قُلِ ادْعُوا اللّٰهَ اَوِ ادْعُوا الرَّحْمٰنَۜ اَيًّا مَا تَدْعُوا فَلَهُ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰىۚ وَلَا تَجْهَرْ بِصَلَاتِكَ وَلَا تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذٰلِكَ سَب۪يلًا ﴿١١٠﴾
110- De ki: "İster 'Allah', diye çağırın, ister 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur." Namazında sesini çok yükseltme, onda çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.
De ki ister Allah diye dua edin, isterse Rahmân; bütün güzel isimler Ona aittir. Allah, Rahmân, Rahim, Ğaffâr, Settâr Rabbimizin isimleridir. Ama Rabbimizin Allah ve Rahmân isimlerinin Onun iki özel ismi olduğunu biliyoruz. Allah isminin çoğulu olmadığı gibi bir başka dilde de karşılığı yoktur. Sadece Rabbimize mahsus bir isimdir. Ve bu ismin Rabbimizden başka birisine verilmesi de caiz değildir. Rahmân ismi de öyledir. Abdurrahman konabilir, ama Rahmân konursa o şeytandandır buyurur Allah’ın Resûlü bir hadislerinde.
Kur’an da bazen Allah, bazen de Rahmân ismi zikredilince müşrikler kendi mantıklarınca peygambere itirazda bulundular. Dediler ki bu nasıl bir iştir? Muhammed tek bir İlâhtan söz ediyor, bizi tek bir İlâha kulluğa çığırıyor, hem de karşımıza iki İlâh çıkarıyor. Bazen Allah diyor, bazen Rahmân diyor dediler de işte bunun üzerine Rabbimiz böyle buyurdu.
İster Allah diye dua edin, ister Rahmân diye çağırın bilesiniz ki zaten en güzel isimler Allah’a aittir. En güzel isimler, Esmâ-i Hüsnâ Allah’ındır. Rabbinize bu güzel isimleriyle kulluk edin, ibadet edin, dua edin. Rabbinizin en güzel isimleriyle ilgi ve iletişim kurun.
Rabbimizin bu en güzel isimlerini Rabbimizin kitabından ve elçisinin sünnetinden öğreneceğiz. Rabbimiz kendisini bize nasıl tanıtmışsa, hangi isimleriyle tanıtmışsa öylece iman edecek, Onu öylece tanıyacak ve bu isimlerin çağrıştırdığı şekilde kendisine karşı tavır takınacağız. Hangi kulluk ortamındaysak, hangi problemle karşı karşıya isek Rabbimizin o ismini çağrıştırarak O’na dua edeceğiz.
BASAİRUL KUR’AN
Bu, kafirlerin diğer bir itirazına verilen cevaptır. Onlar şöyle diyorlardı: "Biz yaratıcıya "Allah" dendiğini duyduk, fakat "Rahman" ismini nerden buldun?" Bunun nedeni onların "Rahman" ismini Allah için kullanmamaları ve bu ismi sevmemeleriydi.
“Namazda sesini fazla yükseltme, fazla da kısık tutma, bu ikisi arasında bir yol tut.”
Bu emir Mekke'de verilmişti. İbn Abbas, Hz. Peygamber (s.a) ve müminlerin namaz kıldıklarında yüksek sesle Kur'an okuduklarını rivayet etmiştir. Bunun üzerine kafirler de bağırıyorlar ve onlara sövüyorlardı. Bu nedenle onlara ne kafirleri baştan çıkaracak denli yüksek sesle, ne de diğer müminlerin duyamayacağı kadar alçak sesle okumamaları emredilmiştir.
Ayrıca Peygamber -salât ve selâm üzerine olsun- namazında açık ile gizli arasında orta bir yol tutmakla emrolunuyor. Zira onlar peygamberin namazını alaya alıyor ve onu rahatsız ediyorlardı. Ondan nefret edip kaçıyorlardı: Herhalde bu emir de bir hikmete bağlıdır. Çünkü Allah’ın huzurunda duruşta en uygun olan gizli ile açık arasında orta bir yol izlenerek okunmasıdır.
FİZİLALİL KUR’AN