalı...

Silahlar sussa bile, savaşın toplumsal psikoloji üzerine döktüğü kezzabın doğurduğu ölümler devam ediyor çünkü...

STAR

YAZIYA YORUM KAT