Kastamonu İHH’nın düzenlediği program Kur’an tilavetinin ardından İHH Kastamonu şube başkanı Mücahit Dağdelenoğlu’nun yaptığı selamlama konuşmasıyla başladı. İHH Kastamonu şubesinin gerçekleştirdiği faaliyetlerden bahseden Dağdelenoğlu daha sonrasında sözü Rıdvan Kaya’ya devretti.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya konuşmasına egoist, bireyci bir anlayışı besleyip takva, tevazu ve samimiyeti dışlayan dünyevileşmeye dikkat çekerek başladı. Tüketim toplumunun kalıplarının Müslümanları da etkilediğini belirten Kaya, Müslümanlar arasında ibadet bilinciyle yaşama yerine daha çok tüketme arzusuna, tükettikçe tatmin bulma haline daha fazla şahitlik edildiğini vurguladı. Kaya bu bağlamda dünyevileşme anaforunun Müslümanları da etkisi altına aldığını ifade etti.
Rıdvan Kaya “Sizin en hayırlılarınız o kimselerdir ki görüldükleri zaman Allah’ı hatırlatır” (Ahmed; İbn Mace, Buhari, el-Edebü’l Müfred) hadis-i şerif rivayetini hatırlattıktan sonra “Her birimiz ‘İnsanlar bizi gördüğünde neyi hatırlıyor, biz insanlara neyi/kimi hatırlatıyoruz’ diye kendimize sormalıyız” dedi. “Komşularımız için sadece aynı yerde oturan biri, akrabalarımız için sadece arada kan bağı olan biri, iş arkadaşlarımız için sadece aynı işyerinde çalışılan birisiysek burada bir yanlışlık vardır” diyen Kaya insanlara Allah’ı hatırlatan mübelliğler olmamızın önemine dikkat çekti.
Dünyevileşme ve tüketim toplumunun içinde dönüşme tehlikesinin önüne geçmek için öncelikle içinde yaşadığımız dünyayla aramıza mesafe koymamız gerektiğini belirten konuşmacı bu konuda üç hususun altını çizdi: Doğru konumlanma yani öncelikli hedefin ne olduğunu belirlemede hayatın bir imtihan olduğu gerçeğini akıldan çıkarmama, aidiyet bilincinde netlik yani kardeşlik ruhunun hakim olduğu istişari işleyişin esas kabul edildiği bir ilişki biçimi ve daveti hayat tarzı edinme.
Rıdvan Kaya iyiliği emredip kötülükten sakındıran hayırlı bir topluluk olunmasının önündeki yanlış hedefe kilitlenme, yanlış kıstas seçimi, kimlikte netliğin olmaması,rabbin rızası yerine başka şeylere koyma, kuşatıcı olmama ve dostluk ve küslükte ölçülerin net olmaması şeklindeki engel ve tuzaklara dikkat çekti. Çözümün istikamet sahibi olmaktan geçtiğini belirten Kaya; Resulullah’ın kendisine “Bana İslam’ı öylesine tanıt ki onu bir daha senden başkasına sorma ihtiyacı duymayayım” diyen sahabisine verdiği “Allah’a inandım de sonra da dosdoğru ol!” dediğini hatırlattı.
Program soru-cevap ve katkıların ardından son buldu.