1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. ABD İle Barışı Değil, İşgale Son Vermesini Görüşüyoruz!
ABD İle Barışı Değil, İşgale Son Vermesini Görüşüyoruz!

ABD İle Barışı Değil, İşgale Son Vermesini Görüşüyoruz!

Taliban Resmi Sözcüsü Hafız Muhammed Yusuf Ahmedi Akit’e konuştu

28 Nisan 2012 Cumartesi 20:58A+A-

Afganistan’da Amerikan ve NATO güçlerine karşı ülkesini koruyan Taliban Hareketi’nin resmi sözcüsü Hafız Muhammed Yusuf Ahmedi, barış görüşmelerinden afyon üretimine, Türk ordusunun Afganistan’daki durumundan ekonomik programlarına değin merak edilen pek çok konuyu Yeni Akit muhabiri Osman Akyıldız’a anlattı.

Röportaj: Osman Akyıldız

Televizyonlara, gazete ve dergilere baktığımızda Amerika’nın vahşi işgalinin üzerinden bunca zaman sonra Taliban’la barış yapmak istediğini görüyoruz. Sizin barış veya müzakerelere katılım konusundaki şartlarınız nelerdir? Amerika niçin bunca sene sonra sizinle barış yapmak istiyor?

- Amerikan ordusu barış planlarını Afganistan’dan tamamen çekilmek için değil, bölgede ve Afganistan’da yerleşerek stratejik hedeflerini ve ekonomik çıkarlarını elde etmek için yaptı. Fakat İslam Emirliği (Taliban)’in komutasındaki Afgan halkının cesur cihadi direnişi işgalcilerde çok ciddi bir mal ve hayat kaybına sebep oldu, bu sebepten dolayı işgalleri bitmedi ve sürekli uzadı. Afgan halkı ve komutası işgalciyle barış yapmayı değil, sadece askerlerini Afganistan’dan çekmelerini istiyor. Dolayısıyla burada asla işgalcilerle, yanısıra tüm nüfus ve mali imkanlarıyla işgalcilere boyun eğen işbirlikçi yöneticilerle barış düşünülemez. Kısaca şüphesiz biz emperyalist işgalden kurtulmak için çabalıyoruz, Amerika ile barış yapmaya değil. Halkımız çok iyi biliyor ki hürriyete giden yol ve saldırganları kovmak ve mecburi geri çekilmeye zorlamak silahlı cihad iledir. Nitekim bu durum halkımızın tarihindeki ilk tecrübe de değildir.

NATO’nun ilk hedefi Müslüman ülkelerdir

-Türkiye’nin NATO ile birlikteliği hakkındaki görüşünüz nedir? Türk ordusu size karşı yapılan askeri operasyonlara iştirak ediyor mu? Afganistan’daki Türk ordusunun varlığı konusunda tavrınız nedir?

- NATO ittifakı silahlı sömürgeci saldırganlar topluluğudur. İkinci dünya savaşının sonucunda yarım asırdan fazla bir zamandan beri var olan NATO, kurulduğundan beri Amerikan işgallerinin en büyük destekçisi olmuştur. NATO’nun ilk hedefi Müslüman ülkelerdir ve tüm dünya halklarını tehdit etmektedir. Türkiye’nin NATO’ya katılmayı kabul etmesi köklü bir İslam beldesi olan Türkiye’nin kendi güvenliğini ihlal etmesi ve Müslümanların uzun yıllar liderliğini yapmış olan bir ülkenin liderlik konusundaki ciddi bir ihmaliydi.

Sovyetler Birliği dağıldı ama Türkiye NATO’dan çıkmadı

Geçmişte Türkiye’nin yöneticileri hududu olan Sovyetler Birliği’ne karşı yanlış temeller üzerine NATO’ya katılmıştı. Sovyetler Birliği dağıldı ama Türkiye NATO’dan çıkmadı. En büyük felaket ise Türkiye’nin askeri güçlerini Afganistan’daki Müslüman halkı boyunduruk altına alarak sömürgeleştirmek isteyen NATO güçlerine katılması için göndermesi oldu. Aslında bu İslam’ın kendisini Afganistan’dan silmek istemek demektir. Türkiye’deki yetkililer kuvvetlerinin askeri operasyonlara katılmadıklarını söylüyorlar. Bu söz kabul edilemez. Çünkü NATO, insani yardım yapan bir kuruluş değildir. Aksine NATO askeri bir pakttır ve öldürücü silahlara, uluslararası anlaşmalara göre yasak olan kimyasal silahlara sahiptir. Üstelik bütün bu silahlarını Afgan halkına karşı kullandı. O halde Türkiye askerinin burada ne işi var? Onlar Afgan şehidlerinin cenazelerini mi defnediyorlar? Ya da yaralıları mı tedavi ediyorlar? Yoksa suçsuz halkın yıkılan evlerini mi tamir ediyorlar? Yoksa NATO’nun yeniden yıkması için binalar mı yapıyorlar?

Türkiye’nin NATO’ya Üyeliği Şerefli Mazisine Yakışmıyor

Sonra Türkiye’deki yetkililer diyorlar ki; “biz Kabil’de bulunuyoruz ve savaş dışında çalışma yapıyoruz. Afgan ordusunu eğitiyoruz.” Bu ne demek? Bu dolaylı olarak savaşa katılmak demektir. Allah’tan Türk askerleriyle mücahidlerimiz arasında çatışma olmuyor. Ki biz bunu asla istemeyiz ve mümkün olduğunca Türkiye ile aramızdaki bu meseleyi telafi etmeye çalışırız. Bugün Afganistan’daki Türk ordusunun rolü tarihte şerefli mazisine hiç ama hiç yakışmıyor. Dost Türk halkından acele bir şekilde ordusunu Afganistan’dan çekmesi için hükümetlerine baskı yapmasını istiyoruz. Bu münasebetle Arap ülkelerinin halklarına da ordularının Amerika ve NATO ile birlikte hareket etmemeleri konusunda çalışmalarını istiyoruz. Çünkü Müslümanın Müslümana karşı düşmanla işbirliği yapması asla caiz olan bir şey değildir.

Taliban Ankara’da Ofis Açacak Mı?

- Bazı basın organlarında Taliban’ın Ankara’da ofis açacağı haberlerini gördük. Bu doğru mu?

-Amerikan basın aygıtları Afgan halkı ve mücahidler hakkında yalan-dolan ve kafa karıştırıcı haberleri çokça yayıyor. Bu haberlerin çoğu da müzakereler ve Amerika ile barış yapılacağı hususunda oluyor. İslami Emirlik (Taliban) resmi bildirilerinde Türkiye ve bütün İslam alemiyle, hatta İsrail hariç bütün dünya ile yakın ilişkilere girmek istediğini defalarca deklare etmişti.

Amerikan tesirinden uzak olmak şartıyla herhangi bir İslami ülkenin ofis açma isteğini kabul etmemize yönelik herhangi bir mani yok.

- Eğer idareyi tekrar ele geçirirseniz ekonomik programınız nasıl olacak? Dış ülkelerle ilişkilerinizdeki ana kriterleriniz neler olacak?

-İslam nizamı tekrar tesis edildikten sonra İslam Şeriatı önünde hiçbir vatandaşın ve idarecilerin bir farkı kalmayacak. Huzur ve barış içersinde, ayrımcılığın olmadığı ve tek ölçünün Allah ve Resulü olduğu bir ülke olacak. Ekonomik program detaylı olarak İslam devriminden sonra açıklanacak. Dış ülkelerle olan münasebetlerimiz de düşmanlıktan uzak barışçıl bir tarzda olacak.

AFYON EKİMİNİ BİZ BİTİRDİK, İŞGALDEN SONRA TEKRAR ARTTI

- Amerikalıların iddialarına göre Taliban askeri operasyonlarını finanse edebilmek için afyon ekimini destekliyor. Bu doğru mu?

-Yalan Amerikan siyasetinin vazgeçilmez bir unsurudur. Nitekim Pentagon’un sırf yalan uydurmak üzere özel bir daire kurduğunu herkes bilir. Afgan işgalinde Amerikan’ın yalanları ise tarih boyunca duyulmamış boyutlara ulaşmıştır. Nitekim afyon ekimiyle ilgili yalanları da en büyük yalanlarından biridir. Birleşmiş Milletler 2012’de yayınladığı raporda Taliban’ın iktidarından sonra afyon üretiminin %95 oranında azaldığı yer almasına rağmen Amerika tüm dünyanın gözünün içine baka baka yalan söylemektedir. Üstelik işgal öncesi Afganistan’dan 500 ton afyon çıkarken işgal sonrası NATO ve Amerika’nın sayesinde bu rakam on binlerce tona çıkmıştır.

Ayyaş Amerikan Ordusu Aynı Zamanda Esrarkeştir...

Amerika Afganistan’daki afyonu alıp uçaklarla ülkelerine götürmekte, İlaç sanayinde ve kendi halkını zehirlemekte kullanmaktadır. Nitekim ayyaş Amerikan ordusu aynı zamanda esrarkeştir de. Uluslararası gözlemcilerin Amerikan ordusuna bağlı komutanlıklarda gördükleri basına yansımış ve esrarkeş Amerikan askerlerinin durumu açığa çıkmıştı.

- Amerikan kuvvetleri defalarca sizin İran’dan yardım aldığınızı iddia etti ve bu yardımlarla mayın tuzakları yaptığını ileri sürdü. Bu doğru mu?

-Afgan halkı Sovyetler Birliği’nin işgalinde yarım milyon insanını şehid vermiş bir halktır. Üstelik 150 yılı kapsayacak bir cihad içinde yer almıştır ve bir nesil tamamen cihad nesli olmuştur. Afgan halkının cihad meydanlarındaki taktikleri ve kahramanlıkları yeni değildir. Bu ülke İngilizlere, Sovyet Ruslara mezar olduğu gibi Amerikalılar için de mezar olmuştur. Amerika önce Pakistan’a yönelik iddialarda bulunmuştu şimdi de İran’a yönelik iddialar ortaya atıyor. Bu yüzden ahmak Amerika’ya diyoruz ki: “Tarihi bir düşünün. Bu ülkeye gelen ilk işgalci siz olmadınız. Tıpkı geçmiş işgalciler gibi ölülerinizi gömmek için bol miktarda toprağa sahibiz. Afgan halkı asla yaratılmışların önünde eğilmez.”

- Afganistan işgal güçlerine karşı savaşmak için gelen Arap, Türk, Kürt ve Avrupalı muhacir direnişçilerin durumu devrim sonrası ne olacak? Onları ülkelerine mi göndereceksiniz, yoksa ülkenizde mi kalacaklar?

-Afganistan özgürleştikten sonra bütün vatandaşları arasında ırk ve dil ayrımı yapmadan İslam şeriatına uygun ve kardeşlik hukuku çerçevesinde bir muamele uygulanacaktır.

Türkiye Başbakanı’nın Davos Çıkışı Gerçekten de Güçlü Bir Çıkıştı

- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos zirvesinde İsrail karşısındaki tavrı hakkında ne düşünüyorsunuz?

-Türkiye Başbakanının Davos çıkışı gerçekten de güçlü bir çıkıştı. Ancak bundan güzelini ordu güçlerini Afganistan’dan çıkarmakla yapmış olacak.

- Son olarak Türk halkına yönelik bir mesajınız var mı? Türkiye hükümetinden ve ordusundan herhangi bir istediğiniz var mı?

-Afganistan halkı olarak kardeş Türkiye halkına bütün takdir ve hürmetlerimizi sunarız. Türkiye’nin Osmanlı Devleti zamanındaki tekrar güçlü ve ümmeti temsiliyet makamına yükselmesini, ortak din ve kültüre sahip iki milletin ilişkilerini daha da ilerletmesini istiyoruz. Müslümanlar arasındaki kardeşlik hukukunu muhafaza etmek için de Türk ordusundan en kısa zamanda Afganistan’ı terk etmesini istiyoruz. Türk ordusundan Afgan halkını ve mücahidlerini din kardeşleri olarak görmesini, Afganistan’ın müdafaa edilmesinin aynı zamanda Türkiye’nin de müdafaa edilmesi anlamına geldiğini görmelerini istiyoruz. 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum