1. YAZARLAR

  2. Ali Bayramoğlu

  3. Askerden diğerlerine: Kara İttifak...
Ali Bayramoğlu

Ali Bayramoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Askerden diğerlerine: Kara İttifak...

08 Temmuz 2010 Perşembe 11:40A+A-

Genelkurmay Başkanı Ağustos ayında emekliye ayrılacak. Kimi yorumcular generalin Star TV'de yaptığı konuşmayı bir "veda" konuşması olarak yorumlamış. Bir bakıma haklılar, Orgeneral Başbuğ askerler nezdinde CV'sini düzelterek, CV'sine son rötuşları yaparak dönemini tamamlamak istiyor belki de... Ama fazlası var. Ve önemli olan, belirleyici olan bu fazlanın içinde yatıyor. 12 Eylül'ü takip eden dönemde askerin siyasete yeniden dalışı Kürt meselesi üzerinden olmuştu. Doğan Güreş Bask modeli tartışmalarına sert tepki göstermiş, sorunun kaynağı olarak dış ülkelere, içerideki tartışma ortamına ve siyasi arenaya işaret etmişti. Bir süre sonra, "Meclis'te PKK'lılar var" demesi üzerine Kürt milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılmış ve karga tulumba götürülerek tutuklanmışlardı. Olayın özü aslında budur... Başbuğ'un yapmak istediği de bir bakıma budur. Yaşanan son olayları bir vesile olarak değerlendirmiştir. Şiddet ortamını askerin örselenmiş siyasi rolünü, yıpranmış siyasi prestijini, kırılmış siyasi gücünü geri alma vesilesi olarak değerlendirmiştir. Malum, Silahlı Kuvvetler 2003 yılından itibaren, 2007 seçimleri ve 2008'de başlayan Ergenekon ve türevi davalarla yoğunlaşan biçimde bir sivilleşme sürecinin nesnesi durumunda. Bir savunma politikası uyguluyor ve prestijini tamir etme çabası gösteriyor. Bu koşullar askeri susmaya ve kışlaya doğru itiyordu. Başbuğ'un yaptığı tarz bir konuşma, yani askerin siyasetin patronuymuş gibi davrandığı, devlet adına konuştuğu, başka ülkelere açık tehdit mesajları verdiği, kimi milletvekillerini hainlikle itham ettiği, tartışmaları men etmeye soyunduğu bir konuşma yapması bundan bir ay önce düşünülemezdi bile... Peki, geri dönme girişimini mümkün kılan vesileler ya da son olayları Birincisi, söyledik, terör ve şiddettir. Terör ve şiddet ortamında asayiş mantığının siyasete galebe çalması ve askerin bu durumu kullanmasıdır. İkincisi AK Parti iktidarına yönelik yeni örseleme arayışların farklı eğilim ve kesimleri birleştirmesidir. Nasılı Washington'da, AK Parti'ye yönelik Yahudi lobilerinin merkezinde yer aldığı bir örseleme politikası son günlerde dozunu arttırmaktadır. AK Parti'nin dış politik çizgisinin Ortadoğu dengelerine değmesi, İsrail'in konumuna dokunması kimi tırnakların sivrilmesine, sistematik bir kampanyaya neden olmuştur. Bu arayış Türkiye'de kimi grupların ve belli bir zihniyetin arayışıyla örtüşmekte, zımni bir ittifak oluşmaktadır. Örneğin ABD eski Büyükelçisi Edelman'ın garip bir zamanlama ve son derece muğlak bir vurguyla Ergenekon davasının meşruiyetine uzanan kimi açıklamalar yapması, bu açıklamaların kimi gazetelerin manşetlerine taşınması, yine kimi televizyon ve gazetelerin Başbuğ'un açıklamalarını gürültüyle öne çıkarması ve bunların hepsinin Doğan Medya Grubu organlarında meydana gelmesi dikkat çekici değil midirı Edelman Musevi lobisinin etkin isimlerinden birisi olarak bilinmez miı Türkiye'de görevli olduğu zamanlar tezkere ve sonrası kavgaların merkezinde yer almamış mıdır, "Türkiye'de Yahudi ve Amerika düşmanlığı var" iddiasının, AK Parti'yi yorma politikalarının arkasındaki etkin isim değil midirı Hürriyet ile Milliyet arasındaki rol ayrımına rağmen Doğan Medya Grubu'nun her fırsatta AK Parti'nin burnunun sürtülmesine çaba göstermediği söylenebilir miı Askerin derdi eski rolüne geri dönüş değil midirı Ve bunun yolu önce Ergenekon davasının sulandırılmasından geçmiyor muı Bu sulandırma işiyle AK Parti'nin örselenmesi ya da iktidardan uzaklaştırılması paralel bir mantığa ve seyre sahip değil midirı Bunlara Anayasa Mahkemesi'nin vereceği ideolojik fetvayı ve PKK saldırılarının oluşturduğu zemini ekleyin... Sahne aynıdır, oyunular da, oyun da... Ama oyunun başlaması için önce demokrasi ışıklarının sönmesi gerekir... Dolayısıyla zaman dikkat zamanıdır.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT