Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Sudan'ın resmi haber ajansı SUNA, mülteci göçünü "iki ülke arasındaki sınır geçiş noktalarının sıkılaştırılmış şekilde kapatılmasına rağmen" devam ettiğini bildirdi.

Birleşmiş Milletler Mülteci Ajansı'nın (BMMYK) resmi bir raporuna göre, Gedaref sınır kentindeki Hamdayet kampı "geçen hafta 308 mülteciyi ağırlarken, 17 kişi de 8. Şehir olarak adlandırlan kampa geçti."

Raporda, "Kasım ayından bu yana 75.000'den fazla Etiyopyalı mültecinin Sudan'a geldiği" belirtildi.

BMMYK, rakamların "kontrol noktalarından geçmeden girenlerin” hariç tutulması ile oluşturulduğunu belirtiyor.

BM insani yardım örgütü, Etiyopyalı mültecilerin "Sudanlı yetkililer aracılığıyla mülteci kamplarında çalışan yerli ve yabancı kuruluşlarla işbirliği içinde barınma, yiyecek ve sağlık hizmetleri" aldığını ifade ediyor.

Etiyopya’da ne olmuştu?

4 Kasım günü Doğu Afrika’nın istikrarını uzun yıllar etkileyebilecek yeni bir çatışma baş göstermiş ve herkes Etiyopya’nın en eski ve etkili siyasi aktörüyle yakından tanışmak zorunda kalmıştı: Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF).

Başbakan Abiy Ahmed önderliğindeki federal hükümet, ülkenin kuzeyindeki Tigray eyaletini yöneten TPLF’yi ulusal ordu mensuplarına saldırmakla suçladı ve TPLF yok olana kadar sürecek bir askerî operasyonu başlattıklarını duyurdu. Yüzbinlerce insanın etkilendiği savaşta ölenlerin sayısı netlik kazanmadı.

Göreve geldiğinde tüm muhalif siyasi gruplara, hatta terör örgütlerine dahi kucak açan ve bunlara af çıkaran Abiy Ahmed’in en başından bu yana kucaklamaktan kaçındığı tek grup TPLF’ydi.

Abiy Ahmed, Ginbot-7, Oromo Kurtuluş Cephesi ve Ogaden Ulusal Kurtuluş Cephesi’yle masaya oturarak bu grupları barışçıl bir siyasi mücadeleye ikna etti. Oromo Kurtuluş Cephesi son dönemde Ahmed’e yeniden bayrak açmış olsa da diğer muhalif gruplar TPLF’ye karşı şu an Ahmed’in yanında yer alıyor.