1. HABERLER

  2. HABER

  3. 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

  4. Avrupa'ya “Erdoğan'ı Savun” Çağrısı
Avrupa'ya “Erdoğan'ı Savun” Çağrısı

Avrupa'ya “Erdoğan'ı Savun” Çağrısı

İsveç’in eski başbakanı Bildt, Avrupa’nın Türkiye'deki darbe kalkışmasına sessiz kalmasını eleştirdi. Bildt, “Avrupa, Erdoğan'ı Savun” başlığıyla bir yazı kaleme aldı.

03 Ağustos 2016 Çarşamba 10:38A+A-

AA’da yer alan habere göre, İsveç’in eski başbakanı Carl Bildt, Avrupa’nın Türkiye'deki 15 Temmuz darbe kalkışmasına tepkisizliğini, ABD merkezli Politico sitesi için yazdığı “Avrupa, Erdoğan’ı Savun” başlıklı yazısıyla eleştirdi.

Bildt yazısında, “Avrupa, özellikle darbenin kendisiyle bağlı konulara yaklaşımını gözden geçirmezse ahlâkî otoritesini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. AB’nin 2013’teki Mısır darbesine karşı utanç verici yaklaşımı da bu alandaki pozisyonunu erozyona uğratmıştır.” ifadelerini kullandı.

Bildt, kalkışma sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşacak ilk liderin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olmasının Avrupa için bir yüz karası olduğunu ifade etti.

“Brüksel Uyuyor mu?”

Demokratik değerler üzerine kurulmuş bir bölgede darbelerin yeri olmadığına dikkat çeken Bildt, “Brüksel uyuyor mu? Yoksa sâdece bilgisiz mi?” sorularının Türkiye’deki kalkışmaya ilgisizce karşılık veren Avrupa liderlerine sorulması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“İsyancı askerî birliklerin başarılı olduğunu ve bir çeşit askerî-siyasî cuntanın Türkiye’de devlet gücünü ve enstrümanlarını ele geçirdiğini hayal edelim. Darbeci güçlerin, muhalif göstericileri baskılamak için Ankara ve İstanbul sokaklarında büyük katliamlarını görebilirdik. Temmuz 2013’teki darbe sonrasında Kahire’de yaşanan ölümlü şiddet olaylarını düşünün.

Türkiye’de başarılı bir darbe yüksek olasılıkla ülkeyi iç savaşa sürüklerdi ve bunun sonuçları çok daha büyük olabilirdi. Milyonlarca Tükiye vatandaşı şiddet, kaos ve ölümden kaçarak ve Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı 2 milyon Suriyeliye katılarak Avrupa’ya yelken açabilirdi. Bu durumda, AB, 2015‘te yaşanandan daha büyük ölçüde bir mülteci felaketiyle karşılaşabilirdi.”.

“Türkiye Bu Önlemleri Almak Zorunda”

Darbe kalkışması gecesinde AB'nin tepkisine ilişkin Bildt, şunları kaydetti:

“Darbe gecesinde AB’nin olanları kınaması bir süre aldı. Darbe girişimi sonrasında Türkiye’ye, aday ülkeye, onun anayasal düzenine karşı yaşadığı en ağır tehdide rağmen destek vermek için kıdemli AB temsilcilerinin Türkiye’ye ziyaretine yönelik bir işaret görülmüyor. Bunun yerine Avrupa liderleri hızla, Türkiyeli yetkililerin Gülen hareketi güçlerini temizlemeye yönelik aldığı önlemleri sorgulamaya başladı.”.

Bildt, şöyle devam etti:

“Fransa’nın kasım ayında Paris terör saldırıları sonrasında aynı uygulamayı yaptığını unutarak Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni askıya almayı istediğinde, AB liderleri bunu onaylamadıklarını yüksek sesle dillendirdi.

Hiç şüpheniz olmasın, Türkiye’nin kendisini ve anayasal düzenini devirmeye çalışan güçlere karşı gerekli önlemleri almak ve kendisini korumak hakkı ve Türkiye bunu yapmak zorunda. Türkiye’nin aldığı tedbirlerin çok ileriye giderek ciddi bir risk oluşturacağına yönelik bir soru işareti yok.

Samimiyetle umuyorum ki olaylar sâkinleşince Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi durumu çok dikkatlice inceleyecek.”.

“Avrupa’nın Demokratik Değerleri...”

Bildt, “Eğer AB liderleri, Türkiye’ye derhâl gitmiş, darbe kâbusuna karşı desteklerini hızla sunmuş, Türkiye halkını tebrik etmiş, Cumhurbaşkanı ile hükûmetle ve Meclis’in liderleriyle beraber oturmuş olsaydı, AB bugün daha iyi bir pozisyonda olurdu. Bu durumda, Avrupa en azından siyasî ideallerini ve demokratik değerlerini savunmayı denemiş olurdu.” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT