"Eğer onları görseydin arkana bakmadan kaçardın..."

"Sen onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudaydı. Biz onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de ön ayaklarını mağaranın girişine doğru uzatmış yatıyordu..." (Kehf/18)

وَتَحْسَبُهُمْ اَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌۗ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَم۪ينِ وَذَاتَ الشِّمَالِۗ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَص۪يدِۜ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا ﴿١٨﴾

18- Sen onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudaydı. Biz onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de ön ayaklarını mağaranın girişine doğru uzatmış yatıyordu. Eğer onları görseydin arkana bakmadan kaçardın, için korkuyla dolardı.

İşte Rabbimizin gücünü kuvvetini ve hikmetini ortaya koyan bir başka âyet. Yıllarca onlar mağarada kalacaklar, uyuyacaklar ama kendilerine en küçük bir zarar gelmeyecek. Vücutlarında en küçük bir değişme, bir çürüme söz konusu olmayacak. Yıllarca onlar orada uyuyacaklar ve Allah tüm dış etkenlerden onları koruyacak ve hiç kimseye onların uykusunu bozdurmayacak. Hiçbir varlığı onların yakın semtine uğratmayacak.

Allah onları bir sağlarına bir sollarına döndürüyorduk buyuruyor. Mağaranın içinde görülmeyen bir el onları sağlarına, sollarına döndürüyordu.

Bir de köpekleri vardı. Onlar mağaranın içinde uyurlarken köpekleri de mağaranın ağzında ayaklarını yaymış bekliyordu. O da tıpkı içerdekiler kadar canlı, içerdekiler kadar diri ve onları koruyucu biz özellik sergiliyordu.

Peygamberim! Eğer onları o vaziyette görmüş  olsaydın kaçardın. Korku ile dolardın ve onlardan ürpererek kaçıp uzaklaşırdın. Onları o vaziyette gören hiç kimse onlara yaklaşamazdı.

Nitekim tarihi haberlere göre gelip bakmak isteyenler olmuş ve sanki bir elektrik akımına tutulmuş gibi gördüğü o manzaradan ötürü kaçmışlardır. Ölmemişler, sanki uykuya dalmış olarak Rabbimiz onları orada tutuverdi.

 BASAİRUL KUR’AN

Allah teala bu âyet-i Kerimede, ashab-ı Kehfi heybetli kıldığını, onlara bakan kimsenin korkarak kaçacağını beyan ediyor. Allah tealanın onları bu hale koyması, herhangi bir dış müdahaleyi onlardan bertaraf etmek içindi. Hatta, köpeklerinin de âdeta bir bekçi gibi mağaranın girişinde ayaklarını uzatarak yatması onlar için bir emniyetti.

Cenab-ı Hakkın birçok hikmetleri vardır. Bunların hepsine akıl erdirmek mümkün değildir. Bizler bu hikmetlerden ancak bize bildirilenleri anlayabiliriz. Ashab-ı Kehfi o şekilde yaşatması da onun bildiği hikmetlerdendir. Bu olayın gerçek mahiyet ve sebebini de ancak o bilir.

Bu yorumdan sonra surenin akışı bu hayret verici sahneyi tamamlamak üzere devam ediyor. Burada onlar, yıllarca süren uzun uykularında bir yandan öbür yana çevriliyorlar. Gören birisi bu durumda onları uyanık sanırdı, oysa uyuyorlardı. Onlar bu görünümleriyle karşılarına çıkacak birinin içine korku salarlar. Çünkü onları uyanıkmış gibi uyurken, gâh sağ yanlarına gâh sol yanlarına çevrilip dururlarken uyanmadıklarını görecektir. Hiç kuşkusuz bu, önceden belirlenen süre dolmadan hiç kimse onları rahatsız etmesin diye yüce Allah’ın belirlediği bir plandır.

 FİZİLALİL KUR’AN

Kur'an Haberleri

"Beni bırakıp İblis ve soyunu mu veli ediniyorsunuz?"
Önlerine kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkârların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün
O gün bütün insanlar saflar halinde Rabbinin huzuruna çıkarılacaklardır
"Dağları yürüteceğimiz gün..."
"Sürekliliği olan 'salih davranışlar' sevap ve umut bakımından daha hayırlıdır"