1. YAZARLAR

  2. Ahmet Altan

  3. Temizlik, hükümet ve BDP
Ahmet Altan

Ahmet Altan

Yazarın Tüm Yazıları >

Temizlik, hükümet ve BDP

07 Temmuz 2011 Perşembe 10:47A+A-

Türkiye’nin geleceğini yeniden oluşturacağımız bir döneme başlarken doğrusu “muhalefet” dendiğinde benim aklıma CHP gelmiyor.

Benim aklıma BDP geliyor.

CHP, hapisteki Ergenekoncuları kurtarayım derken kendisini Ergenekon’a hapsetti ve gelecekten koptu.

Ergenekon, bu ülkenin kirli geçmişini temsil ediyor, Türkiye’nin geleceğinde bir rolü olmayacak, Ergenekon’u temsil eden partinin de gelecekle ilgili bir ağırlığı bulunmayacak.

Zaten CHP’nin de bir ağırlığı yok.

Ana muhalefetin “ben Meclis’e girmem” dediği bir dönemde işler hiç aksamadan yürüyor, Meclis’in başkanı seçiliyor, yeni hükümet kuruluyor, hükümet programı hazırlanıyor.

CHP var ya da yok, bu hiçbir sorun yaratmıyor.

Ergenekon’a yapışarak bütün ağırlığını ve önemini yitirdi ana muhalefet, Meclis’e girmeyi bile beceremeyen bir şaşkın haline düşerek kendi seçmenini de öfkelendirdi.

Meclis’e girebilirse ancak AKP’nin himmetiyle girecek.

Biliyorum bizim ülkede “uzlaşma” lafı çok sevilir ama ben yeni bir anayasa ve yeni bir gelecek için CHP’yle uzlaşılması gerektiğine inananlardan değilim.

Ergenekon’u ve geçmişi savunan bir partiyle “geleceği” oluşturmak için nasıl bir uzlaşmaya ulaşacaksınız?

Ama BDP öyle değil.

Bu toplumun geleceğini Kürtlerle Türkler birarada kuracaklar.

Kurulacak bu yeni toplumda Kürtlerin ve onların önemli bir bölümünü temsil eden BDP’nin de ağırlıklı bir yeri var.

Ben, BDP’nin kendi ağırlığını ve önemini kavrayıp kavramadığı konusunda kuşkuluyum.

Dün Aysel Tuğluk’un “Ankara yolu kapanmasın” demesi, yazıya oturduğum sırada gördüğüm Hasip Kaplan’ın “Batman’daki gaz bombası kurbanı kadın, taş atan çocuklardan biriyken dağa çıkıp vurulan gerilla ve sokakta öldürülen iki uzman çavuş” için özür dilemesi, BDP’nin içinden birilerinin de Kürtlerin ülkenin geleceğinde yer almasının önemini kavradığını gösteriyor.

Eğer birlikte bir gelecek kuracaksak, sokakta insanları enselerinden vurmanın alçakça bir iş olduğunu kabul edip, bu tür kalleşlikleri geleceğimizden silmek için ortaklaşa hareket etmemiz gerektiğini de anlamamamız gerekiyor.

İster JİTEM işlesin bu tür bir cinayeti isterse PKK, cinayet cinayettir ve kimseye bugüne dek bir yararı da olmamıştır.

Cinayetsiz bir gelecek için cinayetleri birlikte lanetlememiz gerekir.

Eğer birlikte bir gelecek oluşturacaksak, bu gelecek için BDP’nin de ağırlıklı bir rol üstlenmesi beklenir.

Bakın bugün ülkede çok önemli “temizlik” operasyonları yapılıyor, bu operasyonları yapan savcılar ve polisler kadar bu operasyonların ardına siyasi iradeyi koyan AKP’nin de kutlanması ve desteklenmesi zorunludur.

BDP, AKP’ye çok kızıyor ama bu toplum için çok olumlu adımları atan AKP’yi tek başına bırakarak, Güneydoğu’daki rakibi olan AKP’yi “temizlik” konusunda kararlı tek parti haline getiriyor.

Ergenekon konusunda, şike konusunda, Deniz Feneri konusunda, Balyoz konusunda, askerî vesayetin geriletilmesi konusunda BDP’nin daha aktif bir politika izlemesi gerekmiyor mu?

Suçun, cinayetin, kirliliğin önlenmesi Türkler kadar Kürtleri de ilgilendirmiyor mu?

Kürtlerin ve Türklerin ortaklaşa uğradıkları haksızlıklara karşı çıkmak, Kürtlerin uğradığı haksızlıkları düzeltmek için çalışmaya engel mi?

Ortaklaşa mağdur olduğumuz bu haksızlıklarla mücadele etmek Kürtlerin haklarını elde etmesini daha kolaylaştırmaz mı?

BDP, Kürtlerin hakları kadar Türklerin de hakları için mücadele ederse ortak bir geleceğin mimarları arasına katılır.

Ben, BDP’yi geleceğin “mimarlarından” biri olarak görmek isteyenlerdenim.

AKP bugün muhteşem “temizlik” operasyonlarına imza atıyor, yapılamaz denen işler yapıyor, BDP bunlara destek olursa, henüz düzeltilmemiş haksızlıklar konusunda yapacağı muhalefet çok daha etkili hale gelir.

CHP yavaş yavaş sahneden silinirken, BDP iyi bir stratejiyle geleceğin önemli aktörlerinden biri konumunu ele geçirir, bunun için her türlü haksızlığa, haksızlığa uğrayanın kimliğine bakmadan karşı çıkmak, adaleti, hakkaniyeti, eşitliği savunmak yeter.

Bugün müthiş operasyonlara imzasını atan AKP’nin de daha kapsamlı çözümler ve daha güçlü bir gelecek için bütün Kürtlerin desteğine ihtiyaç duyduğunu görmesi gerekir.

Yeni hükümeti kutluyorum.

Ve diliyorum ki, AKP ile BDP, yeni bir toplumun inşasında birbirlerine olan ihtiyaçlarını görüp, ona göre davransınlar.

TARAF 

YAZIYA YORUM KAT