Adnan Hmidan’ın Middle East Monitor’de yayınlanan yazısı Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Soykırım, etnik temizlik ve boğucu bir abluka karşısında Gazze, çok az kişinin tahmin edebileceği olağanüstü bir dayanıklılık göstermiştir. Bu dayanıklılık tesadüfi bir olay değil, halkının kararlılığının, devam eden İsrail saldırganlığı karşısındaki sabrının ve işgalin zorla yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerine boyun eğmeyi reddetmesinin bir sonucudur.
Gazze, 15 ay süren amansız bombardıman ve yıkım boyunca, halkının ruhunu kırmayı amaçlayan en yoğun İsrail askeri saldırılarına maruz kaldı. Yine de Gazze halkı sabır ve azimle bu zorluklara katlanarak İsrail stratejilerini yeniden değerlendirmeye zorladı. İngiliz gazeteci David Hearst'ün de belirttiği gibi, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun hedeflerine ulaşamaması, iç ve uluslararası baskılar altında “kırmızı çizgilerinden” vazgeçmek zorunda kalmasıyla İsrail kendisini beklenmedik bir gerçekle karşı karşıya buldu.
İsrail'in Gazze'yi kontrol altına alamaması
İsrail'in stratejisi, her türlü direnişi hızla bastırmak ve Gazze'nin siyasi manzarasını yeniden şekillendirecek bir askeri zafer elde etmek üzerine kuruluydu. Ancak Filistin halkı, dayanıklılığının kendisine karşı tasarlanan planlardan daha güçlü olduğunu gösterdi. Uzun süren çatışma, önemli kayıplar veren İsrail ordusu için bir yıpratma savaşına dönüştü. Gazze, kuşatılmış bir bölgeden daha fazlası haline geldi; direncin, dayanma ve baskıcı güçlere meydan okuma kapasitesinin bir sembolü olarak ortaya çıktı.
Gazze'nin gösterdiği dayanıklılık geçici bir olay değil, işgalin iradesini kırma girişimlerine karşı gösterdiği sürekli direnişin bir sonucudur. Bu dayanıklılık, büyük zorluklara rağmen Gazze'nin kararlılığını koruduğunu, haklarını savunduğunu ve işgali stratejilerini yeniden gözden geçirmeye zorladığını vurgulamaktadır. Bugün Gazze, adaletsizlik ve saldırganlık karşısında direncin küresel bir sembolü olarak durmaktadır.
Küresel dayanışma hareketi: Dayanıklılığın yankısı
Britanya'da ve dünyanın dört bir yanında görülen dayanışma hareketi, Gazze'nin işgale karşı sabrının ve kararlılığının bir yansımasıdır. Londra ve diğer şehirlerdeki yürüyüş ve gösteriler, Gazze'nin içinde bulunduğu kötü duruma ilişkin küresel farkındalığın bir kanıtıdır. Bu hareket, işgalin eylemlerinin dünyaya ifşa edilmesinde bir rol oynamış ve Filistin halkının dünyanın dikkatini çeken hoşgörüsünün bir yankısı olmuştur.
Gazze'nin başardıkları, Filistin halkının acımasız saldırılar karşısında gösterdiği dayanıklılığın bir kanıtıdır. Bu başarı sadece dış desteğin bir sonucu değil, Gazze halkının sabrının ve direncinin bir ürünüdür. Bu, Filistin davasını küresel vicdanda yeniden canlandıran ve onu marjinalleştirme çabalarına karşı koyan bir zaferdir. Gazze dünyaya, sebat etmeye kararlı bir halkın iradesinin bastırılamayacağını ve adaletsizlik karşısında kararlılığın nihai özgürlüğe giden bir yol olduğunu göstermiştir.