ABD seçimine Ankara kriterleriyle bakarsak Amerika'da rejimin ciddi tehlikede olduğunu söyleyebiliriz. Durun hemen itiraz etmeyin, nasıl olduğunu anlatmaya çalışacağım.

ABD başkanları beyaz ırktandır, Anglo-Sakson'dur, Hıristiyanlığın Protestan mezhebindendir. Bir anayasa kuralı değildir ama çok güçlü gelenektir, dışına çıkılmaz. İstisnası yok gibidir.

Barack Obama, bu geleneği tersyüz etti. Washington'da sistem altüst oldu. Obama beyaz değil siyah, Anglo-Sakson değil Afrika kökenli.

Seçim sonucunun 'Amerikan ihtilali' veya 'büyük değişim' diye yorumlanmasının nedeni bu.

Beyaz Saray artık beyaz adamın oturduğu yer olmaktan çıktı. Bu manzarayı Ankara kodlarıyla değerlendirirseniz Obama'nın seçilmesini kolayca kabul edilebilir misiniz? Bu sonuç mevcut rejimi tehlikeye atacak boyutta, sistemi derinden sarsacak nitelikte. Türkiye'den pek duyulmadı acaba Cumhuriyetçiler Beyaz Saray'da Afrika kökenli, bir ismin oturmasını içlerine sindirebilecekler mi?

Beyaz Saray, ABD'nin kamusal alanı. Oraya girmenin belli kuralları var. Herkes onlara uymak zorunda. Sadece Obama değil eşi de siyah, çocukları hakeza. Acaba oralarda şöyle bir soru soruluyor mudur? Obama, eşi ve çocuklarıyla ABD'nin çağdaş ve beyaz yüzünü dışarıda temsil edebilecek mi? Obama, yarın kendisi gibi siyah olan eşi ve çocuklarını alacak yurtdışı gezilerine gidecek. Oralarda ABD'yi temsil edecek. Acaba bunu Amerika'nın Cumhuriyetçileri ve ulusalcıları sorun yapar mı?

Niye olmasın, bakarsınız Beyaz Saray'da yapılacak bir toplantıyı Cumhuriyetçi senatör ve parlamenterler boykot edebilir, Obama'nın davetlerini ellerinin tersiyle itebilir.

Amerikan sistemi açısından Obama içeride de sorun, dışarıda da. Bu süreçte Washington'da rejimi koruyup kollayan güçler sessiz mi kalacak? Demokrasi diye rejimin elden gitmesini seyredecekler mi? Amerikan derin devleti uyuyor mu? Onları uyandıracak, Pentagon'u göreve çağıracak birileri yok mu? Cumhuriyetçiler milyonları meydanlarda toplayamaz mı? Sırf beyazlardan oluşan kalabalıklarla Beyaz Saray'a yürüyüş de yapılabilir pekala.

Obama, merkeze çevreden geldi, kenar semtlerde oturan siyahîlerin oylarıyla başkan seçildi. Ya yarın merkez üzerinde mahalle baskısı söz konusu olursa... Önlemi şimdiden alınmalı. Siyah mahallenin tekin olmadığı, ne denli tehlike potansiyeline sahip olduğu ortada. Ayrıca Obama'nın başkanlığı döneminde devletin içlerine kadar nüfuz edecek. Sızmadıkları yer kalmayacak. Kendi derin devletlerini kuracaklar. Bu, Amerikan sisteminin tehdit altında olduğunu göstermiyor mu? Yarın geç olabilir, çaresi bugünden düşünülmeli. Obama'ya sınırlarını hatırlatan bir bildiri veya muhtıra fena olmaz.

Hem seçimi kazanmak demek ülkeyi tek başına yönetmek anlamına gelmiyor. Oyların büyük bölümü tepki oyları zaten. Ekonomik krizin vurduğu Amerikalılar başka seçenekleri olmadığı için mecburen Demokratlara oy verdiler. Bu destek kalıcı değil, konjonktürel, gelip geçici yani. Obama, oyların sadece yüzde 52'sini aldı, geride ona karşı yüzde 48'lik büyük bir kitle var. Şimdi onların yaşam hakkı tehlikede. Amerika'nın yüzde 48'i Obama'ya şiddetle karşı, Beyaz Saray'da bir siyahînin oturmasını kesinlikle istemiyor. Obama, orada rahat oturamaz.

Amerika için tehlike bunlarla sınırlı olsa iyi, dahası var. Obama yerli değil Afrika kökenli, babası Kenyalı. Bir süre Endonezya'da da bulunmuş. Başkanlığı sırasında köklerine dönmeye kalkarsa Washington'ın hali nice olur? Bu dönemde Amerika, Afrikalaşma tehlikesi yaşar mı? Amerika'yı satmaya kalkarsa, Amerikan dolarlarını Kenya'ya peşkeş çekerse kim dur diyecek? ABD'nin Endonezyalaşması da mümkün. Bu Amerika'nın sonu demek. Derin devlet bunun da önlemini düşünmeli. Belki de Demokrat Parti'ye kapatma davası ve Obama'ya siyasî yasak bile düşünülmeli.

ABD seçimlerini Ankara kriterleriyle değerlendirmeye kalkarsak Obama'nın seçilmesi ABD'nin yandığının, Beyaz Saray'ın karardığının resmidir.

ZAMAN