Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

327 şoku

05 Mayıs 2010 Çarşamba 00:03A+A-

İkinci tur iyi başlamış, AK Parti açısından her şey yolunda görünüyordu. Otomatik pilota bağlanmış gibi maddeler de 335 ortalama ile geçiyordu. Meclis'te ilk tura göre hissedilir bir değişiklik gözlenmiyordu.

Tek olumsuzluk Rahşan Ecevit'in uyarısı üzerine bağımsız milletvekili Recai Birgün'ün oylamalara katılmayacağını açıklaması oldu. Vaziyet bıçak sırtıydı. Buna rağmen AK Parti '-1'i sonucu etkileyecek bir eksiklik olarak görmedi.

İlk 7 madde öngördükleri şekilde Genel Kurul'dan geçti. Ve sıra kritik 8. maddeye geldi. Paketin en önemli maddelerinden... Çok tartışıldı. Parti kapatmaya Meclis izni getiren bu düzenleme muhalefet tarafından sert eleştirilerin hedefi oldu.

CHP paketten çıkarılmasını istedi. MHP bu maddeye çok yüklendi. Parti kapatmalar imkânsız hale gelecekti. Teröre bulaşan, şiddetle içli dışlı partiler bile artık kapatılamayacaktı. İlk turda 337 oy aldı. Ama bu maddenin oylamasına 5 BDP milletvekili de katıldı.

Oylamalara geçilirken basın locasından Genel Kurul salonunu izliyorum. Muhalefet sıralarında özellikle de CHP grubuna baktığımda az sonra kopacak fırtınayı heyecanla bekleyen bir hava sezdim.

Parti büyükleri kürsüdeki hatibe laf atmak isteyen milletvekillerini engelliyor, oylamaya bir an önce geçilmesi için sabırsızlanıyorlardı. İsimler okunmaya başladığında içeride sadece AK Parti ve MHP milletvekilleri kaldı. CHP, BDP ve DSP tam kadro dışarı çıktılar. Bugüne kadar partileri en çok kapatılan BDP'lilerin hiçbiri oy kullanmadı.

Anayasa değişikliğinin Meclis'te oluşturduğu bloklara dikkat çekmek isterim. Siyaseten bir araya gelmesi mümkün olmayan CHP ve BDP dışarıda buluştu. Her iki parti de anayasa değişikliğine Genel Kurul'a girmeyerek tavır koydu. BDP'yi böyle davranmaya iten faktör İmralı, yani Abdullah Öcalan... 'Girmeyeceksiniz' mesajı geldi, milletvekilleri de girmedi. Ya CHP'ye ne demeli? Parti yönetiminin fireden korktuğu kesin. Anayasa değişikliğine sempati ile bakan CHP milletvekillerinin olduğu biliniyor. Onların önünü bu şekilde kesti.

Ret cephesine MHP de eklendi. Bir farkla... Diğerleri gibi dışarıya çıkarak değil, içeride 'hayır' oyu vererek. MHP lideri Devlet Bahçeli grubunu sağlam tuttu. MHP milletvekilleri blok olarak kırmızı oy kullandı. CHP, MHP, DSP ve BDP'nin 'ret cephesinde' buluşması düşündürücü...

Gerekçeleri farklı ama dört parti de anayasa değişikliğine hemen hemen aynı şiddette karşı.

8. maddenin sayımı diğerlerine göre uzun sürdü. Sonradan iki defa tekrarlandığı anlaşıldı. Oturumu yöneten Mehmet Ali Şahin'in ağzından çıkan '327' rakamı muhalefette zafer havası oluştururken AK Parti'de şok etkisi yaptı. CHP ve MHP milletvekillerinden sarılarak birbirlerini kutlayanlar oldu.

AK Parti'de suratlar asıldı, moraller bozuldu. Öfke içinde 'AK Parti kapatma davası riski yaşarken nasıl oy vermezler?' diye isyan eden milletvekillerine rastladım. Rakamlar 10 civarında milletvekilinin destek vermediğini gösteriyor.

Sorular peş peşe geldi...

O milletvekillerini farklı davranmaya iten faktör ikinci turun hemen öncesinde tekrar ses veren bölücü terör mü? Geleneksel politik milliyetçi refleks mi? DTP gibi partilerin kapatılmasının zorlaştırılması mı oylarını etkiledi?

Yoksa kişisel kırgınlıklar mı, kaybedilen koltuklar, karşılanmayan beklentiler mi söz konusu? Bu tablo siyasetin dışarıdan bir operasyonunun eseri mi? Daha açık ifadeyle Albay Dursun Çiçek'in 'AK Parti'yi Bitirme Planı'nda yer alan uyuyan elemanlar mı uyandırıldı?

Kısaca 8. madde bir yol kazası mıydı yoksa bir planın parçası mı? Bu soruların cevabını diğer oylamalar yani paketin akıbeti gösterecek...

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT