1. YAZARLAR

  2. Ahmet Selim

  3. Toplum mühendisleri (2)
Ahmet Selim

Ahmet Selim

Yazarın Tüm Yazıları >

Toplum mühendisleri (2)

09 Mayıs 2010 Pazar 02:49A+A-

Bazı aydınlar hep bu milleti nasıl bir toplum mühendisliği ile biçimlendireceğini düşündü. Ondan alması gereken şeyler bulunduğunu, gerekenleri almadıkça da ona bir şeyler vermesinin mümkün olmadığını hiç aklına getirmedi.

Neleri nasıl alacağını bileceksin; göreceksin, seçeceksin, yorumlayıp kendine katacaksın. Sadece mektep okumakla olmaz. Mesela sevgiyi ve sevgiye nasıl açılacağını öğreneceksin.

İnsanı nefsiyle ve maddeyle sınırlayan türden bir bireycilik, aslında bireyi küçültmek ve değersizleştirmektir. Kendi başına bırakıldığı zaman hiçbir yaşama ve gelişme şansı olmayan tek canlı, insan yavrusudur. İnsan, ancak insanlarla insanların maddî-manevî katkılarıyla varlığını ve gelişmesini sürdürebilir. Bu basit bir gerçek ama, delaletleriyle büyük bir hakikati işaretler.

Hep bilgi ve öğretim üzerinde dururuz. En ileri noktamız da "öğrenmeyi öğrenmek"tir. Bu da önemlidir şüphesiz, ama daha da önemlisi, eğitimdir, eğitim almaktır, sonunda da kendi kendini eğitmeyi öğrenmektir. Kişilik böyle oluşur, böyle olgunlaşır. İçgüdülerle, iradeyle ilgili problemler böyle aşılır ve aslında ufuklu ve hür düşüncenin yolu da böyle açılır. Yani aile ve toplum bireyi eğitir, birey onlardan aldığı tesirlerle "kendi kendini eğitme" yolunda gelişir.

Bilgileri öğrenmek, öğretimin; bilgileri değerlendirmek ise eğitimin konusudur. Bilgileri değerlendirme eğitiminin bilgileri ise, ayrı bir kategoridir; düşünce, yorum, kültür, irfan, içselleştirme, sentez bilgileridir bunlar. "Kültür, okulda öğrendiklerinizi unuttuktan sonra sizde kalan şey" diye bir tanım vardır. İşte o, bu kategorinin bilgilerindendir... Şu anlattıklarım ilk bakışta karışık görünür. Hiç öyle değildir. Karışık ile karmaşık (kompleks) farklıdır. Anlattıklarım basit değil, karmaşık; ama asla karışık değil. Kompleks olanı basitleştiremezsiniz; sadece teorik planda bazı soyutlamalara giderek aşinalık kurma egzersizleri yapılabilir ki, bunun amacı da tanıştırmayı, ilk temasları sağlamaya çalışmaktan ibarettir. Asıl algılama terkip bütünlüğünün ihata edilmesiyle sağlanır.

Her nasılsa, "öğrenmeyi öğrenmek" kavramını keşfettik. Her şeyi sen öğretemezsin, onu "öğrenmeyi öğrenmek" yönünde eğiteceksin. Bunun hemen yanında, düşünmeyi öğrenme eğitimi gelir. Daha sonra da; "özeleştirilerle, gözlemlerle, beşerî-toplumsal ilişkilerden edindikleriyle, kendini geliştirip değiştirmeyi, sorgulamayı, geliştirmeyi, toplumun milletin iç dünyasındaki değerleri bir "kendi kendini eğitme" bilinci içinde algılamak yoluyla, hem kendi bütünlüğünü sağlayacaksın hem de milletinle bir sürekli alış-veriş zenginliğini örerek bütünleşeceksin. İşte o zaman bir çocuktan, bir yaşlıdan, bir köylüden bile alacağın şeyler olduğunu görebileceksin.

Belki yadırganacak ama, bırakın aydın olmayı falan, "cahil" diyebileceğimiz çok profesör vardır. Uzmanlık dalıyla ilgili çok şey bilir, ama bütün hakkında ve diğer dallara dair hiçbir şey bilmez. İnsanın ve hayatın hakikatiyle ilgili bütünlük olgusundan hiç haberi yoktur. Düşünemeyen ve bir noktaya çivi gibi saplanıp kalan bir uzman, aslında kendi dalıyla ilgili konularda da, yönetilmeye muhtaçtır; önemli sorumlulukları taşıyamaz. Ve "toplum mühendisleri" işte buradan çıkar!

Diplomaların olabilir; ama düşünen bir beynin, hisseden bir yüreğin, ufku ve arka planları gören gözlerin yok. Karanlıkta olana aydın denir mi?

Onların nazarında, toplum-millet kuru kalabalıktır. Kendisinin görevi onları biçimlendirmek ve (güya) değerli kılmaktır!

Bırakın toplumu-milleti, gerçek aydın okula yeni başlayan bir çocuğa bile böyle bakmaz; küçücük bir çocuktan dahi alabileceği şeyler olduğunu düşünür. Bir şey alamıyorsan, bir şey veremezsin de. Ama bu bilgi irfan bilgisidir, okulda okuduğun kitaplarda yazmaz. Zaten toplum mühendisleri milletten bir şey alamadıkları için öyle kaldılar. Batılı aydınların önemli bir kısmı bir alacakaranlık içindeydi, güya onlara dayanan bizdeki toplum mühendisi aydınlar ise kopkoyu bir zulmet içindeler.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT