Robert Inlakesh’in The Palestine Cronicle’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz Haber için tercüme etti.
İsrail “yedi cepheli savaşında” “tam zafer” elde etmeye çalışırken, sekizinci cephede tam bir yenilgiye uğradı: Kamuoyu savaşı. Siyasi görüş ayrılıkları bir yana, kanıtlar ABD'de ve tüm Batı'da İsrail'e verilen desteğin daha önce görülmemiş derecede düşük olduğunu gösteriyor.
Amerikan kamuoyunun İsrail'in aleyhine döndüğünü ve bu eğilimin giderek hızlandığını gösteren çok sayıda ankete karşılık olarak İsrail hükümeti ve Washington'daki müttefiki Lobi, desteği geri kazanmak için yeni stratejiler geliştirmeye çalışıyor.
Amerikan kamuoyunun İsrail'e yönelik duyguları üzerine yapılan anketler, İsrail'in Gazze'ye saldırdığı 2023 yılının başlarından itibaren iki önemli eğilim tespit etti: Birincisi Demokrat Parti seçmenlerinin İsrail'e verdiği destekte büyük bir düşüş, ikincisi ise genç Amerikalılar arasında İsrail hükümetine karşı büyük bir kayma.
Sağcı İsrail yanlısı ADL grubunun direktörü Jonathan Greenblatt'ı 2023 Kasım'ında “gerçekten bir TikTok sorunumuz, bir Z kuşağı sorunumuz var” demeye iten de buydu. ADL'nin propaganda stratejisine ilişkin tartışması sırasında, sansür için bastırma fikri tartışıldı. Ardından, Mart 2024'te konu Kongre'ye taşındı.
Başlangıçta İsrail Lobisi, TikTok'taki influencer'lara ödeme yapmanın - bir vakada İsrail yanlısı bir video için 5.000 dolar teklif etmek - işe yarayacağına inanıyordu. Bunu başaramayan sosyal medya fenomenleri, hesaplarının banlandığını ve silindiğini fark ettiler ki bu da İsrail Lobisi'nin sansür baskısıyla aynı zamana denk geldi.
Yine de sansür işe yaramadı ve tüm dünya Uluslararası Af Örgütü'nün dünyanın ilk “canlı yayın soykırımı” olarak adlandırdığı olayı izlemeye devam etti. Yakın zamanda yapılan bir Gallup Anketi, 2022 yılında Demokratların %63'ünün İsrail'i desteklediğini ortaya koydu; bu sayı bu yılın başlarında %33'e düştü.
Yakın zamanda yapılan bir Pew Research anketi de Demokratların %69'unun İsrail'e olumsuz baktığını ortaya koymuştur. Ancak Pew verilerinde en dikkat çekici olan, 50 yaş üstü Cumhuriyetçilerin sadece %23'ü İsrail'e olumsuz baktığını söylerken, 18-49 yaş arası Cumhuriyetçilerin %50'sinin İsrail'e olumsuz baktığını söylemesiydi.
Tüm eğilimlere göre, sağ görüşlü Amerikalıların 30'lu yaşlarda ve daha genç olma eğiliminde olduğunu da akılda tutarsak, bu istatistik aslında genç Cumhuriyetçilerin çoğunluğunun İsrail'e olumsuz baktığını gösterebilir. Anekdot niteliğindeki kanıtlar da kesinlikle bunu göstermektedir.
Örneğin, sağ kanat influencer/yorumcu alanına baktığımızda, İsrail'i eleştirenlerin popülaritesinin arttığını, İsrail'i destekleyenlerin ise güvenilirlik ve izleyici kaybettiğini görüyoruz.
Sağ yelpazenin farklı kesimlerinde yer alan Candace Owens, Tucker Carlson ve Nick Fuentes, ABD-İsrail ilişkilerini eleştirmek için kendi yollarından çıkan önemli isimlerden bazıları.
Sol ya da sol eğilimli değerlere bağlı insanlar İsrail'e neredeyse sadece savaş suçları, ırkçı politikaları ve insan hakları ihlalleri nedeniyle karşı çıkarken, sağ yelpazedekiler İsrail'in ABD siyasetindeki etkisi, Hıristiyanlara yönelik saldırıları ve İsrail'in zulmünü finanse etmek için vergi mükelleflerinin ödediği yüz milyarlarca dolarla ilgili argümanlara yanıt verme eğilimindedir.
Bununla birlikte İsrailliler, eylemleri genel olarak savunulamaz olduğu için siyasi yelpazenin her iki ucunda da zemin kaybediyor. Bunun bir yansıması da Jordan Peterson ve Ben Shapiro gibi isimlerin destek, izleyici ve meşruiyetlerini büyük ölçüde kaybetmeleridir.
Douglas Murray, Joe Rogan Experience Podcast programında oryantalist sözde entelektüel ‘medeniyetler çatışması’ yaklaşımıyla Amerikan halkına İsrail hakkında ders vermeye kalkıştığında, özgürlükçü komedyen Dave Smith tarafından kolayca alaşağı edildikten sonra hızla gülünç duruma düştü.
İsrail, “Batı medeniyeti” ve “İslami terörizme karşı savaş” çerçevesini İsrail yanlısı argümanlar olarak kullanan Hıristiyan köktendinciler de dâhil olmak üzere sağcı nüfuz sahiplerini finanse etmek için ağırlığını koydu. Gerçeklerin tarihi söz konusu olduğunda, eklemeye çalıştıkları tek şey İncil'e yapılan bağlam dışı atıflar ya da Batı'yı korumaya yönelik muğlâk açıklamalardır.
Charlie Kirk belki de bu Siyonist mantığı kendi görüşünü savunmak için kullanan en etkili isimdir ve bu da ona büyük bir tepki kazandırmıştır. Bunun bilincinde olarak, bu yılın başlarında Tucker Carlson ve Dave Smith'in Turning Point USA etkinliğinde konuşmalarına izin vermesi ve her iki ismin de İsrail'e yönelik eleştirileri nedeniyle ayakta alkışlanması dikkat çekiciydi.
ABD'deki genç sağcıların ne kadar İsrail karşıtı olduğunun bir başka önemli göstergesi de gazeteci Mehdi Hassan'ın 20 muhafazakârla yaptığı ‘Jubilee’ münazarasında ortaya çıktı. Diğer her konuda Mehdi ile aynı fikirde olmamasına rağmen, konu Gazze'ye geldiğinde İsrail'i kararlı bir şekilde destekleyen tek sağcı İran Şahı destekçisiydi.
Rejim değişikliği yanlısı İranlı, İsrail ordusunun Gazze'de çocukları öldürmesini savunduğunda, kendisini açıkça faşist olarak tanımlayan bir sağcı da dâhil olmak üzere tüm salondan karşı çıkma sesleri yükseldi.
Haaretz'in haberine göre bu değişimi fark eden İsrail Dışişleri Bakanlığı, ABD'de yaşayan ve bazıları milyonlarca takipçisi olan Trump yanlısı 16 influencer'ı İsrail'e propaganda eğitimi gezisine götürmek için fon aktarıyor. Nihai hedefleri yıl sonuna kadar toplam 550 influencer'ı bu tür gezilere götürmek.
Örgütlenmeden sorumlu grubun adı ‘Israel365’ ve misyonunu “Batı medeniyetini hem İlerici Sol aşırılıkçılıktan hem de küresel cihattan gelen tehditlere karşı” savunmak olarak tanımlıyor. Bunu yapmak için de genç Cumhuriyetçilere propaganda yapmaları için MAGA hareketinden etkilenenleri desteklemeye çalışıyorlar.
Ancak, sağcı Nelk Boys kısa süre önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile röportaj yaptığı bir bölüm yayınladığında, Amerikan sağcı influencer/podcaster/yorumcu çevrelerinde öfke patlamasına neden oldu. Hatta Nelk Boys sunucularından biri Netanyahu'yu Hitler'le kıyaslamanın adil olduğunu söyledi, ancak röportajı savunarak Netanyahu'nun herkesle konuşacağını iddia etti ve bu açıklama muhafazakâr arkadaşları arasında reddedildi.
Tüm bunlar gösteriyor ki İsrail Lobisi Washington DC'deki politikacıları satın almaya devam ederken ve eski kuşak seçmenlerin önemli bir kısmı hala eski görüşlerine bağlı kalırken, ABD'deki gençleri tamamen kaybetmiş durumdalar.
Sözde “İslami terör” tehditleriyle gençlerin dikkatini dağıtmaya çalışmak için daha fazla para akıttıklarında, bu umdukları şekilde işe yaramayacaktır.
Buna ek olarak, ABD'de İsrail'e karşı çıkmanın ve seçilmiş bir yetkili olmanın akıllıca bir siyasi hamle olduğu artık kanıtlanmış durumda. New York Belediye Başkan adayı Zohran Mamdani, dünyanın en Yahudi şehirlerinden birinde, İsrail Başbakanını tutuklamakla tehdit ederek aday olmanın seçmen tabanınıza zarar vermek yerine onu güçlendireceğini gösterdi.
Ayrıca, ilerici eğilimli siyasetçi Alexandria Ocasio-Cortez (AOC) geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin İsrail'in Demir Kubbe'sine fon sağlanmasını engelleme girişimine karşı oy kullandığında büyük bir tepkiyle karşılaştı. AOC daha sonra geri adım atmaya çalıştı, ancak uzun süredir müttefiki olan Ilhan Omar tarafından dolaylı olarak eleştirilirken, destekçileri onu AOCIA olarak etiketlemeye başladı.
Bir zamanlar ezici bir çoğunluğa sahip olan İsrail yanlısı Amerikan halkı Siyonistlere sırtını dönmüştür. İsrail Lobisi Washington üzerindeki hâkimiyetini şimdilik sürdürecek olsa da, para Amerika'nın gençleri arasındaki uyanışı geri alamaz.
* Robert Inlakesh; gazeteci, yazar ve belgesel film yapımcısıdır. Filistin konusunda uzmanlaşarak Orta Doğu'ya odaklanmaktadır.