1. YAZARLAR

  2. Roger Cohen

  3. İsrail için karakter testi
Roger Cohen

Roger Cohen

Yazarın Tüm Yazıları >

İsrail için karakter testi

25 Eylül 2010 Cumartesi 04:43A+A-

Önde gelen Amerikalı Yahudi liderler tarafından Mahmud Abbas için verilen yemekte, solumda eski bir ABD'li diplomat, sağımda FKÖ genel sekreteri, karşımda da Abbas oturuyordu.

Abbas, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'dan "barış ortağı" olarak bahsedip Filistinli ve Yahudi liderlerin başarısızlığının suç teşkil edeceğini söylerken Amerikalı diplomatla FKÖ'den Yasir Abed Rabbo kulağıma, tüm tren kazalarından evvel ufukta bir karaltı belirdiğini fısıldıyordu. Tabbo, "Netanyahu oyun oynuyor." dedi.

Akşam yemeğinden döndüğümde, ABD'nin diplomatik bir fiyaskonun eşiğinde olduğuna ikna olmuştum. Başkan Obama'nın yeni İsrail-Filistin görüşmelerini Beyaz Saray'da törenle başlatmasının üzerinden bir ay bile geçmemişken müzakereler iflasın kıyısında. Netanyahu'nun da, Abbas'ın da bildiği gibi, bunun gerçekleşmesi durumunda, Obama gayet acemi bir portre çizmiş olacak.

Obama'nın küçük düşmesinin önüne geçilmesi için iki liderin ABD'ye, teşvike ihtiyacı var. Ancak İsrail'in Batı Şeria'da yerleşim yerlerinin inşaatlarını dondurduğu sürenin dolmasına birkaç gün kala iki taraf da siperlerini daha derine kazıyor. Obama'nın Netanyahu'dan "moratoryumu uzatmak anlamlı olur" şeklindeki ricasına rağmen İsrail hükümeti resmî bir uzatmayı reddetmiş görünüyor. Bu, korkunç bir hata olur. Obama, son dakikaya kadar bunun mücadelesini vermeli. Söz konusu olan, kendi uluslararası itibarı.

Abbas, yemek esnasında, yerleşim yerlerinin inşasına devam edilmesi durumunda görüşmeleri terk edeceği yönündeki önceki açıklamasını biraz yumuşattı; çıkıp gideceğini değil "görüşmeleri devam ettirmenin çok zor olacağını" söyledi. Altyazı: Yeni yerleşim yerleri son barış görüşmesine feci bir darbe olur. Abbas, Netanyahu'nun neden, merkez sağ kabinesine, doğrudan müzakerelerin hassas bir aşamada olması nedeniyle üç aylık bir uzatmanın daha gerekli olduğunu söyleyemediğini sordu. Güzel soru. Netanyahu da şu soruyla cevap verebilir: Neden Filistinliler müzakerelere başlamak için moratoryumun sonuna gelinmesini bekledi? İsrail İstihbarat ve Atom Enerjisi bakanı Dan Meridor, konuya gayet felsefî yaklaştı: "Moratoryumun sonu uzlaşma kavramının testi. İki taraf da tüm istediklerini elde edemeyecek."

İlkesel olarak adil görünüyor ama Meridor, asıl meseleyi gözden kaçırıyor. Bu karar, çok daha önemli bir şeyin simgesel olarak test edilmesi anlamına geliyor: İsrail'in barış konusunda ciddi olup olmadığının. İki devlet idealinin, dinî kaynaklı tek devletli Judea ve Samara yanılsamasına ağır basıp basmadığının.

Eğer iki devletli bir çözüm olacaksa buna; bir Filistin devletinin fizikî alanını yerleşim yerleriyle metrekare metrekare küçültmeye devam etmekle olmaz. İki artı iki beş edemez.

Batı Şeria'nın 43 yıllık işgalinin tarihi, sert baskılar ve Filistin teröründen oluşan acı dolu ve yıpratıcı bir döngü. İsrailli roman yazarı David Grossman "Sarı Rüzgar"da şöyle der: "Benimki gibi her açıdan aydın bir milletin tamamının kendi hayatını berbat etmeksizin kendini fatih olarak yaşamak üzere eğitmesini anlayamıyordum."

İsraillilerin büyük çoğunluğu başka bir halka efendilik etmeye devam etmeyi istiyor mu? Yoksa güvenlik konusundaki garantilerle birlikte, komşu bir halka onurunu teslim edecek ve İsrail'in onurunu da perçinleyecek olan zorlu tercihleri yapmaya hazırlar mı? Riski almaya hazır olduklarına inanıyorum -barış aynı zamanda bir risktir- ama onları oraya götürmesi gereken Netanyahu. Bunu yapmaya henüz karar vermiş değil. Kendi partisi Likud ve daha da sağda olanlardan hissettiği, hem moratoryumu devam ettirip hem de işleri yolunda tutamayacağı.

Halbuki bu mümkün olabilir. Batı Şeria'daki inşaatları asgaride tutacağını gizlice vaat edeceğine şüphe yok. Oysa Batı Şeria'yı dengede tutabilmek için cesur adımlar atan Filistin liderliğinin, karşısında, barışın yerleşim yerlerinin daha da büyütülmesini değil, bozulmasını gerektireceğini kavramış bir İsrail'in bulunduğuna dair açık bir işarete ihtiyacı var.

Abbas, barış konusunda gayet ciddi. Başbakanı Salam Fayyad, Dünya Bankası'nın "Filistin Otoritesi, kurumları inşa etmek ve kamu hizmetlerini sağlamak konularındaki mevcut performansını devam ettirmesi halinde, yakın gelecekteki herhangi bir zamanda bir devlet kurabilecek vaziyette" açıklamasını elde etmek üzere Batı Şeria'da çok çalıştı. Her ikisi de şiddeti gemlemek, bir yöntem olarak şiddetten vazgeçilmesini sağlamak ve güvenilir emniyet kurumları hayata geçirmek üzere çok çaba harcadı. İsrail'in daha iyi muhataplar bulması imkânsız.

Ancak son çatışmaların gösterdiği gibi, ilerlemeler çok kırılgan. Obama'nın istediğini elde etmek için biraz can yakması bu yüzden gerekli: "Bibi, dudaklarımı oku. Moratoryumu birkaç ay uzatmak anlamlı olur. İsrail için ve de ABD için." Roger Cohen, New York TImes

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT