El-Kaide örgütünün Arap yarımadasındaki ikinci adamı olarak bilinen Said eş-Şehri'nin, ABD'nin insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda öldüğü bildirildi.

Örgüt liderlerinden İbrahim er-Rubeyş, bir internet sitesinde yaptığı açıklamada, Şehri'nin ABD'ye ait insansız hava aracının düzenlediği saldırı sebebiyle hayatını kaybettiğini belirtti. Rubeyş, Şehri'nin ölüm yeri ve zamanına ilişkin açıklama yapmadı.

AA'nın bildirdiğine göre Yemen resmi haber ajansının (SABA) geçen 24 Ocak'ta yayınladığı haberde, Şehri'nin emniyet güçleriyle girdiği çatışmada yaralandığı ve daha sonra aldığı yara sebebiyle öldüğü açıklanmış ancak örgüt bu haberi yalanlamıştı.

Haberde ayrıca, Şehri'nin cesedinin El-Kaide militanları tarafından, örgüt elemanlarının motivasyonunun bozulmaması için bilinmeyen bir yere gömüldüğü kaydedilmişti.

Guantanamo Askeri Üssü'ndeki tutukluluk sürecinin ardından 2007 yılında Suudi Arabistan makamlarına teslim edilen Şehri, Yemen'e kaçarak tekrar örgüte dahil olmuştu.

***

IncaNews'te yer alan habere göre ise İbrahim er-Rubeyş, 11 buçuk dakikalık bu videoda Said El Şehri’nin özetle savaş geçmişini şöyle anlattı:

'11 Eylül’den önce Afganistan’a gitti. Afganistan’a Haçlı seferi başladığında tüm gücünü ve cesaretini ortaya koydu. Sonra yaralandı ve esir düştü. Allah ona rahmet etsin; kendisi sebatın sembolüydü. Onu gördük. İmtihanlar onun ancak Allah’ın dini üzerine sebatını artırıyordu. Bu yolda başına birçok bela geldi. Birkaç sene hapiste kaldı. Defalarca bombardımana maruz kaldı. Bu bombardımanların üçü kendisine isabet etti. İki elinden ve ayaklarından yaralandı. Bir gözünü kaybetti. Sonuncusunda ise sabırlı ve ecrini Allah’tan bekleyerek canını verdi. Öyle olduğuna inanıyoruz. Hesabı Allah’adır.’

Er Rubeyş, El Şehri’nin hapisten çıktıktan sonra da aynı yolda ilerlediğini, Suudi Arabistan’da saldırıya maruz kalıp hapse atılan kadınların durumunun kendisini aşırı rahatsız etmesinin bazı güvenlik tedbirlerini gözardı etmesine yol açtığını, internete girdiğini ve düşmanın böylece yerini tespit ederek kendisini öldürmeyi başardığını açıkladı.

Yine Suudi Arabistan’da tutuklanan kadınları savunma hırsının kendisini Aden’deki Suudi Arabistan konsolos yardımcısını kaçırmak için bazı arkadaşlarıyla plan yapmaya ittiğini, plan gereği iki sene boyunca gözetleme yapılıp fırsatlar kollandığını belirtti. Müzakerelerdeki ilk şartın ise Suudi Arabistan hapishanelerinde esir kadınların serbest bırakılması olduğuna dikkat çekti. Er Rubeyş, El Şehri’nin eşi ve çocuğu güvende olduğunu ancak kendisi için sevdiğini kardeşi için de isteme duygusunun onu bu konuda gayretli ve hırslı kıldığını belirtti. Ayrıca Suudi Arabistan rejiminin hakikatini ortaya çıkardıktan sonra bu dünyadan göç ettiğine işaret etti.

Er Rubeyş Şehri’nin ayrıca safları birleştirme hususunda da çok hırslı olduğunu Yemen El Kaidesi ile Suudi Arabistan kolunun birleştirilmesi yolunda büyük çabalar harcadığını, büyük yaşına karşın komutan değil yönetilen olduğunu, sırf safların birleşmesi için kendi haklarından taviz verdiğini dile getirdi.