İslam Elhabil’in electronicintifada’da yayınlanan yazısı Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
İsrail'in Gazze'ye yönelik on beş ay süren aralıksız saldırıları, bölgedeki atık su altyapısının tamamen çökmesine yol açarak zaten ciddi olan çevresel ve insani felaketi daha da derinleştirdi.
Atık su arıtma tesislerinin, boru hatlarının ve pompa istasyonlarının sistematik olarak hedef alınması, sağlık hizmetlerini ciddi şekilde kısıtlamış, halk sağlığını daha da kötüleştirmiş ve çevresel bozulmayı hızlandırmıştır.
İsrail'in Gazze'deki temel altyapıyı tahrip etmesi, 2 milyondan fazla Filistinlinin hayatta kalmasını tehdit eden yaşam koşullarına sebep olmuştur. Bu durum, 1948 Soykırım Sözleşmesi'nin 2(c) Maddesi uyarınca, bir grubun fiziksel olarak yok edilmesine yol açacak şekilde hesaplanan yaşam koşullarını dayatmaya yönelik eylemleri yasaklayan soykırım tanımıyla örtüşmektedir.
2023-2025 soykırımından önce, Gazze'nin atık su altyapısı, atık su arıtma tesislerinin bakımı ve iyileştirilmesi için gerekli temel malzemelere ve yedek parçalara erişimi ciddi şekilde kısıtlayan İsrail ablukası nedeniyle zaten ciddi bir baskı altındaydı.
Bu durum, hızlı nüfus artışı ve siyasi istikrarsızlıkla daha da kötüleşerek, arıtılmamış atık suyun düzenli olarak Akdeniz'e boşaltılmasına ve böylece milyonlarca insanın önemli sağlık ve çevresel tehlikelere maruz kalmasına neden oldu.
3 Haziran 2024'e gelindiğinde, İsrail güçlerinin Gazze'nin en büyük iki şehri olan Gazze Şehri ve Han Yunus'taki tüm su ve sanitasyon depolarını yıkması ve bölgedeki kanalizasyon pompalarının yüzde 70'inin tahrip edilmesiyle durum dramatik bir şekilde kötüleşti. 26 Haziran 2024'e gelindiğinde Gazze'deki tüm atık su arıtma tesislerinin yok edildi.
Kritik altyapının sistematik olarak hedef alınması milyonlarca insanı güvenli su ve sanitasyona erişimden yoksun bırakarak yaygın hastalık salgınlarını körükledi ve çevresel kirlenmeyi hızlandırdı. Atık su yönetiminin yokluğu deniz ekosistemlerini, toprak kalitesini ve halk sağlığını da ciddi şekilde etkileyerek Gazze'yi yaşanmaz bir bölgeye dönüştürdü.
Atık su arıtma tesislerinin ve kanalizasyon pompalarının çökmesi, ham kanalizasyonun kontrolsüz bir şekilde sokaklara, tarım arazilerine ve su kaynaklarına boşaltılmasıyla sonuçlanmış, çevreyi kirletmiş ve hastalıkların yayılmasını hızlandırmıştır.
Sağlık sonuçları
Dünya Sağlık Örgütü Kasım 2023'te, su ve sanitasyon sistemlerinin zarar görmesi ve temizlik malzemelerine erişimin kısıtlı olmasının, sağlık tesislerinde temel enfeksiyon önleme ve kontrolünün sürdürülmesini neredeyse imkansız hale getirdiğini bildirmiştir. Bu durum, yerinden edilmiş ve yaralanmış on binlerce insanı enfeksiyon ve su kaynaklı hastalık riski altına sokmuştur.
Gazze'nin sağlık ve kanalizasyon sistemlerinin tahrip edilmesi ciddi bir halk sağlığı krizini tetiklemiştir.
DSÖ'ye göre, Gazze'deki savaşın ilk yılında en az 669.000 akut sulu ishal vakası ve hepatitin önemli bir göstergesi olan 132.000'den fazla sarılık vakası kaydedildi.
Sanitasyon altyapısının çökmesi su kaynaklarının yaygın bir şekilde kirlenmesine yol açarak yaşamı tehdit eden hastalıkların yayılmasını hızlandırdı. DSÖ'ye göre, 17 Ekim 2024 itibariyle 1,1 milyondan fazla akut solunum yolu enfeksiyonu vakasının yayılmasının yanı sıra 225.000'den fazla cilt hastalığı vakası bildirilmiştir.
Acil sağlık krizinin ötesinde, atık su sistemlerinin tahrip edilmesi uzun vadeli çevresel bozulmaya neden olmaktadır.
Kanalizasyon sularının kontrolsüz bir şekilde Akdeniz'e bırakılması deniz ekosistemlerini tehdit ederken, yeraltı sularının kirlenmesi Gazze'nin zaten kıt olan temiz içme suyu kaynaklarını daha da azaltmaktadır.
Atık su arıtma tesislerinin kapatılması, günde yaklaşık 130.000 metreküp atık suyun Akdeniz'e bırakılmasına yol açarak kirliliği ve sağlık risklerini arttırmıştır. Acil müdahale edilmediği takdirde bu etkiler halk sağlığını, gıda güvenliğini ve bölgenin kırılgan çevresini tehlikeye atmaya devam edecektir.
Yeniden Yapılandırma
Atık su altyapısını yeniden inşa etme çabaları önemli engellerle karşılaşmaktadır. İsrail'in devam eden saldırıları, malzeme girişindeki kısıtlamalar ve kronik yakıt sıkıntısı ilerlemeyi engelliyor. Atık su altyapısını onarmanın tam maliyeti ayrı olarak detaylandırılmamıştır, ancak bazı tahminlere dâhil edilmiştir.
Dünya Bankası Grubu, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Gazze için kurtarma ve yeniden inşa maliyetinin toplam 53 milyar doları aşacağını tahmin etmektedir. Bu ayın başlarında yayınlanan değerlendirmeye göre, sadece yeniden inşanın ilk üç yılı için hesaplanan kısa vadeli maliyetlerin toplamı yaklaşık 20 milyar dolar.
Önemli miktarda uluslararası yardım ve teknik destek olmadan Gazze'nin atık su sistemini, birkaç boru hattını yamamak ya da hasarlı arıtma tesislerini kısmen çalıştırmanın ötesinde yeniden inşa etmesi mümkün değil. Yıkım çok ağır ve Gazze'deki mevcut kaynaklar atık su yönetimini tam olarak yeniden tesis etmek için yetersiz.
Gazze'nin atık su altyapısının tahrip edilmesi, kapsamlı ve sürdürülebilir bir yeniden inşa planına duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir. Gelişmiş arıtma teknolojileri, personel eğitimi ve uluslararası teknik yardım, dayanıklı bir atık su sisteminin inşası için kritik önem taşımaktadır. Saldırının durdurulması, malzeme ve finansman üzerindeki kısıtlamaların hafifletilmesi ve tahribatın hesabının sorulmasının sağlanması için de acil uluslararası eylem şarttır.
Arıtma tesisleri, boru hatları ve pompa istasyonlarının sistematik olarak tahrip edildiği göz önünde bulundurulduğunda, Gazze'nin atık su sisteminin yeniden inşası yenilikçi ve aşamalı bir yaklaşım gerektirmektedir.
Gazze'nin atık su altyapısının sistematik olarak tahrip edilmesi, bölgeyi geri dönüşü olmayan bir insani ve ekolojik krize iten hesaplı bir çevresel savaş eylemidir. Sanitasyon sistemlerinin çökmesi sadece savaşın bir yan etkisi değil, Gazze'yi yaşanmaz hale getirmeye yönelik kasıtlı bir stratejidir.
Acil uluslararası müdahale olmazsa, bölge uzun vadeli çevresel yıkım, artan hastalık salgınları ve daha fazla insani felaketle karşı karşıya kalacaktır.
*İslam Elhabil, Gazzeli bir Filistinli, Malezya'da yaşayan bir mikroplastik uzmanı, doktora araştırmacısı ve küresel çevre sorunları için mühendislik çözümleri konusunda uzmanlaşmış bir mühendistir.