1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Aklın yolu statükodan uzaklaşmakta
Aklın yolu statükodan uzaklaşmakta

Aklın yolu statükodan uzaklaşmakta

Bütün dünyayı imrendiren bir Türkiye resmi çizilip, bütün meselelere cepheleşerek yaklaşan bakış açısı oluşturulurken bunları nasıl yorumlamamız gerektiğini değerlendiren Kenan Alpay, Türkiye toplumu için umutları tüketmemenin esas olduğunu vurguluyor.

17 Kasım 2020 Salı 16:38A+A-

Kenan Alpay'ın yazısı:

Lisan-ı münasiple eksikleri kusurları konuşmak, usule edebe riayet ederek itiraz etmek ve yapıcı sonuçlar elde etmek üzere yaşadığımız ülkenin sorunlarını tartışmaya açmak her zaman mümkündür. Ancak yıkıcı muhalif söylemle fanatik yandaşlık arasına sıkıştırılmış aşırı politik bir iklimde en temel ve acil sorunları dahi konuşabilmekten mahrum bırakılıyoruz. Toplumu en basitinden en karmaşığına değin bütün meselelere cephe mantığıyla bakmaya icbar eden ve sonucu ölüm-kalım savaşına indirgeyen perspektifin duvara toslaması elbette ki mukadderdir.

Daha birkaç gün öncesine kadar mübalağa sanatını kıskandırırcasına yerli ve milli ekonominin şahlanışını müjde veren, yargıda altın çağ vurgusu yapan, kesintisiz seferberlik gibi işleyen demokratik atılımlarıyla bütün dünyayı imrendiren bir Türkiye resmi çiziliyordu. Evet, maliyeti epey yüksek alt yapı yatırımları başta olmak üzere son derece önemli adımlar atılmıştı ama yüksek enflasyon sebebiyle çarşıda pazarda ciddi sıkıntıların yaşandığı, dolar-euro kurunun önlenemez yükselişi sebebiyle yatırım ve ticarette yaşanan daralmaların kaygı verici düzeyde olduğu da ortadaydı. Benzer bir durum yargı mekanizması ve süreçlerinde de kendisini gösteriyordu. Fetö’yle mücadele konsepti bir başarı öyküsü olmaktan çıkıp geniş kitleleri militanlığa veya riyakârlığa teşvik eden bir paranoya sarmalına dönüşmüştü maalesef. Devlet aklı denilen ve beka kaygısının ilacı olarak önerilen şey eski Türkiye’nin bürokratik teamüllerine sarılmaya eşitlenmişti ne yazık ki.

Yazının Devamı >>>