Özgürlük Filosu: Tutuklanan aktivistler nasıl Filistin'in güçlü küresel elçileri oldular?

Bu, özünde bir vicdan savaşıdır ve gemiler yelken açmaya devam ettiği sürece Filistin'in hikâyesi yeni kıyılara ulaşmaya devam edecektir.

Jamal Kanj’ın Middle East Monitor’de yayınlanan yazısını Barış HoyrazHaksöz Haber için tercüme etti.


En son Özgürlük Filosu Gazze'deki ablukayı kırmak için denize açıldığında, mesele sadece gemilerin kıyıya ulaşıp ulaşamayacağı değildi. Mesele, denizler ve kıtalar ötesine bir mesaj göndermekti: Gazze yalnız değil ve yüzlerce erkek ve kadın, kuşatılmış bir halkın yanında olmak için tutuklanma, sınır dışı edilme ve dünyanın en saldırgan askeri işgallerinden biriyle yüzleşme riskini göze almaya hazır.

Akdeniz'de yaşananlar sadece bir deniz müdahalesi değildi; uluslararası dayanışma hareketinde yeni bir sayfanın açılmasıydı. O gemilerdeki her aktivist, ister Arap ister yabancı olsun, sınırları aşan bir kararlılık taşıyordu. İsrail gemileri durdurmayı başarabilir, ancak bu aktivistler evlerine döndüklerinde çok daha yüksek sesle yankılanacak olan sesleri durduramazlar.

Sadece destekçiler değil, ay zamanda tanıklar

Filoya katılanları diğer kampanyacılardan ayıran şey, yaşadıkları deneyimin gerçekliğidir. Artık raporlara veya istatistiklere dayanan uzak savunucular değiller. İsrail'in abluka mekanizmasının işleyişini gördüler. Barışçıl bir misyonu susturmak için işgalin elinin uluslararası sulara uzandığını hissettiler. Bu kişisel tanıklık göz ardı edilemez ve bu aktivistlere topluluklarında, parlamentolarda, üniversitelerde ve medya kuruluşlarında konuşurken eşsiz bir otorite kazandırır.

Etki alanlarının çoğalması

Eve döndüklerinde, bu aktivistler müttefik olmaktan öteye geçerek hikâyenin bir parçası haline gelirler. Tutuklanmaları, kötü muamele görmeleri veya sınır dışı edilmeleri, Filistin'in içinde bulunduğu zor durumdan etkilenmemiş kitleleri harekete geçirebilecek canlı bir anlatı haline gelir. Yerel bir radyo programından ulusal parlamentoya kadar, konuştukları her platform Gazze'nin sesinin bir uzantısı haline gelir. Bu şekilde, tek bir filoya binlerce kıtada binlerce konuşma yayılabilir.

Baskının stratejik yanlış hesaplaması

İsrail genellikle gemileri durdurarak görevi sona erdirdiğini varsayar. Gerçekte ise, bastırmaya çalıştığı ivmeyi daha da güçlendirir. Her çatışma hikâyeyi gömmek yerine çoğaltır ve mücadeleyi yeni alanlara ve dillere taşıyan yeni Filistin elçileri yaratır. Bu birikimli etki, Gazze ile dayanışmanın mevsimsel değil, kalıcı olmasını sağlar.

Başarının ölçüsünü yeniden düşünmek

Asıl soru “Filoya Gazze'ye ulaştı mı?” değil, “Bu yolculuktan kaç yeni Filistin elçisi çıktı?” şeklindedir. Bu şekilde ele alındığında, durdurulmuş olsun ya da olmasın, her girişim stratejik bir kazanç haline gelir. Filoyu sadece insani bir görev olarak değil, aynı zamanda Filistin hakları için küresel destekçileri artıran siyasi ve ahlaki bir kampanya olarak yeniden tanımlar.

17 yılı aşkın bir süredir devam eden abluka sonrasında Gazze'nin en büyük ihtiyacı, sadece maddi kısıtlamaların kaldırılması değil, aynı zamanda bu kısıtlamaları sürdüren sessizliğin ve suç ortaklığının kırılmasıdır. Özgürlük Filosu ve ona binmeye cesaret edenler tam da bunu başarır: denizi bir kürsüye, yolculuğu bir tanıklığa, aktivistleri ise elçilere dönüştürür. Bu, özünde bir vicdan savaşıdır ve gemiler yelken açmaya devam ettiği sürece Filistin'in hikâyesi yeni kıyılara ulaşmaya devam edecektir.

Çeviri Haberleri

İsrail'in Gazze'deki soykırımı dijital yok oluşla nasıl genişliyor?
İsrail sömürgeciliğini korumak, onun işkence uygulamalarına da sahip çıkmaktır
Filistin bayrağı Londra'da dalgalanırken Arap ufukları bomboş
İsrail, Gazze'nin tarım arazilerini yıllardır zehirliyor
BBC'nin kimse istifa etmeyeceği düzenlemesi