"Hamd, Kitabı kulu üzerine indiren ve onda hiçbir çarpıklık kılmayan Allah'a aittir"

"Hamd, Kitabı kulu üzerine indiren ve onda hiçbir çarpıklık kılmayan Allah'a aittir." (Kehf/1)

ااَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ٓي اَنْزَلَ عَلٰى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًاۜ ﴿١﴾

"Hamd, Kitabı kulu üzerine indiren ve onda hiçbir çarpıklık kılmayan Allah'a aittir." (Kehf/1)

Tutarlı ve kesin ifadeli bir başlangıç… Bu başlangıçta “Peygamber insanları Allah’dan gelecek ağır bir azap konusunda uyarsın” diye çarpık bir yeri bulunmayan, her anlama yorulabilecek, eğri ve ne anlama geldiği belirsiz yuvarlak ifadelere yer vermeyen bu tutarlı kitabı, yani Kur’anı “Kulu Muhammed’e” indirdiği için yüce Allah’a hamd edilmektedir.

Daha ilk ayetten itibaren temel ilkeler açıkça ortaya konuyor. İnanç sisteminde bir karışıklığa, bir kapalılığa meydan verilmiyor. Buna göre kitab’ı indiren yüce Allah’dır. Bu kitab’ı indirdiği için O’na hamdolsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed’de -salât ve selâm üzerine olsun- O’nun kuludur. Allah’ın çocuğu ve ortağı yoktur.

Çarpık bir yeri bulunmayan, bu kitap “tutarlı” bir kitaptır. Bu anlam bir keresinde çarpıklığın olmadığını vurgulamak suretiyle bir keresinde de tutarlılığı vurgulamak suretiyle tekrarlanmaktadır. Amaç bu anlamı pekiştirmek ve güçlendirmektir.

 FİZİLALİL KUR’AN

Kuluna kitabı indiren Allah’a hamd olsun.  Rabbimiz övülmeye en lâyık  olandır. Ne kadar mükemmel, ne kadar hamda lâyık bir Allah ki O kuluna, kullarının kurtuluşu ve kullarının hayatlarını düzenlemek üzere bir kitap indirmiştir. 

Bu kitapta her hangi bir  çelişki, bir uyumsuzluk yoktur. Onda insanların anlayamayacağı, şaşkınlığa düşerek bocalayacakları bir karışıklık, bir tutarsızlık yoktur. Bu kitap her sınıf ve her dönem insanlığının anlayabileceği doğrulukta, netlikte ve berraklıkta bir kitaptır. Sadece belli sayıda ve belli sınıf insanların anlayabilecekleri, diğerlerinin anlayamayarak bocalayacakları,  sapıtacakları bir kitap değildir. Tüm diğer kitaplardan üstün, arınmış, insan eli değmemiş bir kitaptır bu.  

İşte bu özelliklere sahip bir kitap, ancak yeryüzünde kulluk kitabı olabilir. İşte böyle bir Allah’tan gelen böyle bir kitap ancak yeryüzünde hayat programı olarak uygulamaya lâyık olabilir. Ve işte ancak böyle bir kitabı gönderen Allah, Rab olmaya İlah olmaya lâyık olan, hamd edilmeye lâyık olan Allah’tır. Rabbimize sonsuz hamd-ü senâlar olsun ki kullarından birini seçerek onun vasıtasıyla bize böyle bir kitap ulaştırmıştır. Zîra kitap nîmeti, vahiy nîmeti nîmetlerin en büyüğüdür. Rabbimizin öteki tüm nîmetleri işte bu kitap nîmetiyle tamamlanmaktadır. 

İman ve hidâyet olmadan öteki nîmetlerin hiç birisine ulaşmak mümkün değildir. Hidâyet nîmeti de bize bu kitapla ulaşmaktadır. İşte kitâbı ve peygamberi vasıtasıyla bize imanı, bize hidâyeti ulaştıran Allah yegâne hamde lâyık  olandır.

Eğer hamde lâyık  olan Rabbimiz bu kitabını bize göndermeseydi, biz kullarını muhâtap kabul ederek kendi bilgisiyle bizi bilgilendirmeseydi, bu cahil, bu bilgisiz halimizle biz ne yapardık? Bizi yoktan var eden Rabbimizi, ve bu Rabbin bizden nasıl bir hayat istediğini nereden bilebilirdik? Bu dünyanın mânâsını, hayatın mânâsını, nereden geldiğimizi, bizi kimin var ettiğini, niçin dünyaya geldiğimizi ve nereye gittiğimizi, ölümün ne olduğunu, ölümden sonra nasıl bir hayatın bizi beklediğini nereden bilebilirdik. 

BASAİRUL KUR’AN

Kur'an Haberleri

"Beni bırakıp İblis ve soyunu mu veli ediniyorsunuz?"
Önlerine kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkârların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün
O gün bütün insanlar saflar halinde Rabbinin huzuruna çıkarılacaklardır
"Dağları yürüteceğimiz gün..."
"Sürekliliği olan 'salih davranışlar' sevap ve umut bakımından daha hayırlıdır"