Dün Habertürk televizyonuna konuşan Arınç, geçen hafta sonu yaşanan olaylarla ilgili şunları söyledi:
"Kadıncağız, bir genç kız arkadaşımız bu eyleme katılması sırasında aşırı fiziki şiddet görmesi sonucunda evladını kaybettiyse bu suç teşkil eder ve buna katılanların sorumlularının mutlaka bilinmesi gerekiyor. 'Madem çocuk taşıyordun ne işin vardı bu gösterinin içinde' denilebilir ama bu gösteriye katılanların masum amaç taşıdığını peşinen kabul etmeliyiz. Fotoğraftan gördüğümüz manzara şudur: Ellerinde silah taşımayanlara karşı bir aşırı güç kullanımı oldu. Bu gösteri sırasında aşırı şiddet kullanımı karşı tarafa zarar vermişse hem tazmin hem cezanın hukuk açısından takip edilmesi gerekiyor. Kanuna uygun gösteri ve toplantı yürüyüşlerine her türlü müsamaha sağlanmalı ama bunun dışına çıkanlara, kanun dışına çıkanlara karşı şiddet kullanmadan bu protesto eylemini belki engellemeye çalışmalıdır."

'WikiLeaks'tekiler 'şeref madalyası'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, WikiLeaks'in yayımladığı belgelerde ABD'li diplomatların kendisiyle ilgili yorumlarını 'şeref madalyası' olarak gördüğünü söyledi. Konu önceki gece TBMM Genel Kurulu'nda gündeme gelince söz alan Arınç, şunları kaydetti: 

"Benim 1 Mart tezkeresindeki tutumum sebebiyle zamanın büyükelçisinin 'Bütün fitne bu adamdan çıkıyor, bununla uyumlu çalışılamaz' demesini ben şeref madalyası olarak görüyorum. Bir milletvekiline, işte 'Tayyip Erdoğan'ın bilmem nesi' (belgelerde buldogu deniliyor) gibi hitap edilmesinden en az benim kadar sizin de utanacağınızı düşündüğüm için bunu söz konusu etmemiştim. Cevaplarını verdik ve veriyoruz. Demek ki Amerika'nın bazı ülkelerde niçin sevilmediğini araştıranlar bu diplomatların yaptığı aptallıkları da göz önüne alsınlar, ondan sonra araştırmalarını daha bilimsel yapsınlar.