Abeer Ayyoub’un Middle East Eye’da yayınlanan yazısı Haksöz-Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Gazze'de yaşayan Filistinli Rami Arrouki ve eşi Iman, 23 yıldır çocuk özlemi çekiyor ancak bir türlü çocuk sahibi olamıyorlardı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının yarattığı yıkımın ortasında, çok sayıda çocuk yetim kalırken, çift bir çağrı gördü - sevginin kaybolduğu yerde sevgiyi verme ve bunu yaparken her zaman olmayı umdukları ebeveynler olma fırsatı.
İsrail'in Ekim 2023'te Gazze'ye saldırmasının ardından 47 yaşındaki Rami, ailesini kaybetmiş bir çocuk olup olmadığını öğrenmek için etrafına sormaya başladı.
Birçok vaka duyduğunu, ancak bir çocuğu evlat edinmenin yasal bir yolunu bulmakta zorlandığını söyledi.
Daha sonra hemşire olan arkadaşı Abeer'e sormuş, o da ona kesinlikle yardımcı olabileceğini çünkü hastanenin düzenli olarak benzer vakalarla karşılaştığını söylemiş.
Rami, MEE'ye yaptığı açıklamada, “Abeer daha sonra beni aradı ve büyük bir hava saldırısından sağ kurtulan bir kız bebeğimiz olduğunu ve ailesinin kim olduğunu bile bilmediğimizi söyledi” dedi.
Aralık ayında, bebek iki aylıkken, Sosyal Kalkınma Bakanlığı aracılığıyla evlat edinme sürecini başlattı. Bebek ilk başta köyündeydi ve köyün binaları yıkıldıktan sonra bir çadırda tutuluyordu.
Rami, MEE'ye “Bunun için mücadele ettim,” dedi. “Sürecin hızlandırılmasını istedim çünkü iki aylık bir bebeğin evimde kalabilecekken çadırda kalması hiç mantıklı değildi.”
Rami sonunda mücadelesini kazandı ve bakanlık tarafından uygun görüldükten sonra bebeği eve getirdi. Ona “cennet” anlamına gelen “Jannah” adını verdi. Cennet şimdi dört aylık.
“Cennet yeni evinde sadece mutlu değil, aynı zamanda şımartılıyor da” dedi.
Unicef, ocak ayında yaptığı açıklamada savaşın Gazze'deki çocuklar üzerinde yıkıcı bir etki bıraktığını, en az 14.500 kişinin öldüğünü, binlercesinin yaralandığını, yaklaşık 17.000 kişinin refakatsiz kaldığını ya da ebeveynlerinden ayrı düştüğünü ve yaklaşık bir milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirtti.
Rami ve eşi Iman, Gazze'de evlat edindikleri Jannah adlı kız çocuğuyla birlikte görülüyor
“Gazze'deki 36 hastanenin yarısından azı işlevsel durumda, bu da bulaşıcı hastalık salgınları riskini arttırıyor ve çocukları risk altına sokuyor. “Su” üretimi yüzde 25'in altında bir kapasiteyle çalışıyor,” diyor Unicef İcra Direktörü Catherine Russell.
Cennet şu anda dört aylık, ancak ailesi hala resmi evlat edinme belgeleri üzerinde çalışıyor. “Ailesinden herhangi birinin onu almaya gelip gelmeyeceğini bilmiyorum. Cennet'i çok seviyoruz ve onunla çok mutluyuz.”
Bir hemşire tarafından evlat edinildi
Der al-Balah'ta hemşire olan 34 yaşındaki Emel Ismail'in de benzer bir hikâyesi var.
Kasım 2023'te, İsmail'in çalıştığı Refah'taki Emirates Kızılay Hastanesi, Gazze Şehri'ndeki El-Şifa Hastanesi'ndeki yeni doğan ünitesinden, hastanenin İsrail ordusu tarafından boşaltılması ve ardından yıkılmasının ardından birkaç vaka aldı.
Durumu kritik olan yaklaşık 30 yeni doğan kendilerine getirildi. Mısır'a nakledilmeleri gerekiyordu ve aralarında refakatçisi olmayan ve kimliği belirlenemeyen yeni doğmuş bir kız çocuğu da vardı.
Ismail, MEE'ye “Departmanımızda onu Mısır'a göndermeye şiddetle karşı çıktık çünkü ona eşlik edecek bir vasisi ve ailesi de yoktu” dedi.
“Yaklaşık 50 kişi onu evlat edinmek istedi, ancak bölüm başkanı savaş bitene kadar kimsenin onu almasına izin vermeyi reddetti” dedi.
Savaş uzadıkça, hastane departmanı ailesini bulana kadar kızı İsmail'e vermeye karar verdi. “Ona Malak adını verdim çünkü ona hep 'kimliği belirsiz kız' denmesinden nefret ediyordum. Malak, ‘melek’ demek ve o bir melek gibi.”
Savaş sırasında İsmail, Melek'in ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluklarla karşılaşmış. Süt ve çocuk bezi bulmak çok zordu ve onun doğru beslenmesini sağlamak günlük bir endişe kaynağıydı.
İsmail, “Elime ne geçerse yerken Melek'in sağlığına öncelik verdim, meyve ve sebze, özellikle de en sevdiği muz yemesini sağladım,” diyor. “Ona vitamin temin etmek için uzun mesafeler bile kat ettim.”
Başlangıçta Ismail, Melek'i yanına aldığı için eleştirilmeyi bekliyordu, ancak bunun yerine ailesi ve çevresi kararından gurur duyduklarını ifade ettiler. “Melek'e sevgi, istikrar ve bir yuva sağladım” dedi.
Gazze Sivil Savunma sözcüsü Mahmud Basal, MEE'ye yaptığı açıklamada kayıp kişi sayısının 10.000 ile 14.000 arasında değiştiğini söyledi. Bu sayıya tutuklular dâhil değil ve ağırlıklı olarak Gazze'nin kuzeyinden ve Gazze Şehri'nden insanlar.
Basal, “Öldürülüp enkaz altında kalanlar olduğu gibi, Gazze'den ayrılıp bir daha geri dönemeyenler de var ve bunların öldürülüp öldürülmediklerini ya da gözaltına alınıp alınmadıklarını bilmiyoruz” dedi.
Ocak ayı başında Hamas ve İsrail arasında yapılan ateşkesin ardından enkaz altında daha fazla çürümüş ceset bulundu, ancak Basal'a göre Gazze'de DNA testi yapılamadığı için bu cesetlerin kimliklerini tespit etmek zordu.
Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında 48.000'den fazla Filistinli öldü, 111.000'i de yaralandı.
Dört aile, Melek'in kayıp çocukları olup olmadığını öğrenmek için İsmail'e ulaştı, ancak Melek kayıp değildi.
“Melek'i seviyorum ama keşke ailesiyle yeniden bir araya gelse ve resmi olarak kayıt altına alınsa. Bu onun için daha iyi olur.”