HAKSÖZ HABER

Türkiye her olayda bir şekilde içine çekildiği ‘holigan’ mantıktan menfi anlamda çok etkilenen bir ülke. Doğrunun ne olduğunu adalet ve ahlak gibi kaideler değil taraftar olma yaklaşımı belirleyince “ya bizdensin ya onlardan!” klişesinden başka bir şey çıkmıyor ne yazık ki!

Van’da yaşanan meşum hadise tam da bu duruma örnek olarak verilebilir. Van'ın Gürpınar ilçesinde kurulmak istenen taş ocağı bölge insanı tarafından tepkiyle karşılanmış. Özellikle ocak için çevredeki bazı ahırların yıkılması var olan tepkinin artmasına ve bir kısım köylülerin eylem yapmasına sebep olmuş.

Eylem için bir araya gelen köylüleri uzaklaştırmak isteyen jandarma havaya ateş açmış. Orada tam olarak ne yaşandı bilmiyoruz ancak ‘havaya ateş açarak’ insanları uzaklaştırmaya çalışmak için gerçekten çok ciddi bir riskin oluşması gerekmektedir.

Özellikle bunu asker ve devlet imajının oldukça problemli olduğu doğu illerinde yapacaksanız iki defa değil dört defa düşünüp hareket etmeniz lazımdır. Aynı zamanda jandarmanın havaya ateş açması olarak olayları yatıştırmıyor. Yaşananların neticesinde yetkililer ve taş ocağını inşa edecek olan şirket sorumluları bölgeyi terk etmek zorunda kalıyorlar.

Bu birinci hata. Olayı sakinlikle çözmeye çalışmayan devlet tabiri caizse eline yüzüne bulaştırıyor. Sol-seküler haber sitelerinin olayı verme şekli ise bir başka problemli duruma işaret ediyor. Hükümete bir şekilde zarar verme mantığı ile hareket eden ‘muhalif yayın organları’ da aynı şekilde memleketin sorunlarına sakinlikle yaklaşmıyorlar.

Jandarmanın havaya ateş açmasını “köylülere ateş açılarak müdahale!” şeklinde lanse eden T24 tam olarak bu duruma örnek olan bir habere imza atmış. Devletin yaptığı hata üzerine eklemlenen bu hatalı yaklaşım da sorunlarımızın iyice içinden çıkılamaz bir hal almasına sebep oluyor.

Olay ile ilgili kısa araştırma dahi yapıldığında jandarmanın köylülere değil havaya ateş açtığı anlaşılıyor ve bunun neticesinde kimse zarar görmemiş. Ancak T24 köylülerden yaralıların olduğu ‘bilgisini’ de veriyor!

Bir hatanın üstüne eklenen bir başka hata Türkiye toplumunun sıkışmışlığını göstermesi açısından ibretlik bir duruma işaret ediyor. Ceberut yüzünü tekrardan göstermeye başlayan devlet erki ve ona karşı adaletten yoksun bir şekilde karşı tavır alan muhalefet… Bu ikisinin arasında ise tarafını seçmeye zorlanan bir toplum!