Asem Al Cerjavi’nin aljazeera’de yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.
Yıkılan evlerin enkazı ve hava saldırılarının yankılanan gürültüsü arasında, Gazze'nin sanatçıları ellerinde fırçalarıyla oturuyor ve umutsuzluğu meydan okumaya dönüştürüyorlar. Un torbaları tuvale, insani yardım kutuları portrelere dönüşüyor ve her boya darbesi bir hikâye anlatıyor.
76 yılı aşkın süredir devam eden İsrail işgali, yerinden etme ve yıkım yoluyla Filistin kültürüne tehdit oluşturuyor. Ancak İsrail'in 61.700'den fazla Filistinliyi öldürdüğü mevcut savaş karşısında bile Gazze'nin sanatçıları pes etmiyorlar.
Bazı sanatçılar savaşın ve yerinden edilmenin sert gerçeklerini resmederken, acıyı umuda dönüştürmeyi başardılar. Sınırlı kaynaklarla üretmeye devam eden sanatçılar, sanatlarının hayatta kalma isteğini yansıttığını söylüyorlar.
Gazze'deki kültürel yıkım onlarca kültür merkezinin, müzenin ve aralarında eski çanak çömlek ve el yazmalarının da bulunduğu eserlerin yok edilmesini de içeriyor. Gazze'de 19 Ocak'ta başlayan ateşkes bir nebze nefes aldırdı ama yetkililer hasarın tam boyutunun bilinmediğine inanıyor.
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu ve Kültür Bakanlığı mart ayında yayınladıkları en son resmi raporda, çatışmaların başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze'de 45 yazar ve sanatçının öldürüldüğünü, 32 kültür merkezi ve 12 müzenin tahrip edildiğini açıkladı. Bu rakamların çok daha yüksek olması muhtemel.
Öldürülenler arasında, ekim ayında İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampına düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden sanatçı Mahasen al-Khatib de bulunuyor. Khatib tüm ailesiyle birlikte öldürüldü.
Filistin kültürünü silme girişimi
İsrail ordusu sürekli olarak operasyonlarının İsrail'e yönelik saldırılara katılan savaşçılara odaklandığını iddia ederken, Gazzeli sanatçılar ve sanat uzmanları, İsrail'in Filistin kültürünü ortadan kaldırmaya niyetli olduğunu iddia ediyor.
Abdil Muhsin Al-Kattan Vakfı'ndaki Görsel Sanatlar Kulübü'nü de koordine eden görsel sanatçı ve El Aksa Üniversitesi öğretim görevlisi Subhi Kuta, İsrail'in “Gazze'deki binlerce yıllık kültürel mirası silerek tarihi yerleri ve antik simgeleri yok ettiğini” söyledi. “Birçok Filistinli sanatçı da evlerinin bombalanması ve bu eserleri barındıran kültür merkezlerinin yıkılması sonucu eserlerini kaybetti.”
Filistin sanatının kökleri Bizans etkilerine dayanıyor ve İslami gelenek ve göreneklerle bu daha da gelişti. İsrail'in Gazze'yi işgal etmeye başladığı 1967 sonrasında sanat, Kemal Bullata ve Süleyman Mansur gibi sanatçıların eserlerini işgalin ortasında Filistin kimliğini savunmak için kullanmasıyla güçlü bir direniş aracı haline geldi.
Sanat eğitimi Gazze'nin akademik ortamına 1990'ların ortalarında El Aksa Üniversitesi'nin güzel sanatlar programıyla dâhil oldu. Eltiqa Group for Contemporary Art'ın 2002 yılında Gazze'nin ilk modern sanat mekânı olarak faaliyete geçmesi ve ardından 2009 yılında Shababek For Contemporary Art'ın açılmasıyla sanat ortamı hızla büyüdü. Çatışmalara ve İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukaya rağmen Gazze'nin sanat camiası gelişti ve büyüdü. Ancak tüm önemli sanat alanları – Eltiqa ve Shababek - savaşta İsrail tarafından yok edildi.
İbrahim Mahna'nın derme çatma stüdyosu, bir İsrail tank mermisinin isabet ettiği hasarlı evinde ayakta duruyor
Mücadelenin sessiz tanıklıkları
18 yaşındaki Hüseyin el Cerjavi savaş nedeniyle beş kez yer değiştirdi. Ve bu çatışma onun bütün bir akademik yılına mal oldu.
Savaş onun sanatsal yolculuğunu derinden etkiledi ve alışılmadık bir mecraya yöneldi: tuval olarak insani yardım amaçlı un çuvalları. Kuşatma altındaki bir ülkede hayatta kalmanın sembolleri üzerine yaptığı resimler, Gazze'dekilerin parçalanmış varlığını yansıtan çatlaklar, yarıklar ve diğer sembolleri gösteriyor.
Cerjavi, “Bir un çuvalının üzerine resim yaptığımda, sanki acıya ve direnişe batırılmış bir fırçayla tarihimizi yazıyormuşum gibi hissediyorum” dedi.
Cerjavi, yardım torbalarının tercih edilmesinin Gazze'de geleneksel sanat malzemelerinin azlığına doğal bir yanıt olduğunu söyledi.
“Bir mülteci çadırında, etrafım boş UNRWA un çuvallarıyla çevriliyken, savaşın acısını ve yerinden edilme hikâyemi resmetmeye karar verdim,” diyen Cerjavi, Filistinliler için ana yardım kuruluşu olan Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na atıfta bulunuyor.
Savaşa rağmen Cerjavi, Kattan Vakfı'nda ve Shababek'te görsel sanatçı olarak çalışmak da dâhil olmak üzere sanat sergilerine ve atölye çalışmalarına katıldı. Resimlerinden biri işgal altındaki Batı Şeria'da, Gazze'nin sanat camiasının gelişmesinde etkili olan ve çocukları çizim, tiyatro ve şarkı söyleme gibi disiplinlerde destekleyen Kattan Vakfı tarafından işletilen Kattan Galerisi'nde sergilendi.
“Bu kadar çok şey kaybettikten sonra bile sanatım benim meydan okumam olmaya devam ediyor” dedi.
Yaptığı resimlerden birini anlatan Cerjavi, “un çuvalları, yerinden edilmiş, hayatta kalmayı bekleyen insanların hikayelerine sessizce tanıklık ediyor. Donmuş bir insanlık durumunu vurgulayan basılı kelimelerle, kaldırılmış, sıkılmış eller - bazıları unu kavrıyor, diğerleri boş - umutsuz umut arayışını anlatıyor.”
“Yüzler yorgunluk ve açlık hikâyeleri. Gözler sadece ekmek değil, haysiyet de istiyor. Arka plandaki soluk kalabalık, gölgeler gibi, sonsuz bir sırada bekliyor.”
Cerjavi, sanatını Filistin kimliğinin bir savunması olarak görüyor.
“İşgal devleti kültürümüzü ve kimliğimizi silmeye çalışıyor. Ama sanat hafızamızı koruyoruz. Yaptığım her resim, dünyaya yaşadığımızı, hayal kurduğumuzu ve köklerimize tutunduğumuzu anlatan bir belge niteliğinde.”
Sanatçı Huseyin el Cerjavi geçici stüdyosunda çalışıyor ve UNRWA'nın atılmış un çuvallarını kuşatma altındaki yaşamı belgelemek için tuval olarak yeniden kullanıyor
Acıyı sanata dönüştürmek
Bir başka Filistinli sanatçı olan 19 yaşındaki İbrahim Mahna, gıda ve diğer temel ihtiyaç maddelerini paketlemek için kullanılan insani yardım kutularını, savaş nedeniyle yerlerinden edilen ailelerin acılarını ve dirençlerini somutlaştırdığını söylediği sanat eserlerine dönüştürdü.
“Bu kutular sadece yiyecek kapları değil. Bugün karşı karşıya olduğumuz korkunç sosyal koşulların sembolleri haline gelirken, aynı zamanda direnme azmimizi ve dayanma gücümüzü de yansıtıyorlar,” diyor Mahna.
Mahna yardım kutularını kullanmaya, savaş nedeniyle geleneksel sanat malzemelerine erişilemez hale geldiğinde başlamış.
Kutu resimlerinden birinin pürüzlü yüzeyinden, sessizce çığlık atan boş gözlü yüzlerin görüntüleri ortaya çıkıyor. Arkalarında, palmiye ağaçlarıyla çevrili çorak bir arazide çadırlar yükseliyor.
Mahna, “Bu yüzler benim halkım,” diyor.
Mahna'nın eserleri genellikle çadırları ve nesiller boyu süren figürleri tasvir ediyor ve her şeyini kaybetmiş Filistinlilerin acılarını yansıtıyor.
Mahna, “Çadırlar, doğanın acımasızlığından ya da yaşadıkları trajedinin ağırlığından hiçbir koruma sağlamayan kırılgan bir barınak olarak ellerinde kalan tek şey haline geldi,” diyor ve ekliyor: “Yerlerinden edilmiş insanların bu çadırlarda çektikleri acılar, onların günlük mücadelelerini belgeleyen daha fazla resim yapmam için bana ilham veriyor ve hikâyelerinin varlıklarının bir kanıtı olarak kalmasını sağlıyor.”
Resimlerinden birinin merkezinde yer alan, güçlü ama yorgun yüzüyle Filistinli anneliği temsil eden bir kadını işaret etti.
“Kadının arkasında savaş ve yoksulluktan yara almış erkekler ve çocuklar var. Bu yüzler silinmeyi reddeden bir halkı simgeliyor” diyor Mahna.
Mahna için sanat direniş ve kimlik demek: “İşgal devleti sadece toprağımızı almakla kalmıyor. Bizi silmeye çalışıyor. Yardım kutularının üzerine resim yapmak hikâyemizi geri almamı sağlıyor.”
Kuta, İsrail işgalinin Filistin sanatını ve kültürünü ağır bir şekilde hedef aldığına şüphe olmadığını söyledi.
Mahna ve Cerjavi üretmeye devam etmeyi başarsa da, Kuta savaşın birçok sanatçıyı “psikolojik travma nedeniyle yapamaz” hale getirdiğini söyledi.
“Birçoğu ailelerini geçindirmeye ve güvenliklerini sağlamaya odaklanmak zorunda kaldı” diye ekledi.
Filistinli çocuklar, sanatın savaşın acımasız gerçeklerinden bir sığınak sağladığı Gazze'de İbrahim Mohana tarafından yönetilen bir sanat atölyesine katılıyor