Gabrielle Samuel’in Newsday’in editörüne yazdığı mektubu, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Hiç ölü kuşları fark ettiniz mi? Arabanızla ofisiniz arasındaki kaldırımda belki de? Bazıları vaftiz çocuğunuzun düşürdüğü pelüş hayvan gibi şişmiş, bazıları ezilmiş, bazıları ise tanınmayacak kadar parçalanmıştır. Neden onları fark etmiyoruz? Belki de etrafımızda öten canlı kuşlara karşı sağır olduğumuz içindir. Onları yaşarken görmezden geliyoruz, bu yüzden elbette ölürken de görmezden geliyoruz.
Acaba Gazze'nin kuşları ötüyor mu? Ya da metal kanatlı makineler göklerinden ölüm yağdırırken, toz bulutlarının arasından mı düşüyorlar? Belki de Gazze halkı ölü kuşların ötesine, kefenlemek ve cennete dua etmek zorunda oldukları ölü çocuklara bakmayı öğrenmiştir. Kuşları fark edebiliyor musunuz? Hâlâ yaşayanları duyabiliyor musunuz?
Ölümün habercisi olan bilge karga bana şöyle diyor: “Diğerleri ölüyor ve ölüm buraya geliyor.” Gazze için izin verdiğimiz her şeye kendimiz için de izin vermiş oluruz. İsrail'in sözde “güvenlikleri!” için bir halkı yok etmesine izin verirsek, başka bir ulusun aynısını bize yapmasını ne engeller? Gazze'nin ölmesine izin verirsek, burada da ölümü onaylamış oluruz.
Biz zaten ölüyoruz. Filistinliler düştükçe, insanlığımız da onlarla birlikte ölüyor. Kendimizi ve onları öldüren güçlerle ilişkilerimizi koruyarak onların hikâyelerini ve yakarışlarını başka nasıl geçebiliriz? Diğerleri ölüyor ve ölüm buraya geliyor.
Ah Tanrım, kuşları tekrar fark edebilsek! Tanrım, içimizde yavaş yavaş pörsümekte olan insani merhameti yeniden canlandırabilelim! Ah Başbakan Persad-Bissessar ve Bakan Sean Sobers, siz ve Caricom, Gazze'ye yönelik kuşatma ve ablukayı durdurması için İsrail'e yaptırım uygulayın! Birçok Karayip sivil örgütü sizden bunu istedi. Onların isteklerine kulak verin. Kuşları düşünün.
* Gabrielle Samuel, Trinidad ve Tobago'dan. Bu mektup Newsday gazetesinin editörüne yazılmıştır.