Bugüne kadar yaşanan bombardıman ve çatışmalarda 80 bin kişi hayatını kaybetti. Milyonlarca Suriyeli, akrabalarını ve komşularını geride bırakıp komşu ülkelere sığındı. Ninesiyle, dedesiyle, amcasıyla, halasıyla, çoluğuyla çocuğuyla tam 1,5 milyon Suriyeli topraklarını terk etmek zorunda kaldı.

Ölümden kaça bazı Suriyelileri ölüm kaçtığı yerde yakaladı. Kimi salgın bir hastalıktan, kimi savaşta aldığı yaralara dayanamayarak yaşamını yitirdi. Dünya, Suriye'de ölen çocukların cesetlerinin görüntülerini 2 yıl boyunca izledi.Öyleleri vardı ki, sığındığı ülkede dahi kendisini güvende hissetmedi. ‘Burada öleceğime ülkemdeki bombaların altında ölürüm' dedi.

Haber 7'den Abdurrahman Koç'un haberine göre; Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), Esed'in eliyle her saat 6 vatandaşın öldürüldüğünü açıkladı. Bu günde 135 kişi demek. Acı olan ise her iki saatte bir Suriyeli çocuk ölürken, her 3 saatte bir kadın vefat ediyor. En çok kayıp veren şehir 17.551 ile başken Şam. Onu 14.254 ile Humus takip ediyor. Halep, İdlib, Der'a, Hama ve dahası…

Çocuklara Tutuklama ve İşkence

Rejim, tam 8329 masum çocuğun ölümüne sebep olurken, 82'sini tutukladıktan sonra işkence ederek öldürdü. Tutuklu bululan çocukların oranı %9. Bu sayı gerçekten çok yüksek. Suriye'de gözaltına alınan çocuk sayısı ise 9 bin.

Suriye'nin sıcak toprakları her gün atılan onlarca füzeyle adeta bir fırına dönüşüyor, hiçbir çocuğa merhameti olmayan bir fırın...

Ölene Kadar Tecavüz

Şüphesiz bu trajediden Suriye'nin kadınları da kaçamıyor. Çetin savaşta tam 7.686 kadın öldü. Bunların 24'ü yakalandı, öldürülene kadar tecavüze uğradı. Tutuklu bulunanların 2.507'si ise henüz 20 yaşını bile geçmemiş genç kızlar. Toplam tutuklanan kadın sayısı ise 6 bin 500. Bu kadınların akibeti ise bilinmiyor.

Muhaliflere karşı savaştığını iddia eden Esed yönetimine bağlı askerlerin tecevüz ettiği kadın sayısı ise tamı tamına 5 bin.

Ölüm Cezaevleri

SNHR, Esed güçlerinin tutuklulara çok şiddetli yöntemler uyguladığını söylerken, 2.441 kişinin işkenceler sonucu yaşamını yitirdiğini belirtti. Bunların 82'si çocuk, 24'ü yaşlı kadın, 51'i altmış yaşının üzerinde erkek ve sadece 107'si silahlı muhalif. Buna göre öldürülen tutuklulardan sadece %5'i muhalif savaşçılardan oluşuyor.

Bu ilginç tablo, muhaliflere karşı kadın ve çocukları koruduğunu iddia eden Esed ve yandaşlarının doğruluk seviyesini ortaya koyar cinsten.

Böyle bir rejim anlayışı karşısında bu vahim tablonun net sayılarla belgelendirilmesi ise düşünülemez. Zira öldürülen ve tecavüz edilenlerin sayısının açıklanandan çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Ancak ek olarak söylemek gerekirse Suriyeli görgü tanıkları, işkenceye uğrayan birçok vatandaşın öldürüldükten sonra boş arazilere ve nehirlere atıldığını kaydediyor.

Bu ‘iç savaş'ın nereye kadar devam edeceği bilinmiyor ama Esed askerleri tarafından gerçekleştirilen katliamlar ve tecavüzler artacak gibi gözüküyor.