1. YAZARLAR

  2. Adem Yavuz Arslan

  3. Ankara yaptırımlar için çok beklemeyecek
Adem Yavuz Arslan

Adem Yavuz Arslan

Yazarın Tüm Yazıları >

Ankara yaptırımlar için çok beklemeyecek

17 Haziran 2010 Perşembe 06:12A+A-

Mavi Marmara baskını üzerinden iki haftayı aşkın bir süre geçti ve şimdi cevabı aranan soru şu: " İsrail özür dilemez, tazminatı kabul etmezse Ankara ne yapacak?'

Malum olduğu üzere İsrail, 9 Türk vatandaşını vahşice katletmiş, yardım götüren gemilere de el koymuştu.

Bu olay sonrası, zaten limoni olan ilişkiler deyim yerindeyse dip yaptı. Büyükelçimiz geri çağrıldı, tatbikatlar ve ortak programlar iptal edildi.

Peki bu yaptırımlar Türkiye'yi tatmin edecek mi? Kesinlikle hayır... Ankara, İsrail özür dileyip tazminat ödeyinceye kadar hayata geçireceği kademeli bir yol haritası hazırladı.

Şu anki taktik 'bekle gör' şeklinde özetlenebilir. İsrail'den önce gemileri serbest bırakması bekleniyor. Diplomatik kaynaklar birkaç gün içerisinde mürettebatın gideceğini, gemilerin de bir haftaya kadar geleceğini söylüyor.

Sonrasında ise adım adım ilerlenecek. Şu anda her bakanlık kendi bünyesinde çalışma yapıyor. 'İsrail'le ne tür ilişkilerimiz var, iptali durumunda ne kazanır, ne kaybederiz'in fizibilitesi yapılıyor.

İlk veriler pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nda masaya yatırıldı. İşin büyük bölümü Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları'nda.

Adalet Bakanlığı'nın 'sağlam' bir dosya hazırladığını söylemek mümkün. İsrail açısından uluslararası hukuk önünde sıkıntılı günler olacak. Detaylar açıklandığında da İsrail dünya kamuoyunda yalnızlaşacaktır.

Ayrıca, Mavi Marmara'nın hangi ülke bandıralı olduğu tartışmasına da net bir nokta kondu. Türkiye filodaki üç geminin Türkiye'ye ait olduğunu savunuyor.

Şunu söylemek mümkün; Ankara İsrail'e yönelik tedbirler konusunda çok beklemeyecek. Yani İsrail'in zaman öldürmesine göz yummayacak.

BM'de bir 'tahkikat komisyonu' kurulması konusunda Ankara ısrarcı. Ama şunu da kabul etmek lazım İsrail bu konularda son derece başına buyruk. Kesin ve kısa vadede sonuç almak çok kolay değil.

Aslında Türk tarafı stratejisini özellikle İsrail'i yalnızlaştırma üzerine kuruyor denebilir. Ankara'nın yaptığı değerlendirmelere göre 'bizim İsrail'i kaybetmemiz, onların bizi kaybetmeleri yanında önemli değil.' Bardağın dolu tarafının Türkiye lehine olduğu görüşü yaygın.

Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi uzunca bir süre Ankara'da. Belki de hiçbir zaman da gitmeyecek. Çünkü İsrail özür dilemez, tazminat ödemezse ilişkiler 'maslahatgüzar' seviyesine inecek.

İlişkilerin tamamen koparılması ise zor bir ihtimal. Çünkü Türkiye'nin elini bağlayan bazı anlaşmalar var. Uluslararası anlaşmalar olduğu için iptali de bir dizi prosedür gerektiriyor.

Diplomatik kaynaklar 'bundan sonra yeni hiçbir şey olmayacak, öncekiler de tek tek, kalem kalem değerlendiriliyor' diyor.

Türkçesi şu: 1 Haziran ilişkiler için bir milat. Artık İsrail'le yeni hiçbir şey olmayacak. İlişkiler inebileceği en düşük seviyeye gerilemiş oldu.

Türkiye ile İsrail arasında bir sinir harbinin de olduğu açık. Diplomatik kaynaklar, özellikle Amerika'daki Yahudi lobisinin organize bir şekilde Türkiye aleyhine çalıştığını söylüyorlar. Yani sıkıntılı gelişmeler yaşanabilir. Fakat bu durum Ankara'nın 'yaşananların üzerine sünger çekelim' demesine yol açmayacak.

Özetle, İsrail 'hiçbir şey olmamış gibi' davranma hatta 'kaale almama' eğiliminde. Ankara ise çok yönlü olarak çalışıyor. Zor, üstelik de zaman isteyen bir hukuk ve diplomasi mücadelesine giriyor. En büyük kozu ise İsrail'in yaptığı hatalar.

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT