Aktifhaber'in yorumu:

Her karakol baskınından sonra, okulundan- anasının sıcak kucağından alınıp dağlara sürülmüş ve şehit düşmüş her 20'lik genç karşısında profesyonel askerlik  gündeme gelir.

"3 haftalık eğitimle insanlar çatışmaya mı sürülür?" denir, mevcut askerlik sistemi sorgulanır. Yetkililer, sokaklar işi askerlik olan, donanımlı kimselerden oluşan bir ordunun gerekliliği üzerinde durur. Toplumdan gelen baskı karşısında Genel kurmay başkanları da her defasında profesyonel askerler yetiştireceklerini vs söylerler; ancak tansiyon düştükten sonra herşey aynen devam eder. Yine gencecik, tecrübesiz fidanlar teröre kurban verilir.

Son günlerde askerlik ve askerliğin süresi, şekli vs tartışılıyor. Ama ne hükümetin, ne askerlerin , ne de kamuoyunun-medyanın gündeminde profesyonel ordu yok. Oysa gelişmiş ülkelerin tamamında profesyonel ordular var. Dünyanın Jandarması, her coğrafyada üsleri olan ABD'nin ordusu profesyonel. Şu anda kaç ülkede savaşıyor ve bizim asker sayımızdan biraz fazla askere sahip. Fransa 360.000, İngiltere 200.000 profesyonel askerle, üstelik vatandaşı bile olmayan lejyonerlerle, geniş bir coğrafyada hegemonyalarını sürdürüyorlar. Eski sömürgeleri üzerinde askeri etkileriyle de kendilerini hissettiriyorlar. Bu rakamda paralı askerle dünyanın en caydırıcı orduları arasındalar.

Bizim ise, Jandarma ve Sahil Güvenliği de içine katarsanız 1 milyona yakın askerimiz var. 1.5 milyarlık Çin'le ve devasa topraklara sahip Rusya ile yarışıyoruz bu konuda.Yukarıdaki ülkelerin hiçbiri kadar zengin değiliz, ama kocaman ve karakollarını koruyamayan, sınırlarının delikdeşik edilmesini karargahlardan izleyen bir orduya sahibiz.

Gündemde askerlik var ve kimse  profesyonel askerlikten ve ordudan söz etmiyor. Hükümet bedelli için uğraşırken TSK "tektip askerlik" diye bir şey attı ortaya ve herkes onu tartışıyor. Kimse: "Profesyonel ordu işi ne oldu?" "İlker Başbuğ'un Dağlıca-Aktütün baskını sonrası verdiği sözler nerede?" diye sormuyor.

Toplum olarak balık hafızalıyız. Biz sorgulamayınca, takip etmeyince askerler profesyonel orduyu asla gündeme almazlar.

Neden?

·   Herkesin planyadan eğitimden geçirildiği, toplumun terbiye edildiği mecburi askerlik statükonun en önemli gücü ve dayanağıdır.

·   Militer bürokrasi mecburi askerlik sayesinde sivillerin, siyasetçilerin, hukukçuların, hasılı asker dışında herkesin zihnine "komutan", "emir", "tekmil"  kavramlarını sokar, askerin gücünü gösterir.

·   Mecburi askerlik askeri bürokrasiye geniş ve hesabı sorulmayan bir saltanat sunmaktadır. Bir milyonluk ordumuzun yüzbinlerle ifade edilen kısmı ordu evlerinde, yemekhanelerde, lojmanlarda vs. komutanların özel işlerini ve hizmetlerini yapmaktadırlar. Askerlikle, muhariplikle uzaktan yakından ilgili değildir yaptıkları. Profesyonel askerlere bu işler yaptırıla-maz. Yaptırılırsa "niye?" diye sorar.

·   Profesyonel askerler kolay ölmezler, zira önce kendi hayatlarını garantiye alırlar, sonra çatışmaya girerler. Asker kolay ölmeyince, şehitler çok olmayınca ortam ısıtılamaz, kaos çıkarmak, toplumu germek kolay olmaz. Profesyonel askerlerin eline pimi çekilmiş bomba verilemez, mayınlara sürülemez. Teröristi kıstırdığında kaçsınlar diye koridorlar açılamaz. Çünkü sorgularlar. 

·   Profesyonel askerlik olduğunda ordunun sayısı ve bütçe de düşer. Bu durum sorgusuz, hesapsız büyük bütçelere hitap eden, kimseye (TBMM dahil) hesap vermeyen komutanları rahatsız eder.

Bu ülkede sistemi elinde tutanlar statükoya yaslananlar ve statükodan beslenenler kendi çocuklarına askerlik yaptırmaz, çürüğe çıkarır, orduevine aldırır vs. ama, asla mecburi askerlikten dönülmesini istemezler. Zira bunlar toplumun üstünde ordunun bir "sopa" olarak durmasını ve gerektiğinde inmesini isterler. Profesyonel askerlerin bu tür işlere müsait olmadığının farkındadırlar. Profesyonel askerliğe kafadan karşı çıkamazlar. "Herkesin eşit olmasından", "vatan borcundan", "kahraman ordumuzun geçmişinden", "asker millet olmaktan" vs. bahsederek mevcut sistemi sürdürmeyi isterler. TSK'nın siyaset ve demokrasimiz üzerindeki vesayetinin devamını isterler; bunun yolunun da mecburi askerlikten geçtiğini bilirler.

Statüko ve militer anlayış çok iyi medya yönlendirmesi yaparak cazip, kulağa hoş gelen kavramları kullanarak hem bedelliyi reddetti, hem de mecburi askerliği sorgulatmadı. Ortaya "eşitlik" havası veren "tek tip askerlik" kavramını attı. Şimdi bunu tartışıyor, bunu konuşuyoruz.

Bizim ordumuzun da yaklaşık 200.000'i maaşlı, yani profesyonel. Mecburi askerliği kaldırsak İngiltere kadar profesyonel ordumuz kalacak geride. Akademisyenlere, tabiplere, mühendislere, tüccara, sanatkara, yani 3 haftalık eğitimle askerlik yaptırılacaklara ihtiyacımız yok aslında. Ama bunca komutana emredilecek "er" lazım.

Mecburi askerlik ordunun toplumu, kurumları kontrol için en önemli, en etkili aracıdır. Görünen o ki TSK bedelliyi verip mecburi askerliğin sorgulanmasını yine kurtaracak!

AKTİFHABER