Jake Johnson’ın Scheerpost’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Associated Press'in cumartesi günü Filistinli sivillere ve İsrail Savunma Kuvvetleri mensuplarına dayandırdığı haberine göre, İsrail askerleri Gazze Şeridi'ne yönelik 19 aydır devam eden saldırılar sırasında Filistinlileri “sistematik olarak” canlı kalkan olarak kullandı.
İsmi açıklanmayan bir İsrailli subayın ifadelerine yer veren AP, “Emirler genellikle en tepeden geliyordu ve zaman zaman neredeyse her müfreze bir Filistinliyi yerleri temizlemek için kullandı” dedi.
Ayman Abu Hamadan adlı Filistinli bir adam, İsrail askerlerinin kendisine askeri kıyafetler giydirdiğini, alnına bir kamera taktığını ve bomba ve militanlardan arındırılmış olduğundan emin olmak için evlere girmeye zorladığını söyledi. Ebu Hamadan iki haftadan fazla bir süre boyunca bir birimden diğerine geçirildiğini söyledi.
AP'nin haberine göre, “Askerler onun arkasında durdu ve temiz olduğu tespit edildikten sonra binalara zarar vermek ve yıkmak için girdiler,” dedi. Her geceyi karanlık bir odada bağlı olarak geçirdi. Ertesi gün bunu tekrar yapmak için kendisini serbest bırakmadılar.
Eski İsrail askerleri tarafından kurulan işgal karşıtı bir grup olan “Breaking the Silence'ın” yönetici direktörü Nadav Weiman AP'ye “bunlar münferit anlatılar değil; sistemik bir başarısızlığa ve korkunç bir ahlaki çöküşe işaret ediyorlar” dedi.
İsrailli yetkililer evlere, hastanelere ve diğer sivil altyapıya yönelik saldırıları sıklıkla Hamas'ın Gazze'deki sivil nüfusu canlı kalkan olarak kullandığı iddiasıyla gerekçelendiriyor. Ancak İsrail güçleri hem Gazze'ye yönelik mevcut saldırılar sırasında hem de öncesinde gözaltındaki Filistinlileri canlı kalkan olarak kullanmakla uzun süredir suçlanıyor.
İsrailli insan hakları örgütü B'Tselem'e göre, "Ordu yıllar boyunca Filistinlileri canlı kalkan olarak kullanmak için resmi bir politika uyguladı ve onlara hayatlarını tehlikeye atan askeri faaliyetler yürütmelerini emretti: Filistinliler yollardaki şüpheli nesneleri kaldırmaya, diğer Filistinlilere dışarı çıkmalarını ve teslim olmalarını söylemeye, askerler ateş ederken fiziksel olarak onlara kalkan olmaya ve daha pek çok şeye zorlandı."
Grup, “Çoğu vakada hiç kimse sorumlu tutulmadı” dedi.
Bu yılın başlarında Haaretz'deki bir köşe yazısında ismini vermek istemeyen bir İsrailli subay “Gazze'de İsrail askerleri tarafından günde en az altı kez canlı kalkan kullanıldığını” yazmıştı.
Subay, “Bugün neredeyse her müfreze bir ‘shawish’ (öncü) bulunduruyor ve hiçbir piyade gücü bir ‘shawish’ temizlemeden bir eve girmiyor,” diye yazdı. "Bu da bir bölükte dört, bir taburda on iki ve bir tugayda en az 36 ‘öncü’ olduğu anlamına geliyor. Kölelerden oluşan bir alt-ordu işletiyoruz."
AP'nin haberine cevaben IDF, Jerusalem Post'a yaptığı açıklamada haberdeki iddiaları ancak “daha fazla ayrıntı verilmesi halinde” araştıracağını söyledi.
Haber, İsrail'in aylardır süren kuşatması nedeniyle tüm nüfusun korkunç bir açlık kriziyle karşı karşıya olduğu Gazze'ye yönelik geniş çaplı kara ve hava saldırılarının devam ettiği sırada geldi.
Reuters'a göre pazar günü, “İsrail askeri saldırıları Gazze Şeridi'nde en az 23 Filistinliyi öldürdü. Bunların arasında yerel bir gazeteci ve üst düzey bir kurtarma servisi yetkilisi de vardı.”
Saatler önce İsrail'in Han Yunus'ta bir eve düzenlediği saldırıda Nasır Hastanesi'nde çalışan bir çocuk doktorunun dokuz çocuğu öldü, kocası da işteyken ağır yaralandı.
Birleşmiş Milletler'in işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü Francesca Albanese, ölümcül saldırıya cevaben “Hala ayakta duran binalardaki aileleri hedef almak: soykırımın yeni aşamasının ayırt edilebilir sadist modeli” diye yazdı.