1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. FİLİSTİN

  4. Siyonist İsrail’in adım adım işgali: Batı Şeria
Siyonist İsrail’in adım adım işgali: Batı Şeria

Siyonist İsrail’in adım adım işgali: Batı Şeria

Siyonist İsrail, 1967’de galibiyetiyle neticelenen savaşın ardından sivil Yahudi işgalcileri yerleştirme yöntemiyle Filistin topraklarını adım adım işgal etme politikası izliyor.

19 Mayıs 2021 Çarşamba 21:52A+A-

Selami Kökçam / TRT Haber

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Filistin’e yoğun bir şekilde göç eden Yahudiler, bir süre sonra bölgenin asıl sahibi Araplarla çatışmalara girmeye başladı.

İngiliz işgaliyle güçlenen Yahudi varlığı, askeri ve siyasi alandaki örgütlenmelerle devlet olma yolunda ilerlerken BM Genel Kurulu’nun 29 Kasım 1947’de Filistin topraklarının Yahudiler ve Araplar arasında bölünmesine yönelik planı ve İsrail’in 1948’de bağımsızlık ilanı, büyük bir çatışma dalgası başlattı.

İsrail, komşu Arap devletleriyle arasında başlayan savaşlarda topraklarını genişletti. Arap ülkelerinin İsrail’e karşı üstünlük kuramaması ileriki yıllarda da devam etti. Askeri gücü elinde bulunduran İsrail, topraklarını genişletmeyi sürdürdü.

“6 Gün Savaşları” olarak da bilinen Haziran 1967’de İsrail’in komşu Arap ülkelerine (Mısır, Suriye ve Ürdün) saldırmasıyla başlayan savaş sonucunda İsrail, Mısır’dan Sina Yarımadası ve Gazze Şeridi’ni, Suriye’den de Golan Tepeleri'ni alırken, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü de işgal etti.

İşte 6 Gün Savaşları, daha sonraki yıllarda da büyüyerek devam edecek bir sivil Yahudi işgalciler sorununun başlangıç noktasını oluşturdu. Her ne kadar savaş öncesi sivil Yahudi işgalciler Filistin topraklarında varlık gösteriyor olsa da yerleşim devletin izlediği bir politikaya dönüştü.

Savaş sonrasında “Toprağa karşı barış” politikası izleyen İsrail, işgal ettiği Filistin topraklarıyla ilgili bazı sözler verse de yerleşim politikasını sistematik olarak uygulamaya devam etti.

Yüzbinlerce sivil Yahudi işgalci, öbek öbek Filistinlilerin yaşadığı topraklara yerleştirilmeye başlandı. İlk yerleşimler, Batı Şeria’da Beytüllahim kenti civarında Kfar Etzion yerleşim biriminin yeniden inşa edilmesiyle görüldü.

Bölge ülkeleriyle ilişkilere bağlı olarak bazen duraksasa da bu politikayla, 1972 sonuna gelindiğinde, Batı Şeria’da 1200 ve Doğu Kudüs’te ise 8 bin 600 Yahudi yerleşimci bulunuyordu.

İsrail’in sivil Yahudi yerleşimci politikasının temel motivasyonunu ve amaçlarını Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Gökhan Çınkara’ya sorduk.

Çınkara, İsrail’in 1967 Savaşı veya 6 Gün Savaşı’nı kazanmasıyla birlikte, Filistin topraklarının kontrol edilmesi isteğinin yüzlerce yıldır herhangi bir toprak parçası üzerinde otonom bir ulus olmayan Yahudiler için çok önemli olduğunu belirtiyor.

Çınkara’ya göre, toprağın kontrolü, toprağa yerleşim ve toprakla uluslaşma Yahudiler için tarihsel, dinsel ve siyasal motivasyonları olan kolektif bir eylem.

İsrail'in sistematik yerleşim yerleri politikasının ise “Genişleyen nüfusun iskanlaştırılması hedefini” taşıdığını savunuyor.

Sistematik olarak devam eden bu politikanın, halihazırda yaşanan gelişmelerin ana nedeni olduğu konusunda uzmanlar hemfikir.

yahudiyerlesimci-1.jpg

Adım adım işgal tarihi

Sol eğilimli İşçi Partisi yönetimindeki İsrail hükümeti, 1967-1977 yıllarındaki süreçte Doğu Kudüs ve çevresi ile Batı Şeria’nın doğusundaki Ölü Deniz (Lut Gölü) etrafında yoğun bir Yahudi yerleşim birimi inşası programı için düğmeye bastı.

İşçi Partisi'nden yönetimi devralarak hükümeti kuran aşırı sağcı Likud Partisi de 1977-1987 yıllarındaki süreçte, Yahudi yerleşim yeri inşası programını aralıksız şekilde sürdürerek, Batı Şeria çevresinde yaşayan Yahudi sayısını bir milyona ulaştırmayı hedefledi.

yahudiyerlesimci-2.jpg

1990'da dönemin İsrail hükümeti, 1967 sınırlarını kabul etmediğini duyurarak, Batı Şeria’da Yahudi yerleşim alanları inşa etme planına hız verdi. Bu süreçte İsrail hükümeti, bölgedeki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin birbirleriyle ve diğer İsrail kentleriyle ulaşımını sağlamak üzere Batı Şeria’nın iç bölgelerinden geçen "güvenli" yollar inşa etti.

Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un 1996’da "Batı Şeria’nın her tarafında yerleşim birimi inşa etme" çağrısıyla, Yahudi yerleşim yerleri doğrudan Batı Şeria’nın iç bölgelerinde de inşa edilmeye başlandı.

Toplam 266 Yahudi yerleşim birimi bulunuyor

Batı Şeria’nın güneyindeki Kefar Atsiyon Yahudi yerleşim birimi, İsrail’in 1967’de Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgal etmesinin hemen ardından kurduğu ilk Yahudi yerleşim birimi olarak kabul ediliyor.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 13, Batı Şeria'da 253 yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor.

Yahudi yerleşim birimi karşıtlığıyla bilinen İsrailli sivil toplum kuruluşu "Barış Şimdi" hareketine göre, Yahudi yerleşim birimleri Batı Şeria’nın yüz ölçümünün yüzde 13’üne tekabül ediyor.

650 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor

İsrail’in Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgal ettiği 1967'de, bölgede tek bir Yahudi yerleşimci bile bulunmazken, bugün 220 bini Doğu Kudüs’te olmak üzere 650 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor.

Filistin’in bağımsızlık vesikasının ilan edildiği 1988'de Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimci sayısı 66 bin 500 iken, İsrail ile Filistin arasındaki Oslo Barış Antlaşması'nın imzalandığı 1993’te bu sayı, 116 bin 300’e ulaştı.

ABD’nin Camp David kasabasında İsrail-Filistin sorununa çözüm arayışları amacıyla tarafların bir araya geldiği 2000’de ise Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimci sayısı 184 bini bulmuştu.

Yahudi yerleşimci terörü

Batı Şeria’da işgal ettikleri bölgede yaşayan sivil Yahudi işgalciler, Filistinlilere yönelik saldırılar düzenliyor. Filistinlileri yıldırmaya yönelik izlenen politikanın bir parçası olan bu saldırılar, Filistinlilerin evlerini, araçlarını, tarlalarını hedef alıyor.

Öyle ki, işgalci yerleşimciler Filistinlilerin evlerini ateşe vererek onlarca masum insanın ölmesine neden oldu. Genellikle İsrail polisi korumasında hareket eden işgalciler içerinden son yıllarda saldırıları sistematik olarak gerçekleştiren örgütler de doğdu.

“Bedel Ödetme” adlı örgüt bunlardan bir tanesi.

Filistinlilere ait mülkleri hedef alan saldırılarla gündeme gelen radikal Yahudi örgüt "Bedel Ödetme", işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın yanı sıra İsrail'deki Filistin köy ve beldelerinde de benzer saldırılar gerçekleştiriyor.

Gazze’deki Yahudi yerleşim birimleri

İsrail, Gazze'de 1968’de birçok stratejik noktada Yahudi yerleşim birimi inşa etmeye başladı. Gazze Şeridi’nde 23 bin metrekarelik alan üzerinde 19 Yahudi yerleşim birimi inşa eden İsrail, bu yerleri "güvenli alan" adı altında ilhak etti.

Gazze’de yükselen silahlı direnişle beraber 2003'te dönemin İsrail Başbakanı Şaron, ilk defa bölgedeki Yahudi yerleşim alanlarının boşaltılmasını öngören "Ayrım Planı"nı gündeme getirdi.

yahudiyerlesimci-3.jpg

Bölgede büyük bir silahlı direnişle karşı karşıya kalan İsrail, 15 Haziran 2005’te Gazze Şeridi’ndeki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini boşalttıktan sonra yıkarak Gazze'den çekilmek zorunda kaldı.

Kim nasıl bakıyor? 

Filistinlilere göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşim birimleri, sıradan yerleşim alanlarından daha çok yolları, üniversiteleri, okulları ve sağlık kuruluşlarının olduğu komple bir sömürge sistemi haline geldi.

Uluslararası camiaya göre de İsrail’in Filistin toprakları üzerinde inşa ettiği Yahudi yerleşim yerleri "yasa dışı" olup, taraflar arasında barışı tesis edecek iki devletli çözüme giden yoldaki en büyük engellerden biri.

ABD, yerleşim yerlerini ‘Orta Doğu barışına engel olan bir unsur’ olarak görüyor ancak "yasa dışı bir faaliyet" olarak kabul etmiyor.

İsrail, kulak tıkadığı Yahudi yerleşim birimlerinin inşa edilmemesi çağrılarını, "Yahudilerin Batı Şeria’dan tamamen çıkarılmaları" olarak değerlendiriyor. Bunu "etnik temizlik" yapma çağrıları şeklinde nitelendiriyor.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Filistin topraklarında inşa edilen yerleşim birimlerinin, iki devletli çözüme giden yoldaki "en büyük engel" olduğunu belirterek, söz konusu yerleşim alanlarının bölgede adil ve kalıcı bir barışa ulaşma ihtimalini zayıflattığını vurguluyor.

İşgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerinde Yahudi olmayanların yaşaması da yasak.

İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.

HABERE YORUM KAT