HAKSÖZ HABER

AK Parti İstanbul Milletvekili Emine Sare Aydın’ın yeğeninin “Milletvekili araç kartı” kullanarak polislerin önünde 215 kilometre hızla geçmesi devlet olanaklarının akrabalar arasında paylaşılması tartışmasını yeniden gündeme getirdiği gibi hukuka aykırı eylemler karşısında “polisin” ikircikli tutumu da tartışılmaya başlandı.

Vekil kimliği ile yeğen nereye gidiyor olabilir! 

Yayınlanan bir videoda lüks bir Porche marka aracın 215 kilometre hızla ve çakarları açık şekilde polisin önünden geçtiği görülüyor.

Coin piyasasına yatırım yapanların 2 milyar dolarını çarparak kaçan Fatih Faruk Özer’in bakanlar ve milletvekilleri ile fotoğrafları çıkmıştı. Thodex'in sahibi Fatih Faruk Özer ile fotoğrafı çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, fotoğraftaki üçüncü kişi için "yakınım" demişti. O kişinin Soylu'nun yeğeni olduğu ortaya çıkmıştı.

Milletvekili yeğeninin çakarlı Porche ile hız yaptığı bir video daha

Devletin bu kadar yakınına nasıl sokulabildiği düşünülen “dolandırıcıların” akrabalar vasıtası ile bakan ve milletvekilleri ile görüştüğü düşünülüyor.

Türkiye’nin son yıllarda sıkça karşısına çıkan bir sorun olan akraba ilişkileri genel bir sorun haline mi geldi? 

Dolandırıcılar, uyuşturucu kullananlar ve lüks otomobiller, gezileri ile gündeme gelen milletvekili, bakan, belediye başkanı yakınlarının, halkın ekonomik sorunlar ile boğuştuğu süreçlerde nasıl elde ettikleri bilinmeyen “zenginliklerini” sergilemeleri ve hukuksuz eylemlerde bulunmaları tepki çekmeye devam ediyor.

Hukukta reform ve yeni anayasa çalışmalarının havada asılı kaldığı süreçte artan hukuksuzlukların hesabının nasıl sorulacağı ise bilinmiyor.

Daha önce de organize suç şebekesi lideri Sedat Peker İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ailesinden birisine tahsis edilen bir plakanın araçla beraber başkasına devredildiğini iddia etmişti. Bu kişinin ayrıca devlet içerisinde örgütlü hareket eden yapılar tarafından 5 milyonu alınarak dolandırılmış ve hakkında hukuki süreç başlatılarak hapse atıldığı iddia etmişti.

Yine gri pasaportlar ile Avrupa’ya kaçırılan insanlar hatıra geldiğinde siyasette gittikçe artan bir usulsüzlük furyası ortaya çıkmaya devam ediyor.

Artan hukuksuzlukların ve usulsüzlüklerin savcılar tarafından soruşturmaya tabi tutulmaması da hukuka olan güveni sarsmaya devam ediyor.