Türkiye'de Abdi İpekçi cinayetini işledikten sonra İtalya'ya kaçırılarak orada Papa'ya suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca'nın TRT'ye yaptığı açıklamalar, Türkiye'de kartel medyası tarafından "katilin devlet televizyonunda ne işi var, Ağca konuşturulmasın" kampanyasına dönüştürülürken, Avrupa basını günlerdir bu röportaj üzerine tartışmalar yapıyor. Hatta Türkiye'de görülmek istenmeyen röportajdaki İpekçi cinayetiyle ilgili birtakım ayrıntılar bile Avrupa basınının gündemini işgal etmeyi sürdürüyor.

BİZDE SANSÜR, ONLARDA EN ÖNEMLİ HABER 

TRT'deki Mehmet Ali Ağca röportajı üzerine kıyamet koparan kartel medyası ve özellikle Doğan grubunun sansürcü yaklaşımının aksine, dünya medyasının geçtiğimiz hafta en çok konuştuğu konu, Ağca'nın TRT'ye verdiği yepyeni bilgiler oldu. EuroNews'te en çok okunan haber olan röportajla ilgili olarak şu değerlendirme yapıldı: "Ağca İtalya'da yıllarca saklı tuttuğu isimleri, evinde açıklamaya başladı. Vatikan'ın da içinde olduğu kirli ilişkiler üzerindeki sis perdesi nihayet aralanacak." Haber ayrıca İtalya, Rusya ve Fransa'daki haber siteleri ve televizyonlarda da ilk haber olarak geçildi ve Ağca'nın verdiği yepyeni bilgiler üzerine açık oturumlar yapıldı. 

AVRUPA'DA DEPREM MEYDANA GETİRDİ

Papa suikastının yapılmasında kendisine yardım eden Vatikan görevlisi kardinallerin ismini veren Ağca'nın, bu isimlerin Türkiye başta olmak üzere dünyadaki NATO üssü olan önemli merkezlerdeki etkinliğinden bahsetmesi, Abdi İpekçi cinayetiyle söz konusu kişiler arasındaki irtibat ihtimalini de gündeme getirdi. Bu gelişme, Avrupa medyasında bile dile getirilirken, Türkiye'de özellikle kartel medyası Ağca'nın Türk basınına konuşmasından  büyük bir rahatsızlık duyuyor.

KARTELİN SANSÜRLEDİĞİ ERGENEKON VE İPEKÇİ CİNAYETİ BİLGİLERİ DE AVRUPA BASININDA

EuroNews, Ağca'nın verdiği yeni bilgiler üzerine yaptığı yayında, kartel medyasının aksine, bu bilgilerin Abdi İpekçi cinayetiyle ilgili gizli kalmış noktaları da aydınlatabileceği ve "Türk yetkililerin özellikle bu konu üzerine eğildikleri" değerlendirmesinde bulundu. EuroNews, uzmanların, Türkiye'nin "temiz eller operasyonu" olarak nitelendirdiği Ergenekon dava sürecine Ağca'nın verdiği yeni bilgilerin katkı sağlayabileceği yorumunda bulundukları bilgisine de yer verdi. 

ERGENEKON SAVCILARININ DA DİKKATİNİ ÇEKTİ

Ağca'nın verdiği bilgilerin Ergenekon savcılarının da dikkatini çektiği belirtiliyor. Savcıların, Ağca'nın Papa suikastıyla ilgili verdiği bilgilerin Türkiye'yi ilgilendiren bölümleri üzerinde durdukları bildirildi. İpekçi cinayetiyle ilgili sorulara cevap vermeyen Ağca, daha önce bu konuda "güvence" istemişti. Devletin Ağca'ya bu güvenceyi sağlaması durumunda, "medyadaki Ergenekon yapılanması" iddiasının üzerindeki giz perdesinin aralanabileceğine dikkat çekiliyor.

AĞCA'NIN AÇIKLADIĞI BİLGİLER KIYAMETİ KOPARDI

Avrupa'da bugüne kadar yapılan tartışma ve yorumları altüst eden Ağca'nın TRT'ye yaptığı şu açıklamalar gündemin birinci maddesi oldu: "Papa suikastının ardında kesinlikle Vatikan hükümeti var. Vatikan hükümeti Papa suikastına karar verdi, planladı, organize etti. Papa'yı vur emri kesinlikle Vatikan Başbakanı Kardinal Agustino Cozeroli'den geldi. Papa suikastı Vatikan devletinin işidir. Vatikan hükümetinin bir devlet politikası olarak uygulanmıştır. Vatikan hükümeti bana dedi ki: 'Papa'yı öldürmeyeceksin, Papa'yı yaralayacaksın, başına ateş etmeyeceksin, kalbine ateş etmeyeceksin, karın bölgesine ateş edeceksin.' İki kurşun mu var? Sadece iki kurşun var. Biri karın bölgesi, biri de eline, sadece iki kurşun sıktım."

UĞUR MUMCU'NUN YAPTIĞI İFŞAAT KARŞISINDA İLGİLİLER SUSUYOR

Öte yandan Ağca'nın Türkiye'de basının ilgi odağı olmasından rahatsızlık duyan Doğan grubu yayın organlarının bu tavrı anlamlandırılamazken, kendisi de bir suikasta kurban giden Uğur Mumcu'nun, İpekçi cinayetinin Milliyet gazetesinin o dönem el değiştirmesiyle ilgili tartışmalarla yakından ilgisi olduğuna dair iddiaları halen adı geçen şahıslar tarafından cevaplandırılmadı. Mumcu, "Papa-Mafya-Ağca" adlı kitabının 175. sayfasında Ağca'nın 1983 yılında Roma'da İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Adli Müşaviri Hava Yargıç Binbaşı Önder Ayhan'a verdiği şu ifadeye dikkat çekiyordu: "… Kemal Derinkök'ün Milliyet Gazetesi'ni satın almak niyetinde olduğunu biliyordum. Bir başka şahıs daha, yani gazetenin şimdiki sahibi Aydın Doğan da o zamanlar gazeteyi satın almak istiyordu. İpekçi, gazetenin her ikisine de satılmasına karşıydı."

ALİ EYVAZ / YENİ AKİT