1. YAZARLAR

  2. Serdar Arseven

  3. AK Parti’de durumlar!..
Serdar Arseven

Serdar Arseven

Yazarın Tüm Yazıları >

AK Parti’de durumlar!..

05 Ocak 2010 Salı 04:56A+A-

Cumhurbaşkanlığı seçimine giden yoldaki “ETÖ mitingleri”ndeki darbe imalarını hatırlayın; ANAVATAN ile DYP’nin taşeronluk ettiği “korku salma” ameliyesini...

Faltaşı gibi açılmış gözleriyle ikide bir ekranda beliren Erkan Mumcu; “Darbe olur” demeye getiriyordu...
O günlerin “Ergenekon Medyası”na göz atın; Erdoğan ya da Gül’den herhangi birinin Cumhurbaşkanlığında ısrar edildiği takdirde “kesinlikle darbe olacağını” öne sürüyordu.

TSK’nın böyle bir “Başkomutanı hazmedemeyeceği” yönünde bir dolu kışkırtıcı ifade...

Ve hatta;

Zamanın Genelkurmay Başkanı’na; “Eşi türbanlı bir kişinin Başkomutanlığını kaldırabilecek misiniz?” yollu sorular bile yöneltilebiliyordu.

AK Parti çevrelerinden de eş durumundan dolayı “Vecdi Gönül”ün, CHP’nin desteğini almış olmasından dolayı da “Abdüllatif Şener”in ismini öne çıkartanlar vardı;

“Aksi takdirde”ler eşliğinde!..

¥

Bugünlerde de, benzeri bir rüzgar estirilmekte; Meclis Başkanı’na, Başbakan’a, Başbakan Yardımcısı’na “suikast teşebbüsleri” gibi tüyler ürpertici iddiaların peşine “çok da fazla düşülmemesi” gerektiğini ima eden AK Partili vekiller bile var;

Seferberlik Daire Başkanlığı’nda yapılan aramanın meşruiyeti, İlgili Kurum’un itiraz ve taleplerini defalarca reddeden Mahkeme’nin kararları ile belgelenmişken,

“Başbuğ’un dediği gibi TSK’ya karşı bir asimetrik savaş uygulanıyor” ifadesini kullanabilen vekil misali...

¥

Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem’in çıkışı doğrudan...

Geçtiğimiz günlerde, “Doğan gazetesi”nin parlamento bürosunda bir araya geldiği bazı “yandaş” muhabirlerle sohbetinde; “yazılmamak kaydıyla” bazı endişelerini dile getirdiğini öğrendik ama...

Vahit Erdem, muhalefetini daha ziyade aleni yapan vekillerden...

Kendisi, AK Parti’nin Kırıkkale birinci sırasına “parti içi muhalefet”ini sergileyerek geldiğinden...

Çok da fazla tepkiyi hak etmiyor.

Esas sıkıntı “alttan” çalışanlarda!..

¥

Yazının baş taraflarında; “Darbe söylentilerine” daha doğrusu “korku salma ameliyesine” bazı AK Partililerin de katıldığından bahsetmiştik...

Hemen belirtelim; bir “gazete”nin “AKP’den gidiciler” listesinde yer alan vekillerden Ahmet İyimaya (Ankara), Mehmet Sağlam (Kahramanmaraş) ve Saffet Kaya (Ardahan) ile bu “açılım süreci boyunca” defalarca konuştuk...

Herhangi birinden bırakın “çekip gitmeyi”; en ufak bir “tepki” nidası bile işitmedik.

Özellikle Ahmet İyimaya; harıl harıl çalışan bir vekil, en son “çek kanunu”nu hazırlamıştı.

Ne zaman ziyaret etseniz; parti politikalarına destek verir bir malzeme uzatır önünüze...

Listedeki vekillerden üçünün böyle bir yönelimin içinde olmadıklarını düşünüyorum.

Vahit Erdem, Murat Başesgioğlu, Köksal Toptan ve Zekai Özcan için ise; “bir şey söyleyemem.”!..

¥

Bu yılın; yani 2010’un çok sert geçeceği ortada.

Biliyoruz ki; seçime doğru “tehditlerin” dozu artacak.

Refahyol hükümeti, DYP’lilerden bir bölümünün “çürük” çıkmasından dolayı yıkılmıştı.

AK Parti’deki “çürük”lerin sayısı ne olur?..

Dün Meclis’teydim...

Farklı bölgelerden “kulağı delik” on bir vekille görüştüm...

Tahminler; 6 ile 8 arasında.

Ortalaması; “seçime kadar 6 vekil gidebilir.”

Nereye?..

DP’nin gidilecek tarafı yok.

Genel kanaat;

Cindoruk’a daha doğrusu “Demirel”e meyledecek kadar “aklını yitirmiş” bir vekilin olmayacağı doğrultusunda.

MHP’ye yönelim olur mu?..

Konuştuğum vekillerden biri; “Oraya göz kırpanlar var ama Devlet Bey’in o kapıyı açacağını zannetmiyorum” deyince.

Diğerlerinden “Belli olmaz, birkaçı oraya gidebilir” gibi karşılıklar geldi.

¥

AK Parti, şu andaki “rakipsiz” haliyle, Meclis’teki grup bütünlüğünü büyük ölçüde korur.

Yalnız;

Yönetimin samimi eleştirilerle; “bakan olamamaktan” ya da “bakanlığı kaybetmiş olmaktan” kaynaklanan birtakım “kişisel” çıkışları...

Ve daha kötüsü;

Bir yerlerle “işbirliği”nin yansıması olan “çıkışları” birbirinden ayırıp tedbir alması da gerekiyor.

Şu ana kadar “tepki vermemekle” birlikte canı fena halde sıkılan çok sayıda vekil var.

Başbakan aşırı yoğunluğundan dolayı grubuyla fazla ilgilenemiyor.

Bundan kaynaklanan boşluğu “diğer parti yöneticilerinin” doldurması, her vekile “anlamlı olduğunu” hissettirmesi lazım.

“Boş” adam, sıkıntı verir!..

Dün sohbet ettiğim “dolu” vekillerle aynı kanaatteyim; AK Parti’nin, sürecin en kritik aşamalarında iç taraftan büyük yaralar alacağını sanmıyorum.

Lâkin; AK Parti’nin “RP” gibi “sıkı” bir siyasi oluşum olmadığını da göz önünde bulundurmanın hiçbir sakıncası yok!..

“Değişimin yan etkileri”ni de unutmamak lazım!..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT